Müslüman insan itibar edilen emin olunan güvenilir insan demektir. Alemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.a) bizim en büyük örneğimizdir. Hz. Muhammed (s.a.a) daha peygamber bile değilken onu Mekke de Muhammedül Emin/en güvenilir insan olarak tanırlardı. Müslüman insanın örnek alacağı Allah'ın habibi Muhammed Mustafa (s.a.a)'dir.
Azhab suresi 21. Ayet-i kerimede Allah (cc), "And olsun sizin sıkıntılarınızın, problemlerinizin en güzel çözümü, çaresi, kurtuluşunuzun şifalı reçetesi, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur Allah'ın tek yetkili Rasulünde, onun yiğitliklerle, fedakârlıklarla, sabırla mücadelelerle dolu örnek hayatındadır. Allah'ın rızasını, âhiret hayatındaki mutluluğu umanlar, Allah'ı çok zikredenler, devamlı Allah'ın dininin tebliği ile uğraşanlar için onda örnekler vardır" buyurmaktadır. Demek ki Allah'a ve Peygamberine iman eden Müslümanın örnek alacağı insan Hz. Muhammed (s.a.a)'dir. Resûlullah (s.a.a)'e takip edenler O'nun ahlakı ile ahlaklanırlar.
Resûlullah'ın hayatında şaibe, hayâsızlık, ahlaksızlık, itibarsızlık ve insanları kine sürüklemek yoktur. Tüm insanları kucaklayarak merhameti ile muamele ederdi. Allah (cc), "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" buyurmuştur. Başka bir ayette ise, "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış)'tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir" (Maide 8) buyurmuş ve Müslümanlara daima adaletle davranmalarını emretmiştir.
Resûlullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'i her dönemde İslam alemine örnek olmuşlardır. Son lokmasını dahi insanlarla bölüşmüşlerdir. Adaletle hükmetmişler asla adaletten şaşmamışlardır. Bir hadis-i şerifte Hz. Muhammed (s.a.a), "Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme, Rabbine karşı kulluk vazifeni yap. Eğer Allah'tan nefsini satın alamazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam" (Müslim, İman,89, Hadis no:351) buyurmuştur.
Bedir savaşında alınan esirler arasında Peygamberimizin amcası Hz. Abbas da vardı. Hz. Abbas'ın elleri bağlanmıştı. Esirler, fidye karşılığı serbest bırakılmaya başlanmıştı. Ensar'dan bazı kişiler Hz. Abbas'ın Allah Rasûlü'nün amcası olduğunu öğrenince onun fidyeden affedilmesini istediler. Allah Rasûlü, "Hayır, asla böyle bir şey olamaz. Onun ödemek zorunda olduğu fidyenin tek bir dirhemi dahi bağışlanamaz" (Buharî, Megâzî, 53).
Resûlullah (s.a.a), Ehl-i Beyt'i ve Allah'ın veli kullarının hayatında adaletten şaşmak, haksızlığın içinde veya yanında olmak asla olmamıştır. Günümüzde İslam aleminin içinde bulunmuş olduğu durum bize açıkça gösteriyor ki, Müslümanlar yüce Allah'ı, Peygamberini ve Ehl-i Beyt'ini örnek almaktan, onların ahlakı ile ahlaklanmaktan fersah fersah uzaktırlar. Aksi halde İslam dünyası kan, ıstırap ve gözyaşı içinde olmazdı. Allah (cc) ayet-i kerimede açıkça, "Gerçek şu ki, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için, Allah'ın Peygamberinde güzel örnekler vardır" (Azhab 21) buyurmuyor mu?
İslam dünyası paramparça, Müslümanlar maalesef birbirinin yok olması için dua ediyor ve bu uğurda kâfirlerle iş birliği yapıyorlar. Bu hususta güvenini, itibarını kaybetmiş insanlarla dost olma yolunda olanlara sesleniyorum: Tevbe edin ve bu yanlıştan dönün.
Hiç kimse Allah'tan daha çok bilmez, insanların yanlışlarında hikmet aramayı bırakın.
Azhab suresi 21. Ayet-i kerimede Allah (cc), "And olsun sizin sıkıntılarınızın, problemlerinizin en güzel çözümü, çaresi, kurtuluşunuzun şifalı reçetesi, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur Allah'ın tek yetkili Rasulünde, onun yiğitliklerle, fedakârlıklarla, sabırla mücadelelerle dolu örnek hayatındadır. Allah'ın rızasını, âhiret hayatındaki mutluluğu umanlar, Allah'ı çok zikredenler, devamlı Allah'ın dininin tebliği ile uğraşanlar için onda örnekler vardır" buyurmaktadır. Demek ki Allah'a ve Peygamberine iman eden Müslümanın örnek alacağı insan Hz. Muhammed (s.a.a)'dir. Resûlullah (s.a.a)'e takip edenler O'nun ahlakı ile ahlaklanırlar.
Resûlullah'ın hayatında şaibe, hayâsızlık, ahlaksızlık, itibarsızlık ve insanları kine sürüklemek yoktur. Tüm insanları kucaklayarak merhameti ile muamele ederdi. Allah (cc), "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol" buyurmuştur. Başka bir ayette ise, "Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış)'tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir" (Maide 8) buyurmuş ve Müslümanlara daima adaletle davranmalarını emretmiştir.
Resûlullah (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'i her dönemde İslam alemine örnek olmuşlardır. Son lokmasını dahi insanlarla bölüşmüşlerdir. Adaletle hükmetmişler asla adaletten şaşmamışlardır. Bir hadis-i şerifte Hz. Muhammed (s.a.a), "Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme, Rabbine karşı kulluk vazifeni yap. Eğer Allah'tan nefsini satın alamazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam" (Müslim, İman,89, Hadis no:351) buyurmuştur.
Bedir savaşında alınan esirler arasında Peygamberimizin amcası Hz. Abbas da vardı. Hz. Abbas'ın elleri bağlanmıştı. Esirler, fidye karşılığı serbest bırakılmaya başlanmıştı. Ensar'dan bazı kişiler Hz. Abbas'ın Allah Rasûlü'nün amcası olduğunu öğrenince onun fidyeden affedilmesini istediler. Allah Rasûlü, "Hayır, asla böyle bir şey olamaz. Onun ödemek zorunda olduğu fidyenin tek bir dirhemi dahi bağışlanamaz" (Buharî, Megâzî, 53).
Resûlullah (s.a.a), Ehl-i Beyt'i ve Allah'ın veli kullarının hayatında adaletten şaşmak, haksızlığın içinde veya yanında olmak asla olmamıştır. Günümüzde İslam aleminin içinde bulunmuş olduğu durum bize açıkça gösteriyor ki, Müslümanlar yüce Allah'ı, Peygamberini ve Ehl-i Beyt'ini örnek almaktan, onların ahlakı ile ahlaklanmaktan fersah fersah uzaktırlar. Aksi halde İslam dünyası kan, ıstırap ve gözyaşı içinde olmazdı. Allah (cc) ayet-i kerimede açıkça, "Gerçek şu ki, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için, Allah'ın Peygamberinde güzel örnekler vardır" (Azhab 21) buyurmuyor mu?
İslam dünyası paramparça, Müslümanlar maalesef birbirinin yok olması için dua ediyor ve bu uğurda kâfirlerle iş birliği yapıyorlar. Bu hususta güvenini, itibarını kaybetmiş insanlarla dost olma yolunda olanlara sesleniyorum: Tevbe edin ve bu yanlıştan dönün.
Hiç kimse Allah'tan daha çok bilmez, insanların yanlışlarında hikmet aramayı bırakın.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020