Geçtiğimiz gün haklarında terör suçlarından soruşturma bulunan Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırılmıştı. Bu kapsamda, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın yerine yeni görevlendirmeler yapıldı. Diyarbakır'a Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin'e Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van'a Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, belediye başkan vekili olarak görevlendirildi. Yaşanan gelişmeler kısa sürede ülke gündeminde geniş yer edinirken, özellikle sosyal medyada konuyla ilgili tartışmalar çıktı. Bu tartışmalara Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun da katılması AK Parti cephesinin tepkisini çekti. Konuyla ilgili sosyal medya hesaplarından açıklamalar yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Gül ve Davutoğlu’na sert tepki gösterdi.

GÜL VE DAVUTOĞLU DA O HATTA KATILDI”

Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığına Gül ve Davutoğlu’nun da katıldığını belirten Ünal açıklamasında, “Türkiye’nin uzunca bir zamandır ekonomide, iç ve dış güvenlikte dört ayrı terör örgütü ile verdiği kararlı mücadeleyi, görmezden gelmek Suriye’nin kuzeyinde, Doğu Akdeniz’de yapılmak istenen dizaynları yok saymak, bütün bunların sadece bir bileşeni olan 15 Temmuz saldırısı sonrası oluşan ölüm ve kalım mücadelesi... Bütün bu mücadelenin sembolü haline gelen ülke liderimiz Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığının oluşturduğu hatta maalesef uzunca zamandır karnından konuşan Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu da katıldı.

BU NASIL BİR TENAKUZDUR!”

Meselenin üç belediye başkanını görevden almak ve demokrasi duyarlılığı olmadığını biliyoruz. Kayyım atanmasının hukuki ve demokratik altyapısı bellidir. Gezi olayları esnasında “demokrasi sandıktan ibaret değildir” diyen Sn. Gül şimdi “seçimle gelen seçimle gider” demekte. Bu nasıl bir tenakuzdur! Demokrasinin ilkeleri duruma ve kişilere göre mi belirlenmektedir? Evet, seçilmiş olmak hukuku ve demokrasiyi yok etmek, terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak hakkı vermez kimseye.

PKK’NIN DEĞİL, HALKIMIZIN DESTEĞİNE TALİP OLUN”

İşte bu evrensel bir demokrasi ilkesidir. Demokrasi, ait olduğu ülkenin bütünlüğü ve bağımsızlığı aleyhine kullanılmaya başlanırsa artık o ülkeye ait bir değer ve gerçek anlamıyla demokrasi olmaz. Hukuk ise araçsallaşarak ait olduğu ülkeyi zaafa düşürmenin bir silahına dönüşürse o ülkenin hukuku olmaktan çıkar. Partiler ve siyasiler tabii ki belirli kesimleri kazanmaya dönük pozisyonlar alabilir. Ancak bu ülkede PKK ve onun güdümündeki yapıların gerçek yüzünü en iyi Kürt vatandaşlarımız bilir. Teröre destek çıkarak milletimizin gönlü kazanılmaz. Siz siz olun, PKK’nın değil, halkımızın desteğine talip olun.”

(Haber: Ahmet Güneçıkan)

Editör: Mahmut Beyaz