Parti başkanlığı erken seçim habercisi

YAŞAR AYDIN - @yasaraydinnn
yasaraydin@birgun.net

AKP içinde referandumun hemen ertesinde başlayan takvim tartışması hız kesmeden devam ediyor. Takvime dair de son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi ve “Mayıs ayında partinin başına geçeceğim” dedi. Dikkat edin “adayım” deme gereği bile duymadı. Başbakan Binali Yıldırım ise bu sürecin neredeyse ‘baş yanılanı’ oldu. İlk açıklamasında “AKP rutin takvimi işletecek ve kongreler sonrasında Cumhurbaşkanımız partinin başına geçecek” demişti.

Yıldırım’ın bu açıklamayı Erdoğan’la paylaşmadan yapması beklenemez. Ankara’da cevabı aranan soru ise şu; bu açıklama referandumun öncesinde veya hemen ardından Erdoğan ile gerçekleştirilen görüşme sonrası yapıldıysa parti genel başkanlığı neden yaklaşık bir yıl öne çekildi?

Erdoğan’ın acelesi var
Recep Tayyip Erdoğan’ın partiye katılım ve ardından “YSK resmi sonuçları açıklayınca” diyerek başkanlık için işaret ettiği zaman, Ankara’da çoğu kesim için sürpriz oldu. Partiye katılımda tereddüt yaşamayacak ama genel başkanlık için acele etmeyeceği konuşuluyordu. İkili, üçlü görüşmelerde Erdoğan’ın bu fikrini yakın çevresiyle de paylaştığını biliyoruz. Ama durum birden farklılaştı. Bu açıklama sonrası Ankara kulislerinde mayıs ayının sonunda yapılması planlanan AKP olağanüstü kongresi ile parti yönetimi ve kabinede yaşanacak değişiklikler konuşulmaya başlandı. Ama ortada çok daha önemli bir konu duruyor. Bu acele neden?

Bu soruya birden fazla yanıt vermek mümkün. Partinin yeniden organize edilmesinde, Gülen Cemaati ile verilen mücadelede aksayan yönlerin giderilmesinde aktif rol oynama isteği gibi başlıklar sıralanabileceği gibi başka maddeler de eklenebilir. Bu başlıkları, AKP’yi yakından takip eden bir isme neden “Bunlar mı” diyerek sorduk. Aldığımız yanıt “Kısmen” oldu. “Erdoğan erken seçime karar verdiği için bir an önce partinin başına geçmek istiyor. Gerçek neden bu” diye de ekledi.

Seçim yok diyor ama…
Hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan’dan, Genel Seçimlerin Kasım 2019 tarihinde yapılacağı açıklamalarını duyduk. Yıldırım’ın bu konulara dair çok fazla bilgisi olmadığını anlamış bulunuyoruz. Erdoğan’ın da hızla fikir değiştirme yeteneğini bildiğimiz için Ankara kulislerinde konuşulanları çok da yabana atmamak lazım.

Erdoğan erken seçime gidecek çünkü...
Yerel seçim endişesi: Erdoğan’ın önünde duran ilk kritik sandık Mart 2019 tarihinde olacak. Referandumun ortaya çıkardığı harita, Türkiye’nin ilk beş şehrinin dördünde seçimin kaybedildiğini gösteriyor. Erdoğan, kaybedilen bir İstanbul seçiminden sonra başkanlık yarışına girmek istemiyor. Bu nedenle başkanlık seçimini yerel seçimlerden önce bir tarihe çekmek istiyor.

Ufukta ışık yok: Türkiye ekonomik ve siyasal kriz içerisinde. Yakın vadede bir çözüm gözükmüyor. Kriz, toplumun tüm kesimlerinin hissettiği bir noktaya gelmeden seçimi tamamlamak istiyor.

Kendi bahçesini temizleme zorunluluğu: Erdoğan parti içinde tek belirleyici olmakla birlikte özellikle ‘eskilerin’ gölgesini sürekli hissediyor. 7 Haziran ve 16 Nisan seçimlerinde partinin ağır topları çok konuşuldu.

Homurdanmalar var. Yaklaşık 2,5 yıllık sürenin parti için uzun olduğunu düşünen Erdoğan, hem Meclis’e hem de örgüte neşteri erken vurmak istiyor.

Takvimler 2018 ilkbaharını gösteriyor
Erdoğan’ın mayıs ayı sonunda AKP’nin başına geçmesiyle birlikte uyum yasalarının hızla Meclis’e gelmesi bekleniyor. Burada da AKP’nin çok fazla uzlaşma aramayacağını söylemek mümkün. Takvim nedeniyle çok zorlandıkları anlarda KHK’lere bile başvurmaları olası. Tüm bu aceleye rağmen AKP’li kurmaylar en az altı aya ihtiyaçları olduğunu ifade ediyor. Buna göre erken seçim tarihi 2018 mart ya da nisan ayı gibi gözüküyor.
Kulislerde konuşulan kabine değişikliği konusunun da bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak gerçekleşeceği, başta Başbakan olmak üzere birçok bakanın koltuğunu kaybedeceği kaçınılmaz gibi duruyor.