"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ortadoğu barışı için Avrupa modeli

17 Aralık 2017, Pazar
İİT eski Genel Sekreteri İhsanoğlu: Ortadoğu’daki çatışmaları bitirmek için, 17. yüzyılda Avrupa’daki mezhep savaşları sonrası imzalanan Vestfelya Anlaşması örnek alınmalı.

Geçici kararlar kalıcı çözüm olmaz

2004-13 arasında İslam İşbirliği Teşkilâtı’nın Genel Sek-reterliğini yapan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul’daki Kudüs zirvesinin Türkiye’nin girişimiyle toplanmasını olumlu bulduğunu, ancak alınan kararların kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini belirterek, “Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi için tüm Arap ülkelerinden Fas, İsrail ve İran’a kadar herkesin ortak olacağı bir platform oluşturulmalı” dedi.

Yeni bir güçler dengesi kurulmalı

“Bu platform, Avrupa’nın 1600’lerdeki 30 yıl savaşlarından sonra yapılan Vestfelya Anlaşmasını örnek almalı. Bu anlaşmadaki gibi tüm bölge ülkelerinin birbirlerinin egemenliğini kabul ettiği, sınırlarına saygı duyduğu yeni bir güçler dengesi kurulmalı. Bu 5-10 senelik bir plan değil. Bu süreçle beraber bölgede iç savaşlardan mağdur olan ülkelerin kalkınması için bir yeniden yapılandırma planı lâzım.”

***

ORTADOĞU’YA VESTFALYA TEKLİFİ

İstanbul’daki Kudüs zirvesinde alınan kararların kalıcı çözüm getirmeyeceğini savunan İİT eski genel sekreteri Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, 17. yüzyılda Avrupa’da yaşanan kanlı mezhep savaşları sonrası imzalanan Vestfelya Anlaşması’nın örnek alınarak Ortadoğu’da yeni bir denge kurulması gerektiğini kaydetti.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 2004-2013 yılları arasında genel sekreterliğini yapan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul’daki Kudüs zirvesinin Türkiye’nin girişimiyle toplanmasının olumlu olduğunu fakat kararların kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini savundu. Geçici ittifakların Kudüs’e çözüm getirmeyeceğini savunan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, 17. yüzyılda Avrupa’da yaşanan kanlı mezhep savaşları sonrası imzalanan Vestfelya Anlaşması’nın örnek alınarak Ortadoğu’da yeni bir denge kurulması gerektiğini kaydetti. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. İhsanoğlu, yapılması gerekenin geçici ittifaklar olmadığını savunarak, “Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesi için tüm Arap ülkelerinden Fas, İsrail ve İran’a kadar herkesin ortak olacağı bir platform oluşturulmalıdır. Bu platform, Avrupa’nın 1600’lerdeki 30 yıl savaşlarından sonra yapılan Vestfelya Anlaşması’nı örnek alacaktır. Vestfelya Anlaşması gibi tüm Avrupa ülkelerinin birbirlerinin egemenliğini kabul ettiği, sınırlarına saygı duyduğu, yeni bir güçler dengesi kurulması lazım.” dedi.

Vestfalya barışını örnek gösterdi

Kendisine yöneltilen, “İslam İşbirliği Teşkilatı’na alternatif bir platform mu öneriyorsunuz?” sorusuna ‘hayır’ cevabını veren İhsanoğlu, yeni bir anlayışın gerekliliğine işaret etti. Öncelikle herkesin birbirini kabul etmesi gerektiğini ifade eden İhsanoğlu, “İsrail’i zaten tanıyoruz. Biz ilk günden kabul ettik İsrail’i. 1948’den beri kabul ettik İsrail’i. Bu alenen olacak. 21. yüzyılda Vestfelya’yı bugünkü şartlara uygun hale getirmektir. Ben bunu, 2006 senesinde Irak’ta Şii-Sünni çatışmasını önlediğim zaman küçük bir örneğini başardığımı zannediyorum. Uzun vadede Avrupa’nın yaptığını yapacağız. Bu 5-10 senelik bir plan değil. Bu süreçle beraber Ortadoğu’da iç savaşlardan mağdur olan ülkelerin kalkınması için bir yeniden yapılandırma planı lazım. Burada İslam ülkelerinin, İslam Kalkınma Bankası’nın Körfez ülkelerinin bunu seve seve yapması lazım. Çünkü onların da huzuru buna bağlı. Herşeyden önce bugünkü sınırları karşılıklı olarak kabul edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

1648 VESTFALYA ANLAŞMASI

Modern anlamda uluslararası ilişkilerin doğmasını sağlayan ve 24 Ekim 1648 tarihinde Kutsal Roma İmparatorluğu ile Fransa, İspanya, İsveç ve Hollanda ile Alman prensleri arasında imzalanan Vestfalya Barış Anlaşması, milletlerarası hukukun da başlangıcı sayılır. Otuz Yıl Savaşları sonunda 1648 yılında taraflar arasında imzalanan bir dizi antlaşma olan Vestfalya Barışı’na göre Kalvenizm herkesin kabul ettiği bir mezhep haline gelmiştir. Ayrıca İspanya, Hollanda’nın bağımsızlığını resmen tanımış ve İspanya-Hollanda arasındaki Seksen Yıl Savaşları sona ermiştir. Bu anlaşmanın sonucunda ‘cuius regio, eius religio’ (İktidar kimin elindeyse onun dini geçerlidir) ilkesi kabul edilmiş ve Katolik-Luteryan-Kalvinist çatışmaları sona ermiştir.

Okunma Sayısı: 2302
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    17.12.2017 12:03:03

    Islam Ülkeleri arasinda istikrarsiz birkac ülke mevcut ki onlarin ipleriyle BARIS te'sis edilemez. Onlarin cürük cikacaklari kuvvetle muhtemel. Fakat geri kalan yüzde 97 hemfikir tam ittifak Müslüman ülkeleri bu tarihi birlik ve beraberligin verdigi kuvvete bütün gücleriyle sarilacaklardir. Peygamber-i Zisan'in muzaafferiyetini müjdeledigi Müslümanlar ihlasla bu davaya simdi sahip cikanlarin arasindan zuhur edecektir insaallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı