REKLAMI GEÇ

ORUÇ

15 Mayıs 2018 Salı

Hayatımızı belki bir aylığına; fakat gönül arzu eder ki belki de ömür boyu değiştirecek ve etkileyecek yeni bir atmosfere, yeni bir iklime giriyoruz.

İlkbaharda nasıl ki tabiat yeniden hayatiyet kazanıyor ve canlanıyorsa; Ramazan ayında da ruhumuzdaki, gönlümüzdeki manevi güzellikler kıpırdayacak, yeşerecek ve çiçek verecek.

Belki içimizde küllenmiş bir şekilde bekleyen imanımız cilalanacak; merhamet duygularımız, iyilikseverliğimiz tekrar köz haline gelecek ve kor olup bizi yanıp tutuşturacaktır.

Kaybetmeye yüz tutmuş yönümüzü tekrar bulduracak, savruluşlarımızı düzeltecek, aşınmışlıklarımızı tamir edecek.

İslam’ın beş şartından biri olan orucu tutacak olanlar bu sene 15 Mayıs salı akşamını 16 Mayıs çarşambaya bağlayacak gece sahura kalkacaklar ve Denizli için imsak vakti olan 04.08’e kadar yiyip içebilecekler.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilan ettiği imsak vakti temkin müddetini içermediğinden; bu saatten sonra bir lokma dahi almamak gerekiyor. Çünkü artık oruç tutulmaya başlanmıştır ve yine Denizli’ye göre ilk günün iftar vakti olan saat 20,14’e kadar hiçbir şey yiyilip içilmediği gibi dilimizi, kulağımızı kem sözlere kapatmamız gerekmektedir.

İftar vaktinden sonra kötü söz ve davranışların serbest olduğu anlaşılmasın. Zaten Müslüman o kişidir ki; elinden ve dilinden diğer insanlar güven içindedir her zaman.

Oruç; Peygamber Efendimiz’in Mekke’den Medine’ye göç etmesinin 2.yılında farz kılınmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de orucun farz kılındığına dair ayet-i kerimelerin bir kısmının meali şöyledir;

“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınasınız diye size de sayılı günlerde oruç farz kılındı. İçinizden hasta veya yolcu olan başka günlerde sayısınca tutar.”

Eğer bir kişi şartları katlanamayacağı kadar ağır olan bir yolculuğa çıkarsa; sonradan kaza etmek üzere orucu tutmayabilir. Yine oruç tutmasını engelleyecek geçici bir hastalığa yakalanırsa; daha sonra tutmak üzere orucunu erteleyebilir.

Fakat hiçbir geçerli mazereti olmayan bir Müslüman; sırf sıkıntı çekmemek için orucunu tutmamazlık edemeyeceği gibi; fidye vererek de bu yükümlülükten kurtulamaz.

Kişinin sağlık durumunu ve İslami kaideler yakinen bilen bir doktor; geçici olmayan ve hayatı boyunca çekeceği bir rahatsızlığa yakalanan hastanın oruç tutmasında hayati bir sakınca görürse; onun oruç tutmamasını isteyebilir.

Bu durumdaki kişinin maddi durumu müsaitse; kendisi günlük olarak kaç lirayla doyuyorsa; oruç tutamamasının karşılığı olarak bir başka Müslümana ( her gün için) o miktarda fidye öder.

Fidye ile fıtrayı birbirine karıştırmamak gerekir. Fidye yukarıda anlattığımız gibi oruç tutamamanın karşılığında ödenen bir para iken; “fitre zekat verecek kadar zengin olmasa da; bir ailedeki kişi sayısınca bayram namazı öncesinde verilmesi gereken asgari seviyedeki (bu sene kişi başı 19 lira tutarında ) bir sadakadır.

İmsak vaktinin girmesiyle birlikte sabah namazının da vakti girdiğinden; camiye gidemeyecek olanlar; sabah namazını kılarak yatmalı; oruç farzını yerine getirirken; namaz farzını kaçırmamalıdır.

Sahura kalkılacak ilk gece teravih namazı kılınmaya başlanmakta; Ramazan ayının oruç tutulan son gününde ise teravih kılınmamaktadır. Bu Ramazan ayında cuma akşamları Denizli’nin muhtelif camilerinde Enderun usulü teravih kılınacak. Katılmanızı hararetle tavsiye ederim.

Ramazan ayı; ülkemiz, İslam Alemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olsun.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı