Polis eşinin feryadı yürekleri dağladı

Polis eşinin feryadı yürekleri dağladı

Yayın: 07.08.2019 00:18
Paylaş:
A+ A-

Karabük’te kalp krizi sonucu hayatını kaybeden polis memuru Yücel Demirci(42) son yolculuğuna uğurlanırken, acılı eşin ve 10 günlük bebeğinin vedası yürekleri dağlarken, 5 yaşındaki Ömer Taha ve 2 yaşındaki Hasan Hüseyin tabutun önünde bulunan babalarının resminin önünden ayrılmadı.

Dün akşam Karabük Polis Meslek Eğitim Merkezi’nde (POMEM) görevli polis memuru Yücel Demirci çalıştığı masasında aniden fenalaşarak yere yığılmıştı. Diğer mesai arkadaşlarının ihbarı üzerine 112 ekipleri olay yerine sevk edilirken, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Demirci’nin kalbi durmuştu. Hastanede doktorlar tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen evli ve 3 çocuk babası Demirci hastanede hayatını kaybetti.

Eşinden ve çocuklarından duygu dolu veda

Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden polis memuru Demirci için 100. Yıl Mahallesi Bilgekent Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi. Törende baba Hasan Demirci yakınları taziyeleri kabul ederken, yakınlarının desteği ile ayakta kalabilen eşi Hülya Demirci, tabutun başına gelerek, “ Kalk Yücel, biz geldik. Bebeğini getireyim de kokla. Hadi kalk, neden hemen gittin. Birden gittin, bizi neden bıraktın Yücel. Ben senin yanındaydım sende benim yanımdaydın. O beni hiç incitmedi. Böyle olmasını sende istemezdin Yücelim“ gözyaşları içinde feryat etti. Acılı eşin feryadı törendekilerin yüreklerini dağladı.

Polis Demirci’nin 10 gün önce üçüncü kez baba olduğu öğrenilirken, acılı eş Hülya Demirci, 10 günlük bebekleri İbrahim Selim’in babasının tabutuna elini dokunarak, veda ettirirken, yakınları genç kadını güçlükle sakinleştirdi. Bu sırada Demirci’nin 5 yaşındaki oğlu Ömer Taha ise babasının resmini severek, adeta babasına kalk dercesine tabuta vurması dikkat çekti.

Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanan polis memuru 5000 Evler Aile Mezarlığına defnedildi.

Cenaze törenine Demirci’nin yakınlarının yanı sıra Karabük Valisi Fuat Gürel, İl Emniyet Müdürü Sırrı Tuğ, POMEM Müdürü Mahmut Karabulut, İl Jandarma Komutanı Alb. Ali Sefa Yılmaz, Safranbolu Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mehmet Uzun, Eskipazar Belediye Başkanı Hüseyin Dönmez, kurum müdürleri, silah arkadaşları ve askeri erkan ile çok sayıda vatandaşlar katıldı.

2 kişi görüş bildirdi

  1. isimsiz

    Hastahanede doktorlar tatafindan tüm müdahelenin yapildigina emin misiniz? Bir arastırmanızı tavsiye ederim.

  2. Ahmet Selçuk

    Hastanede TÜM müdahalenin yapıldığına gerçekten emin misiniz? Bir araştırın derim.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Beyoğlu’ndaki terör saldırısı davasında karar

Yayın: 26.04.2024 14:39
Paylaş:
A+ A-

İstiklal Caddesi’nde terör örgütü PKK’nın talimatıyla gerçekleştirilen saldırı davasında sanık Ahlam Albashır 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 1794 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Beyoğlu’nda 13 Kasım 2022’de terör örgütü PKK/YPG tarafından verilen talimatla İstiklal Caddesi’ne bırakılan bombanın patlaması sonucu 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı terör saldırısına ilişkin 15’i tutuklu 36 sanığın yargılandığı davada, bombayı caddeye bırakan tutuklu sanık Ahlam Albashır, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 1794 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashır’ın da bulunduğu 5 tutuklu sanık ile avukatları katıldı. Bazı tutuklu sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Duruşmada, tutuklu sanıklardan Fatma Berkel, Ferhat Habeş, Ahmed Carkes ve Ammar Jarkas’e ek savunma hakkı verildi.

Sanık Berkel, savunmasında patlamanın olduğu dönem hamile olduğunu ve psikolojisinin iyi olmadığını iddia ederek, “Tek sorduğum şey, ‘Neden buraya geldiniz?’ oldu. Bana ‘Biz buraya yaşamaya geldik, tutunamazsak dışarıya çıkacağız.’ dedi. Aramızda geçen konuşma bundan ibaret. Bunları hiç tanımıyorum, beraatimi istiyorum.” dedi.

Mahkeme başkanı davada karar açıklanacağını belirterek, sanıklara son sözünü sordu.

Sanık Ahlam Albashır son sözünde, “Kendimi savunmayacağım. Bu olan patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir cezayı kabul ediyorum. Ammar Carkes’in hiçbir şeyden haberi yoktur. Benim ailemin vefat ettiğini biliyor ama ailem yaşıyor. Ahmed Carkes’in telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Ahmad Haj Hasan’ın da evinde 3 gün kaldım. Tanışıklığımız atölyeden kaynaklanıyor. Bayan olduğumdan atölyede kalmama razı olmadı. Evine davet etti. Ferhat Habeş ve Fatma Berkel’i sadece evde gördüm. Sayın başkanla baş başa konuşmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar da saldırıyla ilgilerinin bulunmadığını öne sürerek, tahliyelerine ve beraatlerine karar verilmesini istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ahlam Albashır’ı “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme” ve “tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme” suçlarından 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Heyet, sanık Albashır’a ayrıca 99 kez “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi” suçlarından da toplamda 1794 yıl hapis cezası ile 22 bin lira adli para cezası verdi.

Mahkeme Albashır’ın üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunun “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçu içerisinde eridiğine kanaat getirerek, bu suç yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmetti.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde, terör örgütü PKK/YPG tarafından 13 Kasım 2022’de düzenlenen bombalı saldırıda, 6 kişinin hayatını kaybettiği, 99 kişinin yaralandığı anlatılmıştı.

İddianamede, soruşturma kapsamında terör örgütü YPG/PYD’nin özel istihbarat elemanı olan sanıklar Ahlam Albashır ve Bilal el-Hacmaus’un, örgüt tarafından özel eğitime tabi tutulup talimatlandırıldığı, patlayıcı malzeme eşliğinde Türkiye’ye gönderildiklerinin tespit edildiği belirtilmişti.

Sanıkların, örgütün kurduğu ağ vasıtasıyla illegal yollardan İstanbul’a intikal edip örgüte ait evlere yerleştirildiği aktarılan iddianamede, bu kişilerin gelen talimatla söz konusu eylemi gerçekleştirdiklerinin belirlendiği ifade ediliyor.

İddianamede, sanık Bilal el-Hacmaus’un Edirne’den yurt dışına firar ettiğine, hakkında yakalama emri düzenlenip kırmızı bülten talebinde bulunulduğuna dikkati çekilerek, Terörle Mücadele Daire Başkanlığının yaptığı araştırma ile bombalı saldırı eylemini organize edip talimatını veren, örgütün sözde yönetim kadrosundaki Cemil Bayık, Hülya Oran, Sabri Ok, Saliha Bişkin, Velid Halil, Layika Gültekin, Fehman Hüseyin ve Ferhat Abdi Şahin ile Khalil Manja Hussein (Halil Menci) hakkında yakalama emri düzenlendiği aktarılmıştı.

İstenen cezalar

İddianamede, 36 sanığın “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı adam öldürme”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle adam öldürme”, “tasarlayarak, bombalama suretiyle adam öldürmeye teşebbüs etme”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” ile “göçmen kaçakçılığı” suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.

Müşteki olarak 123 kişinin yer aldığı iddianamede, sanıklardan Ahlam Albashır’ın, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olmak”tan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, “tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürmek”ten ağırlaştırılmış müebbet, “tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme” suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı “tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 1930 yıldan 2 bin 970 yıla kadar, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi” suçundan da 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplam 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapsi istenmişti.

Firari sanık Halil Menci MİT’in operasyonuyla etkisiz hale getirildi

Terör saldırısının failleri Ahlam Albashır ile Bilal el-Hacmaus’u yönlendiren ve yurt dışına kaçmasını sağlayan terörist sanık Halil Menci’nin, PYD/YPG kontrolündeki Kamışlı’da bulunduğu tespit edilmişti. Menci, 22 Şubat’ta Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı’da gerçekleştirdiği nokta operasyonla etkisiz hale getirilmişti. (AA)