Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Eylül ayının ilk haftası, Birlemiş Milletler’in (BM) Genel Kurulu’nu yaptığı haftadır. Nasıl ki Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Ekim’de yeni yasama yılına başlar, Birleşmiş Milletler de yeni yasama yılını Eylül ayının ortasında başlatır. Gelecek hafta dünya liderleri, Genel Kurul’a seslenecek. Ama liderler bu kez fiilen ABD’nin New York kentinde ve Genel Kurul binasında olamayacak. Salonda sadece ülkelerin BM Daimi Temsilcileri olacak. Bu durum, 2.Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan bir ilk olacak. 

Haberin Devamı

Bant kayıt videolar

Pandemi yüzünden 193 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, mesajlarını, önceden çektikleri bant kayıt videolarla verecek. BM Genel Sekreteri ve BM Genel Kurul Başkanı’nın salonda yapacağı konuşmaların ardından, gelenek olduğu üzere Brezilya’nın Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun videosu yer alacak.

Liderler konuşma listesinin ikinci sırasındaysa, aynı zamanda ev sahibi olan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’da kaydettiği video bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu listede 12’inci sırada. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 20, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise 97. sırada yer alıyor. BM, liderlerden konuşma videolarının uzunluğunu 15 dakika ile sınırlı tutmalarını istedi. Liderler her yıl olduğu gibi küresel ve bölgesel krizler, çatışma bölgeleri ve kendi ülkelerinin öncelikleriyle ilgili konuları konuşmalarına yansıtacak. Ancak bu yıl ilk kez gündeme gelecek “sürpriz” ortak konu, kuşkusuz Kovid-19 salgını, aşı ve tedavi çalışmaları olacak. Pandemi gündemi ayrıca toplantı sayısına bakıldığında da 30 Eylül’e kadar sürecek BM toplantılarında üçüncü önemli başlık.

Ve unutulmazlar...

BM Genel Kurulu’nda yapılacak konuşmalara değinmişken, bu toplantıların “unutulmazları”na bakmamak olmazdı. Örneğin Genel Kurul tarihinin en uzun konuşması 269 dakika (4 saat 29 dk) ile 1960’da Küba Lideri Fidel Castro’ya aitti. Libya’nın eski Lideri Muammer Kaddafi’nin 96 dakikalık (1 saat 36 dk) konuşmasıysa, rekor listesinde ikinci sırada.

Bununla birlikte SSCB Lideri Nikita Kruşçev’in ayakkabı protestosu Genel Kurul’a damgasını vuran olaylardandı. SSCB “Tüm kolonilere bağımsızlık verilmesi için” önerge sunmuş, Batı’nın desteğiyle Filipinli Büyükelçi “Kolonilerde gelişen hayat” konuşması yapmıştı. Kruşçev bu konuşmaya sinirlenmiş, sinirle ayakkabısını çıkarıp, oturduğu yerde birkaç kez masaya vurmuş, Genel Kurul Başkanı da kendisine söz vermek zorunda kalmıştı.

Haberin Devamı

Filistin’in eski Lideri Yaser Arafat da, Genel Kurul’a ilk kez 1974’te gitmişti. Ayakta alkışlanarak salona giren Arafat, Genel Kurul’a “zeytin dalı konuşması” yapmıştı. Arafat’ın “Bugün buraya bir elimde zeytin dalı diğerinde özgürlük savaşçısının silahı ile geldim. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin” sözleri BM tarihine geçmişti.

Brezilya neden ilk konuşmacı?

1955 yılından bu yana bu bir gelenek. BM’nin ilk yıllarında hiçbir ülke ilk konuşmacı olmak istemiyordu. Brezilya ise her defasında ilk konuşmacı olmayı teklif ediyordu. 10. BM Genel Kurulu’nda bu bir geleneğe dönüştü ve 65 yıldır bu gelenek bozulmadı. İkinci sırada kürsüye ev sahibi ABD’nin Başkanı çıkıyor. Geri kalan ülkelerin konuşma sırası temsil seviyesi, coğrafi kriterlere göre sıralanıyor.

Haberin Devamı

BM Genel Kurulu’nda yapılacak forumlar:

Toplam forum/etkinlik sayısı: 446

Küresel Isınma: 172

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: 153

Kovid-19: 89

Sağlık: 71

Cinsiyet eşitliği:37

Data ve teknoloji: 23

Ekonomi: 17

İnsan hakları: 14

Gençlik forumları: 12

Pandemi gölgesinde BM

51 günün ardından limanda

10 Ağustos’ta Akdeniz’de sismik arama faaliyetlerine başlayan ve görev süresi 4 kez uzatılan Oruç Reis gemisi bakıma girdi. 12 Eylül’de biten Navtex uzatılmadı ve gemi Antalya’da bakıma girdi. Gemi personeli, hazırlık süreci ve Demre-1 Limanı’na gidiş-dönüş dahil 51 gün açık denizde görev yaptı. Enerji Bakanlığı, “Gemi, ikmal ve bakım işlemlerinin ardından faaliyetlerine devam edecektir” açıklaması yaptı. Bu adımlar sonrasında da “Doğu Akdeniz’de geri adım mı?” yorumları geldi. Hem Cumhurbaşkanı hem de Dışişleri Bakanı, hafta içinde “Bu bakımın aynı zamanda diplomasiye bir şans olduğu” mesajını verdi.

‘Personeli de düşünmeli’

Ancak başta da belirttiğimiz gibi bu sürecin bir başka boyutu, 51 gün açık denizde görev yapan personelin durumu. Emekli Koramiral Can Erenoğlu, “bakım sürecinin rutin bir faaliyet olduğunun ve bunun bir geri adım olmadığının” altını çiziyor. Ayrıca, geminin işleyişini yürüten personelle sismik araştırmayı yapan teknik personelin dayanıklılık seviyelerinin aynı olmadığına da dikkat çekiyor. Erenoğlu, şöyle devam ediyor:

“Denize dayanıklılık denizin durumuna, kötü hava koşullarına göre değişir. Gemi adamları hava koşullarına dayanıklıdır. Harp gemilerinde bizler 3-4 ay açık denizde görev yapabilecek şekilde eğitildik ama teknik personel ön eğitimden geçmiş olsa da zorlanır. Bu kişilerin denizde kalış süresi gemi adamlarına göre daha azdır.”

Oruç Reis gemisi uzunca bir süredir açık denizde. Gemi, pandemi sürecinde yola çıktığından salgın önlemleri alınmıştı. Bu süreçte, tedbirler kapsamında personel değişikliğine de gidilmedi. E. Koramiral Erenoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın bu süreçte çok dikkatli olduğunun altını çizdi. Personelin tüm testlerden geçirildikten sonra gemiye alındığını kaydeden Erenoğlu, izole bir ortam yaratmak anlamında olumlu olsa da, bu uzun sürede değişikliğe gidilmediğinden teknik personelde yorgunluk ortaya çıkmış olabileceğine dikkat çekti.

Ne var, ne yok?

Gemide teknolojik imkanlar mevcut,

Televizyon imkânı var,

Uydu sistemleri üzerinden internete bağlanılabiliyor,

Harp gemilerinin aksine sivil gemilerde telefon kullanımı kısıtlaması yok.

Pandemi gölgesinde BM

GELECEK HAFTANIN GÜNDEMİ

21 Eylül: Yüz yüze eğitim başlıyor

Okul öncesi: Haftada bir gün, 30’ar dakikalık 5 etkinlik saati,

lkokul 1. sınıf: Haftada bir gün 30’ar dakikalık 5 ders saati,

Teneffüsler 10 dakika olacak,

İkinci hafta ders günü ikiye çıkacak.

24-25 Eylül AB Konseyi Toplantısı:

AB Liderleri Doğu Akdeniz krizini ele alacak,

Türkiye’ye karşı tutumu görüşecek,

AB’nin Türkiye’ye dönük yaptırımları gündemde.