Ormanlar yanıyor, THK uçakları hangarda bekliyor: CHP'li vekil yangındaki ihmaller tek tek sıraladı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin, İzmir'in Karabağlar ilçesinden Menderes ve Seferihisar ilçelerine sıçrayan orman yangınını kontrol altına almak için çalışmalar sürdüğünü öne sürse de Türk Hava Kurumu'na ait yangın söndürme uçaklarının atıl beklemesi tepkilere neden oluyor.

Muğla ve İzmir'in çeşitli ilçelerinde başlayan yangınlarda yaklaşık 500 hektar ormanın kül olduğu belirtilirken, yangınlara Türk Hava Kurumu'na ait uçakların müdahale etmemesi büyük tepki uyandırdı.

THK eski Başkanı'nın "Uçaklar kullanılsa 500 değil, 1 hektar arazi bile yanmazdı" açıklamasının hatırlatıldığı tepkilerde, uçaklarda hangarlarda atıl olarak bekletilmesine rağmen neden kullanılmadığı soruldu.

Öte yandan, Türk Hava Kuvvetleri’nde de 6 adet yangın söndürme uçağı olduğu da öğrenilirken, daha önce yangınlara müdahale eden Türk Hava Kuvvetleri'nin müdahaleye dahil olmaması tartışma konusu oldu.

Galatasaray Üniversitesi’nde yangın!

CHP'Lİ BAKAN İHMALLERİ SIRALADI

İki gündür yangın bölgesindeki çalışmaları takip eden TBMM Çevre Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, çeşitli detay ve ihmalleri anlattı.

CHP'li Bakan, “İzmir’in akciğeri diyebileceğimiz, 100-150 yıllık çam ağaçlarının olduğu çok büyük bir bölge üç gündür yanıyor. Yaklaşık bin hektarlık alanın yandığını tahmin ediyoruz. Çalışmalarda çok büyük bir koordinasyon eksikliği var" diyerek şunları sıraladı:

"Bakan Bey helikoptere binip havadan bakıyor ama aşağıdaki koordinasyonsuzluktan haberi yok. Çeşitli kentlerden gelen araçlar var, yol bilmiyor iz bilmiyor, nereye nasıl gideceklerini ne yapacaklarını köylüye soruyorlar. Arazöz yangının yanında su sıkmıyor, vatandaş ‘neden sıkmıyorsun’ diyor, ‘amirimden talimat almadım’ diyor… Mazotları yok, mazot takviyesi yapabilecekleri tanker yok, araçlar yangın bölgesini terk edip taa Gaziemir’e mazot almaya gidiyor. Diğer kentlerden gelen ekiplerin yemeği yok… Koordinasyon hiç yok! Tüm bunları sabaha kadar bizzat yaşayarak gördük."

'BAKANLIK YANILTIYOR'

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaların yanıltıcı olduğunu söyleyen Murat Bakan sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Kirazlı’da bir kontrol noktası kurmuşlar, aşağıdaki yangın bölgesini kontrol etmeye çalışıyorlar. Bakan Bey gece helikoptere binip keşif yapıyor. Sonra da çıkıp, ‘Daha kötü bir tablo beklerken daha iyi bir tablo gördük. Sabah saatlerinde çok hızlı müdahale edeceğiz, yarın öğleden önce kontrol altına almayı umut ediyoruz’ diyor. Bir kere yangın alttan yayılıyor. Çam ağaçlarının altında çamın ince kurumuş yaprakları var ve bu yangının alttan yayılmasına neden oluyor. Bunu yukarıda baktığınızda görmüyorsunuz, alanda görüyorsunuz. Bakan Bey helikopter sayısı veriyor ama biz havada söylediği sayıda helikopter göremiyoruz. Uçaklar zaten yok. Eskiden askeri birliklerden de yardım istenirdi, biz alanda askeri ekip de göremiyoruz. Yanan alan ise söylediğinden çok daha fazla. Bakanlık yaptığı her açıklamada kamuoyunu yanıltıyor. Köylümüzün yanındayız, çalışmaları yerinde takip ediyor yaşananlara bizzat tanık oluyoruz. Dün Çatalca Köyü’nün bağı bahçesi yandı, yangın evlere kadar geldi. Eğer dün tek bir uçak dahi olsaydı Çatalca köyünün zeytinlikleri yanmayacaktı, o bölgede soğutma yapmadılar. Efemçukuru gibi bir bölgede bağ bahçe kalmadı. İnanılmaz bir zarar var. İnanılmaz bir koordinasyonsuzluk var. İzmir’in çiçekler açan dağları cayır cayır yanıyor”

BAKAN PAKDEMİRLİ: RÜZGAR YÖN DEĞİŞTİRİYOR

Bakan Pakdemirli, Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Mahallesi'ndeki Tekketepe Gözetleme Kulesi'nde yaptığı açıklamada, meteorolojik şartların kontrolü güçleştirdiği bir ortamda bulunduklarını, rüzgarın yönünün sürekli değiştiğini öne sürerken, Kuyucak, Orhanlı, Yeniköy ve Beyler'in rüzgarın yön değiştirmesi nedeniyle tekrar risk altına girdiğini, Kuyucak'ta kısmi tahliye yaptıklarını söyledi.

'BU KADAR MI NEFRET EDİYORSUNUZ?'

Tuncay Özkan, "Uçakları harekete geçirmek için ne bekliyorsunuz" diye sorarken, Barış Yarkadaş, "Bu kadar mı nefret ediyorsunuz?" dedi.

Yangınların son durumu ise şöyle: