Beynelmileliyetçiliğe karşı

İttihatçılar ve Masonluk meselesinin kesinkes açığa kavuşturulmasını şundan önemli görüyorum: Millî Mücadeleciler çoklukla İttihat ve Terakkî Cemiyeti/Fırkası'nın bakıyesi... Millî Mücadele'yi de İttihatçılar başlattı desem yeridir. Buradan da Millî Harekât'a yüklenmek isteniyor. Bizzat İttihatçı yönetici Ziya Gökalp'ın desteğiyle çıkan Genç Kalemler dergisi etrafında toplanan gençler Masonluğa ve Sosyalist hareketlere tavır almışlardır. Bunun için "Vatan, Sadece Vatan" broşürünü çıkarmışlardır (1911). Ali Canip Yöntem'i okuyalım:

"İttihat ve Terakki Cemiyeti, meşrutiyetten önceki faaliye­tinde mason kulüplerinden çok faydalanmıştı. O zaman ve sonra masonluk şehirde pek yaygın bir halde idi. Öyle ki arkadaşlar içinde Ziya'dan (Gökalp), Ömer'den (Seyfettin), benden başka mason olmadık kimse kalmamıştı. Biz masonluğun insaniyetperverlik süsü altındaki kozmopolit temayülüne muhaliftik. Genç Kalemler dergisinden başka on paralık broşürler de neşretmeyi düşünmüştük. Onlardan biri olarak kaleme aldığımız 'Vatan, Yalnız Vatan' adlı broşür 'insanlık', 'beynelmileliyetçilik' zihni­yetine ve bu arada masonluğa şiddetle hücum ediyordu."

Broşürün en son 34. sayfasında "Bir ih­tar" başlıklı notta gayelerini açıklamışlardır:

"Masonluğun aleyhinde yalnız biz bulunmuyoruz! Bizden evvel de bazı gazeteler bu yolda yazılar yazdılar... Fakat onların hücumda aldıkları tavır, meslek ve mefkûrelerden ziyade şahısla­rı düşürmek için bu cidale giriştiklerini gösterdi. Tekrar karile­rimize [okuyucularımıza] söyleyelim ki, biz avam mantıkçısı değiliz! Biz gayeleri meçhul ve beynelmilel cemiyetlerin, vatan ve milliyet fikrine vu­racağı darbeyi defetmek, onların memleketimize hazırladığı felaketlerden ictinab etmek istiyoruz. Bu 'Beynelmilel' cemiyetle­rin muzır gayelerinin ne olduğunu bilmiyoruz. İhtimal ki bizim zannettiğimizden daha muzır ve mühliktir [helâk edicidir]! Biz, yalnız aşikâr ola­rak âleme gösterdikleri beynelmileliyet gayesini bütün mazarratlarıyla teşrih ve husule getirdikleri fırtınaları tetkik etmeye çalıştık. Ve 'Vatan fikrinin kuvvetini muhafaza için bu gibi mu­zır tezahürleri ezmeye daima çalışacağız."

Broşürde hususiyetle gençlere hitap ediliyor:

"Ey genç kari! (...) Emin ol ki Masonluğa, avamın mantığını okşayarak, eski ve cahilane fikirleri batıl taassupları takdir ve tetvîc ederek hücum etmeyeceğiz. Cahilâne hücum, cahillerin... Mutaassıbâne hücum mutaassıbların hakkıdır! Bizim silahımız fen ve felsefe olacaktır. Masonluğun 'Ma'badü'l-matbuiye'sin­den ziyade, siyasî neticesi olan beynelmileliyet fikrine, 'insani­yet' hülyasına itiraz edecek, bunların vatan için ne kadar müthiş ve mühlik rahneler [gedikler] olduğunu ispat edeceğiz.

Meselâ Beynelmileliyet (Enternasyonalizm) fikri biraz fazla mürit peyda edince vatan düşmanlığı (antipatriyotism) askerlik düşmanlığı (antimilitarizm) baş gösterir.

İçtimaî Türklüğün tekâmülüne hizmet eden milliyetperver gençlerin ruhuna Masonluktan uzak bir şey yoktur. Onlar "beynelmileliyet" fikrinin entrikalı 'insaniyet' hayâlinin itilâf kabul etmez muarızları, düşmanlarıdır. Onların 'insaniyet'i nasıl anladıklarını izah etmezden evvel şunu söyleyelim ki hiçbir hakikî Türk genci, tarihini bilen bugünkü ilim ve fen karşısında yabancı kalmayan bir Türk genci 'beynelmileliyet' fikrine kapılamaz.

İnsaniyet fikri... ahlâk karşısında bu muazzez hayfile itiraz etmeyiz. Ve arzu ederiz ki her memlekete, her iklime, her kıtaya göre değişen ahlâkın bazı kaideleri faziletler üzerinde birleşsin..."

Dediğim gibi, Masonların da söyleyecekleri varsa, köşem açık.

 

Yazarın Diğer Yazıları