İlki 2017’de gerçekleştirilen, Laneth markasının yaratıcısı, metal insanı Çağlan Tekil tarafından düzenlenen ‘Laneth Bir Gece 4’ bolca punk ve hardcore soslu geçti. Haossaa’yı ne yazık ki kaçırdım. Radical Noise davulcusu Emre Şahin’in paylaşımlarına göre Haossaa’nın davulcusu Ozan tek kolu kırık ve haliyle alçıda olmasına rağmen ‘panter’ gibi çalmış. Kaçırdığıma en çok üzüldüğüm konserlerden biri oldu bu. Elbet bir yerde yakalayacağım kendilerini.

Radical Noise (RN) ile konuya gireyim. RN memlekette hardcore, crossover kültürü için hala uğraşan gruplardan biri. Şu ana kadar bir konserlerinden bile sıkılarak ayrılmadım. Solist Kerem Onan sahnede gittikçe devleşip yeri geldiğinde punk soslu, yeri geldiğinde brutal vokalleriyle canavar gibi söylüyor. Athena’yı kaçıran çok şey kaçırdı çünkü gerçekten keyifli çaldılar. Eski usül punk dönemlerine çaktıkları selamla sahnede çok eğlendiler. Bütün konserlerde bol bol sahneden atlandı, sahne önünde bol bol zıplandı ve azıldı. Kısaca her şey olması gerektiği gibiydi. Ben burada hangi grup konserlerinde hangi şarkıları falan çaldı mevzusuna girmeyeceğim. Çünkü başka bir hadiseyi daha önemli buluyorum. Konser bittiğinde kuliste 90’lı yıllarda bu ortamlarda takılmış, Athena’yı Captain Hook Bar’da, RN’yi zamanında en az 8-10 kez canlı izlemiş, birbirini en az 15 yıldır tanıyan ve hatta “Punk’ın kitabını yazdım ama okumam” diyebilecek kalibreye sahip isimlerle muhabbet ettik.

Özellikle RN gitaristi Ersin Çağlayan ile çok uzun uzun konuşma fırsatımız oldu. Ersin bir sürü grubu olan adamlardan biri. Bu müziğe, ortama gönlünü ve hatta ruhunu vermiş bir adam. Geçen yıllarda Son Fersah isimli bir grup kurmuş ve 5 şarkılık bir EP yayınlamıştı. Tek kelimeyle harika bir gruptu fakat devamı gelmedi. Öncelikle o grubun yeni bir kadroyla geri döneceğinden bahsetti. Grubu en çok sevdiğim özelliği punk ve thrash metal gibi türleri Türkçe sözlü şarkılarla icra ederken bu türleri gayet zorlamaksızın birbirine yedirmiş olmasıydı. Bakın, Türkçe sözlü olması benim açımdan çok önemli. Bu memlekette rock ve metalin Türkçe sözlü yeni şarkılara ihtiyacı var. Türkçe metal dinleyen kitlenin bir kısmının Türkçe sözlü rap’e kaymasını biraz buna bağlıyorum. Ben hip hop’u bu yüzden daha çok dinlemeye başladım çünkü Türkçe sözlü metalde ciddi bir açık var. Murder King tek başına savaşamaz. Sektördeki uzun aralıklı üretim yüzünden bu müzikler kalabalık dinleyici kitlesini başka türlere kaptırmış durumda ya da dinleyici çoluğa çocuğa karıştı, konudan uzaklaştı. Ama metalde taş gibi lafı gediğine oturtan Türkçe söz olmadığı için ben Türkçe hip hop dinlediğimi çok kez söyledim. Bu müzikler temelinde bir şey söyleyen müzikler, topluma dair bazı dertleri var ve bunları anlatıyor. Dinleyici kitlesi bu müziklerde kendinden bir şey bulur, bu sözlerin etrafında toplaşmaya başlar ve konserler artar, üretim artar. İngilizce’de ‘scene’ diye adlandırılan ‘ortam’ diye çevirebileceğimiz ‘şey’ konu olunca Türkiye’de metal, punk, hardcore açısından hala ciddi bir potansiyel olduğunu söylemeliyim. Daha fazla grubun yeni üretimler yapması, bu ortamın bu potansiyelini kullanması lazım.