PKK'yı el üstünde tutanlara tavrımız ne?

R. T. Erdoğan, Diyarbakır''da HDP il binası önünde çocuklarına kavuşmak için nöbet tutan annelerle İstanbul''da iftarda buluştu. Konuşmasında şu cümlelerin altını çizdim:
- Terör örgütü PKK ve onun siyasî uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize...
- Yıllardır birileri tarafından cilalanıp parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan terör örgütü...
- Bin yıllık ortak coğrafyamızı türlü hile ve desiselerle parçalara ayırıp hem fiziken hem zihnen sömürme peşinde olanlara...
Bir tarafta kan akarken, diğer tarafta PKK el üstünde tutulursa mücadele manasını yitirir.
Mevcut iktidar, geçmişte, A. Öcalan''la "çözüm" adı altında iş birliği yaparak çok büyük "günah" işledi; Güneydoğu''muzda sokakları PKK''ya teslim etti. O derece!...
Hatadan dönüldü ama canlar gitti; ciğerimiz dağlandı.
Reis Bey''in ilk cümlede "siyasî güç" olarak tarif ettiği odak HDP. HDP''ye karşı ne yapabildik? Batı''yı örnek aldığımıza göre, terörle bağlantılı bir partinin kapatılması gerekmez mi? (Batasuna örneği).
Partiyi kapatabilmek için ne kadar ciddî çaba sarf ediyoruz?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kalın kalın dosyalarla iddianame hazırladı; ancak, Anayasa Mahkemesi "Böyle iddianame olmaz! Yenileyin." deyip iade etti. Başsavcılık şimdi, iddianameyi kabul edilebilir hâle getirmek için çalışıyor.
(12 Mart 1971 Muhtırası''ndan sonra, terör estiren sol örgütler için mahkemelerde dosyalar hazırlanmıştı. Bu iddianameleri 12 Eylül öncesinde "Uçurumun Kenarındaki Türkiye" genel başlığıyla Töre Devlet Yayınları bastı. Dönemin savcılarının nasıl bir ciddiyetle çalıştıklarını bu kitaplarda görebilirler. Temin edip bir baksınlar. Burada Türkçe notu ekleyeceğim: "Tedarik" aldı başını gidiyor. "Temin etmek"i unutturdular. Kelimeleri yerli yerine kullanalım.)
Kuzey Irak''ta yeni bir operasyon başlatıldı. Kaç gündür sürüyor. Ne yazık ki, altı şehit verdik. Bu operasyonlarda şehit vermemiz beni düşündürüyor. Bir hesap hatası mı, yoksa acemilik mi?
Yakın zamanda Gara operasyonunda, PKK, yıllardır ellerinde tuttukları rehineleri göz göre katlettiler. Ayrıca şehit düşen askerlerimiz oldu.
Demek istiyorum ki, can kaybımızı minimuma indirerek operasyon nasıl yapılır diye bir planlama içine girildi mi, yoksa gidelim bakalım, Allah kerim mi, dendi? Bunu düşünmeliyiz.
HDP''ye döneceğiz... Biz canımızı dişimize takmışız, PKK''ya karşı amansız bir mücadele yürütüyoruz, HDP''li biri çıkıp hem de TBMM''nin çatısı altında basın toplantısı düzenleyerek "Operasyonlardan rahatsızız." diyebiliyor. Bir "dış düşman" ancak bunu söyleyebilir.
HDP''liler, çok ama çok şımartıldılar. Marxist kaynaklı bir yıkıcı bölücü hareket olunca, birtakım çevreler hemen "dost" dairesine alıveriyorlar.
Kabul edelim ki, HDP''nin psikolojik önceliği kırılamadı.
Her defasında hatırlatacağım... Yukarıya aldığım Reis Bey''in ikinci ve üçüncü cümlesiyle bağlantılı olarak, HDP''ye şirin görünmek isteyenlere karşı da bir tavır belirlenmelidir. Öncelikle HDP''nin kuyruğu neo liberal çevrede kendilerine mutena bir köşe arayan sığ akıllı sağ cenah "aydınları", öyle bir itelenmeli ki, ya kimin ekmeğine yağ sürdüklerinin farkına varsınlar ya da bir köşeye çekilip otursunlar.
HDP üzerinden PKK''yı el üstünde tutanlara karşı tavrımızı belirlemeliyiz.
 
 
 

Yazarın Diğer Yazıları