"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandumdaki tercihlerinden dolayı ödül bekliyorlar!

Mehmet KARA
24 Nisan 2017, Pazartesi
Anayasa değişikliği referandumu ardından analizler ve değerlendirmeler yapılmaya devam ediyor.

Özellikle doğu ve güneydoğuda “evet” tercihiyle ilgili yorumlara bakıldığında HDP’nin taban kaybetmesi, AKP’nin oylarını arttırması gibi değerlendirmeler yapılıyor. Diğer yandan MHP’nin “evetçi” olmasına rağmen Doğu ve Güneydoğu’daki oyların artmasını “sürpriz” bulanlar var.

Aljazeera Türk’den muhabir İrfan Bozan referandum sonrası bölgeyle ilgili bir araştırma yapmış. Hakkâri’nin Yüksekova ve Şemdinli ilçesindeki izlenimlerini aktardığı haberinde ilginç bir ayrıntı göze çarpıyor. Aralarında 50 km. olan bu ilçeler 16 Nisan referandumunda farklı tercihlerde bulunmuşlar. Şemdinli yüzde 57.6 ile “evet” derken Yüksekova yüzde 77 ile “hayır” demiş. Şemdinli, Hakkâri’de “evet” diyenlerin önde olduğu tek ilçe olmuş.

Muhabir oradaki vatandaşlarla yaptığı konuşmaları da haberinde yer verirken, “Hakkâri’nin tek ‘evet’ diyen ilçesi Şemdinli ödül bekliyor” demiş. İlçe halkı bu ödülün “Dereköy sınır kapısının açılması” olması gerektiğini söylemiş.

Burada şu soru akıllara geliyor.

Evet diyen Şemdinli’ye hizmet gitsin de “hayır” diyen Yüksekova’ya hizmet gitmesin mi? “Evet” demek hizmet götürülmesi, “hayır” demek götürülmemesi anlamına mı geliyor? Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa çok yanlış olacaktır. Evet de, hayır da demokratik tercihtir. Hizmet her yere eşit şekilde gitmelidir. 

İnsanlar demokratik tercihlerinden dolayı cezalandırılmamalı, aynı zamanda da ödüllendirilmemelidir? Ödül verilecekse evet verene de hayır verene de uygulanmalıdır. Demokratik olan da budur… Eminiz ki, Yüksekovalılar bu işin takipçisi olacaklardır… Şemdinli’deki vatandaşlar da böyle bir ayrımın yapılmasını istemezler diye düşünüyoruz.

«««

REFERANDUM SONRASI “HESAPLAŞMA” MI?

Referandum bitti, bir hesaplaşma başladı.

Şimdi “bu kuruluş referandumdan önce neden evet kararını açıklamadı da, şimdi evetçi gibi davranıyor” şeklindeki suçlamalar bir hesaplaşmaya dönmeye başladı.

18 maddelik anayasa değişikliğinin yapılacağının ortaya çıktığı ilk günlerde “hayır” diyen bir konfederasyona taşlı, sopalı bir saldırı olmuştu.

Ardından bazı memur, işçi, çiftçi, işveren sendikaları kararlarını “evet” yönünde açıkladılar. İl il, ilçe ilçe gezip programlar düzenlediler, kampanyalar yürüttüler.

Peki, yüzbinlerce hatta milyonlarca üyesi olan bir STK’nın kararını bir yönde açıklaması doğru bir tavır mı? Belki yönetim olarak kararlarını açıklayabilirler, ama üyeleri adına bu kararı verme yetkileri ne kadar var? Milyonlarca üyesi olan bir sendika üyeleri adına gerek hayır, gerekse de evet kararı alması ne kadar doğrudur? Bize sorarsanız doğru değildir. Aksi yönde karar aldıklarında işte böyle hesaba çekiliyorlar.

Öyle görülüyor ki, bu bir hesaplaşmaya dönüşüp STK yönetimlerine baskılar olacak. 

«««

MAÇ BİTTİ, AMA TARTIŞMASI SÜRÜYOR

Referandum bitti, ama tartışması bitmedi. Aradan bir haftadan daha fazla zaman geçmesine rağmen referandum sonuçları hâlâ siyasetin bir numaralı gündemi olmayı sürdürüyor. Referandumda verdiği kararla tartışmaların odağında olan YSK’nın, resmî sonuçları bu hafta içinde açıklaması bekleniyor.

Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, başbakan ve AKP ve MHP yetkilileri “bu iş bitti” derken, Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin referandum sonucunu futbol terimleri ile açıklaması dikkat çekti. “Takım galip geldikten sonra 1-0’la, 2-0’la, 3-0’la galip gelmesi arasında fark yoktur” diyen Canikli’ye “Doğru fark yok, ama averaj diye de bir şey var” diye yine futbol terimleriyle cevap veriliyor.

CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal da futbol terimleri ile buna cevap vermiş. Erdoğan’ın referandumu futbol maçına benzetmesine cevap verirken, “Bir dakika Sayın Cumhurbaşkanım, bir dakika; maç bitmedi. Ofsayttan bir gol atıldı. Bu tablo, maçın bittiği tablo değildir. Birinci devredeyiz, daha ikinci devre var” diye bir açıklamada bulundu.

Maç bitti, ama kavgası daha epey sürecek. 

«««

OKUYUCUMUZUN GÖZÜNDEN REFERANDUM

Geçen hafta Pazartesi günü “Referandumun ardından” başlıklı yazımızla ilgili yorum gönderen Özcan Erkiş’in tesbitlerini dikkatinize sunmak istiyoruz.

Gazetemizin internet sayfasındaki yazımızın altında yer alan görüşlerinde Erkiş şöyle demiş: “Sayın Kara, evvelâ Yeni Asya ve değerli kalemlerine referandum sürecindeki tenvir edici yazılarından dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. Duâmız şudur ki Cenâb-ı Hak neticeyi hayırlara tebdil eylesin. Resmî olmayan netice: Yüzde 51 Evet, yüzde 49 Hayır şeklindedir. Zafer yahut hezimet demek mânâsız olacaktır. Millet ve memleket hesabına düşündürücü bir neticedir. 17 Nisan’dan sonrası, iktidar cenahı için zor, millet için zorlu bir sürecin başlangıcı olacaktır. Zira dahili ve harici devasa meseleler yerinde durmakta ve acil çözüm beklemektedir. Dedikleri gibi tek adamlık sistemi Türkiye’yi ne vakit “uçuşa “geçirecek hep birlikte göreceğiz. Yine de hayırlısı diyoruz…”

Okurumuz bununla birlikte referandumun neticeleri ile ilgili kanaatlerini de belirtmiş. Özcan Beyin yorumları önemli… Yazı uzun olduğu için internet sayfamızdan okunabilir. 

http://www.yeniasya.com.tr/mehmet-kara/referandumun-ardindan_429389

Okunma Sayısı: 3446
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    24.4.2017 17:37:59

    (4) AB ve ileri demokrasi, 3Y ile mücadele...vs vaadleriyle yola çıkan ve 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidar ile Türkiye'nin geldiği noktaya "tarafsız" bir nazarla baktığımızda "iyi" diyebilir miyiz? Belki "bâtılı tasvir"olacak ama söylemek zorundayız ki, iyi noktada değiliz. Hem hür ve demokrat dünya ile hem kendi vatandaşı ile kavgalı fakat 15 yıldır ülkeyi yöneten bir iktidar. AB'ye girmek isteyen fakat "Ankara Kriterleri"nde ısrar eden bir siyaset ve siyasetçiler. Demokratik hukuk devletini askıya alan fakat dış dünyaya demokrasi dersi vermeye çalışan yöneticiler.... Velhasıl siyaset bildiğini okurken asıl olan vatandaşa oluyor. Hürriyet ve ittifaklar (şahsı manevi) asrında vazife, hürriyetçi demokratlara düşmektedir vesselâm. ...

  • Özcan Erkiş

    24.4.2017 17:23:30

    (3) Anayasayı toplumsal mutabakat metini olmaktan, referandumu da halk oylaması olmaktan çıkarıp, bir rövanş, hesaplaşma ve intikam aracı gibi görürsek, millet iradesinin de, millet hakimiyetinin de bir mânâsı kalmaz. Referandum neticesinin şüpheli ve şaibeli olması da bir anlamda işte şu menfi ve menfaatçi siyaset ile ilintilidir. Bir yönüyle Makyavelist politika da diyebileceğimiz bu tarz- ı siyaset millet ve memleket hesabına, toplumsal barış adına terk edilmelidir. Biz ölçülü, ilkeli, prensipli siyasetin memleketin hayrına olacağına inanıyoruz. Aksi tarzda siyasetin ve siyasetçilerin, 1960'dan bu yana millete (maddi manevi ) çok bedeller ödettiklerini hepimiz biliyoruz. Yanlışı bir daha denemek ve yanlışta ısrar etmek akıl kârı mıdır?

  • Özcan Erkiş

    24.4.2017 17:07:34

    (2) Merhum Menderes ve Demirel'i ve kısmen Özal'ı hariç tutarak hakiki mânâda hürriyetçi ve demokrat bir siyasetçi ve siyaset tarzının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Menfi bir tarzda ve menfaat üzerine cereyan eden şimdiki siyaset de taraftarlarına bu iki illeti (menfilik ve menfaatçilik) bulaştırdı. Bilhassa Siyasal İslâmcı gelenekten gelen mevcut iktidar döneminde bu iki illetin menfi ve fena yansımalarını hepimiz yaşayarak gördük. Oysa siyaseti idare etme sanatı olarak kabul edersek, şimdiki siyasete de rahatlıkla "kötü idare"diyebiliriz. Referandumu bile menfi ve menfaatçi siyasete feda edebiliyoruz.

  • Özcan Erkiş

    24.4.2017 16:53:42

    Sayın Kara, referandumun sonucu da durumu da ortada olup fazla söze hâcet bırakmamaktadır. İnşâallah (ümitsiz olmakla birlikte )yargı âdilane bir kararla meseleyi hukukun üstünlüğü istikametinde neticelendirir. Sonucu hep birlikte bekleyip göreceğiz. Bizler referandumda oylarımızı vatandaşlık vazifesi şuuru içinde, millet ve memleket hesabına yaptık. Mükafat beklentisi yahut mücazat korkusu ile değil. Fakat maalesef Türkiye'de siyaset menfi tarzda ve menfaat üzerine yapıldığından (ki yazınızdaki olaylar bunu teyit ), siyasiler fanatik taraftar istiyorlar. Oysa bizler Yeni Asya ve değerli kalemleri gibi siyaset ve siyasetçilere, ilke, prensip, düstur ve ölçüler zaviyesinden bakıyoruz. Referanduma da o zaviyeden baktık ve o zaviyeden kararımızı "hayır "istikametinde verdik. Vicdanen müsterihiz.

  • adalet

    24.4.2017 14:17:46

    referandumdan 2 gün sonra belediye başkanı reklam panolarında güçlü türkiye için evet diyen hemşerilerine teşekkür eder bunun adı da güçlü demokrasi olur...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı