Halil Özcan - Türkiye'de yıllık 850 bin ton pamuk üretiliyor. Tekstil sanayisinin ihtiyacı 1,5 milyon ton. Geçen yıllardaki prim desteği bu yıl dekarda 500 kilo olarak değiştirildi. Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl, "Üreticiyi sınırlandırmak yerine daha fazla teşvik edilse ithalat açığını kapatır, ihracata geçeriz. Çiftçilerimiz mağdur. Tarım Bakanlığı'na itiraz edeceğiz" dedi.

İzmir Ziraat Odası Başkan Yardımcısı ve Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl, bu yıl pamuk destek pirimlerinin dekar başına 500 kiloyla sınırlandırıldığını söyledi. Pamuğun stratejik bir ürün olduğunu ifade eden Karagöl, "Makine, teçhizat gerektirdiği için maliyetli bir ürün. Devlet diğer tarım ürünlerine 20-30 kuruş destek verirken pamuğa 80 kuruş destek veriyor. Buna da üreticinin ihtiyacı var ve doğru bir uygulama" diye konuştu.


Metin Karagöl

TÜİK'in görevi

Daha önce ilçe tarım müdürlüğü, Ziraat Odası, Ticaret Odası gibi kurumlardan temsilcilerle, Kaymakam başkanlığındaki komisyonun bölgede verim ortalamasını baz alarak destekleme verildiğini hatırlatan Karagöl, rekolte belirleme işinin artık TÜİK tarafından uydu aracılığıyla yapıldığını söyledi.

Tarım ürünlerinde destekleme, bir yıl sonra veriliyor. Pamuk üreticisi de 2018'deki ürünün desteklemesini bu sene alacak. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu yıl dekar başına desteklemeyi 500 kiloyla sınırlandırdığına dikkat çeken Karagöl, şöyle devam etti: "Geçen yıl Menemen Ovası'nda üretim yapan 500'den fazla çiftçi, dekarda 600-650 kilo verim elde etti. Burada yılda toplam 56 milyon kilo pamuk üretiliyor. Bu yıl devlet bunun 6 milyon kilosuna destekleme vermiyor. Bunu kilo başına 80 kuruşla çarpınca sadece Menemen'de çiftçinin yaklaşık 5 milyon lira zararı var. Sadece Menemen'de 500 den fazla mağdur çiftçiden aldığımız itiraz dilekçeleri hazır. İl Tarım Müdürlüğü kanalıyla Tarım ve Orman Bakanlığı'na itiraz edeceğiz. Bunun, ekonomik sıkıntılardan dolayı tasarruf amaçlı yapıldığını düşünüyorum."  

Amerika'dan ithalat

Türkiye'de üretilen pamuğun, tekstil sanayisinin yüzde 60'ını karşıladığını belirten Karagöl, "İhtiyacın yüzde 40'ı ithal pamukla sağlanıyor. Çiftçiye daha fazla destek verilerek ithalatttaki açık büyük oranda kapatılabilir. İthal pamuğun büyük kısmı Amerika'dan geliyor. İthal pamuk, ülkede döviz kaybına neden oluyor. Devlet, kota koymak yerine üreticiye ürettiği kadar destek verse, dışa bağımlılık azalır. Kota uygulaması yanlış. Desteğin daha da artması gerekiyor" dedi.  

Kapasitemiz var

Türkiye tekstil sanayisinin ihtiyacı olan pamuğun yıllık 1,5 milyon ton olduğunu ifade eden Karagöl, şöyle konuştu: "Üretilen 850 bin ton. Geri kalanı ithal ediliyor. Türkiye'deki pamuk üretimine müsait araziler tam anlamıyla ekilebilirse 4 milyon ton kapasitemiz var. Ancak sulama sorunu gibi etkenleri göz önüne aldığımızda ilk etapta hedef 2 milyon ton. Bunu yapabilirsek ihtiyaç fazlası 500 bin tonu da ihraç edebiliriz."
Çiftçinin, dekardan daha fazla ürün almak için daha çok çaba ve para harcadığını ifade eden Karagöl, "Kota sınırlaması ton bazında ürün azalmasına neden olabilir. Bunun da ithalatı daha çok arttırmasından endişeliyiz. Zaten bütün ürünleri ithal eder hale geldik. Pamuk gibi tekstil sanayisinin can damarı bir ürüne kota getirilmesi endişe verici" dedi.

Hazine arazisi oyunu

Tarım Bakanlığı'nın, hazine arazilerinde üretilen pamuktan dolayı rekoltenin yüksek çıkması ve haksız kazancı önlemeye yönelik böyle bir karar aldığını söyleyen Karagöl, "Bazı bölgelerde, Güneydoğu'da sık rastlanıyor, tüccarlar naylon fatura kestiği için bu uygulamaya gidildiğini öğrendik. Devlet denetleme işini yaparsa hiç bir sıkıntı çıkmaz. Devlet denetmelesini tam yapamıyorsa çalışan, üreten çiftçiyi cezalandıramaz" dedi.