Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi’nde çalışan bir grup madenci, AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, yeniden aynı göreve seçilmesinden dolayı  kendisini ziyaret eden,  Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi’nde çalışan bir grup madenciye konuştu.

Çakır, madencilerin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken şöyle konuştu:

“Şu an TTK’nın özelleştirilmesi söz konusu değil. Böyle bir şey hükümetimizin gündeminde yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Jülide Sarıeroğlu ile bizzat görüştüm. Kendisine, TTK ile Zonguldak’ta farklı, Ankara’da farklı konuşulduğunu ilettim. Sayın Bakanımız, TTK’nın özelleştirileceğine yönelik söylemlerin gerçeği yansıtmadığını bizzat kendisi söyledi. Zaten 1994 yılında devlet özelleştirme hakkı tanımış. Yani hükümetimiz istese yeni bir yasaya gerek duymadan özelleştirebilir. Yerli kömüre ağırlık veren, milli değerlere sahip çıkan bir Bakanımız var. Bizim dışarıya bağımlılığımızı azaltacak, yerli kömüre destek verme anlamında bir çalışma yaptı. Bu şekilde Zonguldak’a ilave 6-7 bin istihdam doğsun diye böyle bir çalışma yapıldı. Bu çalışmaları, ‘TTK özelleşecek’ diye kamuoyuna yansıtmaya çalışıyorlar, biz de neden böyle yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Dönemin samimi ve gerçekten bu işi çözmek isteyen bir Bakanını, böyle bir duruma sokmak istiyorlar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ta Zonguldak mitinginde açıkladı, ‘Biz yerli kömürden yanayız’ dedi. Biz Zonguldak’ta ‘özelleştirme’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını anlatmaya çalışırken, birileri olayları saptırmaktan zevk alıyor. Siz koltuk bulacaksınız diye doğruları söylemekten ayrı mı duracağız? Ben bugün İlçe Başkanıyım, yarın sabah İlçe Başkanı olmayayım. Yeter ki Şehrimiz kalkınsın, büyüsün benim İlçe Başkanlığıma son versinler, benim hiç sıkıntım olmaz. Ben bu koltukta kalmak için milleti neden kışkırtayım? Neden yalan-yanlış açıklamalar yapayım? Şehrimiz kazansın diye mi siyaset yapıyoruz, yoksa biz kazanalım diye mi? Biz kazanalım diye yapıyorsak, yazık ediyoruz bu memlekete. Şehrimiz kazansın, gerekirse ben koltuğumdan fedakârlık yapabilirim. İlla bu koltuklarda biz olmalıyız diye bir dünya yok. Ama bizim işçimiz, bizim emekçi kardeşlerimiz olmalı, sayıları da artmalı. Madene girmek, çok kolay bir iş değil. Madene giren, gerçek bir vatan evladıdır, vatanseverdir. En zor şartlarda, can siper hane mücadele veriyorsunuz. Doğuda operasyonlara katılan askerlerimizden bir farkınız yok. Bizler işçi kardeşlerimizin haklarının daha iyi savunulması ve daha iyi ücretler almalarından yanayız. Bu konularda da elimizden geleni yapıyoruz.”