Referandumun ardından / Hesap kime sorulmalı

Evet’in yüzde 42,5’te kalması politika yapan tüm kesimler tarafından sorgulanıyor. Özellikle de AK Partililer ‘neden, nasıl’ diyor!
Neden diyorlar ama pek çoğu nedeni biliyor.
Yüzde 42,5’lik evet, sonuçtur!
Neyin sonucu?
Sadece 16 Nisan’daki halk oylamasının sonucu değil.
İktidar partisi temsilcilerinin yaptığı ya da yapmadığı 15 yıllık politikalarının bir sonucudur. Ve bu sonuçta “en az günahı olanlar’ mevcut yönetimlerdir. Başta İl Başkanı Dündar Ünlü olmak üzere teşkilatın çeşitli kademelerinde ya da milletvekili olarak görev yapan isimlerin pek kabahati yok denebilir.
Hatasızlar, kusursuz bir kampanya yürüttüler demiyorum. Sadece yüzde 42,5’e bakıp ‘istifaları görelim beyler’ diyemeyiz diyorum.
Ünlü ilk günden itibaren toparlayıcı oldu. Yıllar içinde küstürülen partilileri hiç gocunmadan, hiçbir korkuya kapılmadan partiye davet etti. Çalışmak isteyene ‘buyur’ dedi.
Hatta çoğunun ayağına gitti. Vefa geceleri tertipledi. Partiyi partiden yönetmeye başladı. Üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bakanın, iki güçlü vekilin olduğu bir kentte kendini ve makamını ezdirmedi.
Ünlü’nün çabası da bir yere kadar. 15 yıllık tahribatı iki üç yılda onarması mümkün değildi. Yüzde 42,5’in hesabı sorulacaksa yüz kişilik bir liste yapılmalı. Söz konusu listede 100’ncü sıraya Ünlü yazılmalı.
Aynı şekilde Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay’da listenin sonlarına yazılmalı.
Asıl hesap partiyi küçültenlere sorulmalı.
Şahsi hesapları yüzünden dar alanda paslaşanlara hesap sorulmalı.
Kadın Kolları’nı ‘vitrine’ çevirenlere, yoğun bir genç nüfusun olduğu kentte Gençlik Kolları’nı sosyal medyaya hapsedenlere hesap sorulmalı.
Parti yönetiminde istikrarsız bir yapıya göz yumanlara sorulmalı.
Sen ben bizim oğlanla siyaset yapmayı marifet sayanlara hesap sorulmalı.
Partiye adam kazandırmayı, adam yetiştirmeyi bırak ‘tehlikeli gördüğü’ kişileri birer birer küstürenlere sorulmalı bu hesap.
Ayşe Fert Dökmeci, Gülay Güneş, Türkan Polatoğlu, Nedime Fidan Dönertaş, Serpil Turani, Gürsel Yanar ve Şükriye Bal gibi ismi, çevresi, kariyeri olan kadınları dışlayanlara hesap sorulmalı.
Fikret Dönmez’i, Hasan Tuç’u, İbrahim Atıcı’yı, Ercan Kelleci’yi, Coşkun Yaşar Şengün’ü, İbrahim Poyraz’ı dışlayanların hesap vermesi gerekir.
Partinin kapısını partililere bile kapatanlara, başka bir partinin kapısını çalmayanlara sorulmalı hesap.
Sadece CHP’li belediyeleri eleştirerek politika yaptığını sananlar yüzde 42,5’in hesabını vermeli.
İktidarın nimetlerinden yararlanıp ama kendilerinden bir destek beklendiğinde CHP’li belediyeleri de üzmemeye çalışan sivil toplum kuruluşlarına da hesap sorulmalı.
Bir hesap sorulacaksa ‘bundan zarar gelmez’ mantığıyla yeteneksiz insanları partide önemli görevlere getirenlere hesap sorulmalı.