Ortak kültür hazineleri için el ele

Türkiye’den dil ve edebiyat alanlarında farklı tarihsel dönemleri çalışan akademisyenler Ali Emre Özyıldırım ve Engin Kılıç 4-15 Eylül tarihlerinde Ermenistan’daydı. Özyıldırım ve Kılıç, Yerevan’daki Mesrob Maşdotz Kadim Elyazmaları Enstitüsü ile kendi alanında bir ‘ilk’ olan çalışmaya imza attılar. Özyıldırım ve Kılıç, Ermenistan deneyimlerini, proje hakkındaki görüş ve yorumlarını Agos’a anlattılar.

Türkiye’den dil ve edebiyat alanlarında farklı tarihsel dönemleri çalışan akademisyenler Ali Emre Özyıldırım ve Engin Kılıç, 4-15 Eylül tarihlerinde Ermenistan’daydı. Özyıldırım ve Kılıç, Hrant Dink Vakfı’nın desteğiyle Yerevan’daki M. Mashtot Kadim Elyazmaları Enstitüsü ile kendi alanında bir ‘ilk’ olan çalışmaya imza atttılar. Pek çok dilde dünyada nadir eserlerin bulunduğu M. Mashtot Kadim Elyazmaları Enstitüsü, diğer adıyla Matenadaran’da Ermenice harfli Türkçe ve Osmanlıca pek çok kaynak da yer alıyor. Özyıldırım ve Kılıç’ın ziyaretlerinin amacı ise Matenadaran’daki Osmanlıca yazmaların kataloglanması konusunda kurumun uzmanlarına destek olup, sorunlu yazmalar konusunda yol göstermek, aynı zamanda Matenadaran’ın ve Yerevan Devlet Üniversitesi’nin Türkçe, Osmanlıca uzmanlarına dil dersleri vermekti. Sabancı Üniversitesi’nden Engin Kılıç ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Ali Emre Özyıdırım, ziyaretleri esnasında Yerevan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nün daveti üzerine bölümün öğrencileri için iki sunum da gerçekleştirdiler. 

Özyıldırım ve Kılıç, Ermenistan deneyimlerini, proje hakkındaki görüş ve yorumlarını Agos’a anlattılar. 

Dr. Ali Emre Özyıldırım:  ‘Bu ziyaret bir başlangıç oldu’ 

Öncelikle kendinizden söz eder misiniz?  

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1991'de mezun oldum. Eski Türk Edebiyatı yani Divan Edebiyatı uzmanlık alanındaki yüksek lisans ve doktora öğrenimimi de 2002'de yine aynı üniversitede tamamladım. Halen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Uzmanlık alanımla ilgili üç kitabım ve çeşitli makalelerim bulunuyor. Ayrıca çeşitli kütüphanelerdeki yazma eserlere ait katalogların hazırlanması ve yayımlanması konusunda da çalışmalar yaptım.    

Hrant Dink Vakfı'nın Matenadaran'la ilk kez gerçekleştirdiği bir proje kapsamında Matenadaran'daki Türkçe uzmanlarına Osmanlıca dersi verdiniz. Projeden bahseder misiniz? Nasıl bir deneyimdi?  

Matenadaran'dan Hrant Dink Vakfı aracılığıyla gelen davet ve proje teklifi iki bölümden oluşuyordu. İlki, kütüphanede bulunan Osmanlıcayla, ya da daha doğru bir tabirle Arap harfli Türkçeyle kaleme alınmış yaklaşık 400 adet yazmanın kataloglanması için kurum uzmanlarına yardım ve özellikle problemli kitaplar konusunda ‘ekspertiz’ talebiydi. Diğeri ise sizin dediğiniz gibi Kütüphanedeki Türkçe birimi uzmanlarına, konuyla ilgili lisans ve lisansüstü öğrencilerine yazma eserleri daha iyi anlayabilmeleri için Osmanlıca seminerler verilmesiydi. Seminerlerin, öğrencilerin seviyesine göre iki farklı grup halinde verilmesine karar verildi. İleri düzey derslerini ben üstlendim. Başlangıç düzeyi dersleri ise Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden meslektaşım Dr. Engin Kılıç tarafından yürütüldü. Ben kendi grubuma verdiğim derslerde 16. yüzyıl-20. yüzyıl arasında farklı hat örnekleriyle yazılmış değişik konulardaki yazma kitaplardan ve belgelerden örnekler okuttum. Dersi takip eden kurum uzmanlarının ve öğrencilerin ilgi ve birikiminin oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim.

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 



Yazar Hakkında