M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Önce Kanser Ettiler Sonra Tedavi Ettiler

Önce Kanser Ettiler Sonra Tedavi Ettiler

Önce vatandaşa alabildiğine kimyevî aroma, tad, koruyucu, boya yedirirsin. Vatandaş bir müddet sonra kanser olur. Sonra onun bu hastalığını tedavi edersin, acayip ilaçlar yutturursun.  Bunun adı da sağlık hizmetleri olur.

***

Hürriyet gazetesi yazmış. Kimsenin bilmediği huzur dolu gizli yeşil cennet. Hem de dev şehre çok yakın. Aman hemen gidin, keşf edin, eğlenin, zevklenin. Bu haberi okuyan on binlerce vatandaş otomobillerine çoluk çocuk biner, oralara gider, piknik yapar. Her yer yargın yerine döner. Binlerce poşet, şişe, ambalaj kâğıdı, çöp yığınları... Keşf edilmemiş cennet, keşf edildikten sonra mahv olup biter.

***

Fakirdi, büyük geçim sıkıntısı çekiyordu. Buna rağmen faizli kredi ile üç bin liralık afilli bir cep telefonu aldı. Bir müddet sonra bu adamın işleri biraz düzeldi, eline para geçti. Üç bin liralık afilliyi attı, yerine üzerine inci monta edilmiş on üç bin liralık süper afilli bir telefon aldı.

***

Sonradan görme Türedi ailesi lüks ev aldı, yazlık aldı, süper otomobil aldı, yedi yıldızlı hotelde konaklıyorlar. Çok pahalı yemekler yiyorlar. Bunları hep parayla yaptılar. Lakin ilim, irfan, sağduyu, bilgelik, görgü, edep erkan, nezaket kibarlık, kültür, sanat, insanlık sahibi olamadılar. Çünkü bu sonuncular parayla satılmıyordu.

***

Hakikî bir şeyhten el almak, bir mürşid-i kâmile bağlanmak, tarikata girmek nasip meselesidir. Kimin nasibi varsa... Sadece istemekle, heves etmekle olmaz... Nasibi olmayan kimseyi tarikata sokmak, tarikata büyük zarar verir.

***

Müridlerinden para ve mal toplayıp bunları zimmetine geçiren şeyh nasıl bir şeyhtir? Yalancı ve sahte bir şeyhtir, müteşeyyihtir. Neuzü billah.

***

Salih veli zatlar genellikle kendilerini gizler. İzhar ve ifşa etseler cahil halk hücum eder, onları ayaklar altına alır.

***

Bir tekelciye: O büyük mürşidi ve veliyi bana övüp durma. Benim gözümde o, senin sandığından bin kere yüksektir. Senin yersiz övgülerin onu yükseltmiyor, alçaltıyor.

***

Tekrarlansın... Tekkede akşam namazından sonra zikrullah yapılıyor. Orası gerçek bir tarikat ve tasavvuf yurdu ise, namaza zikrullahtan çok daha fazla önem verilir. Namazı sönük kılan, zikri heyecanla yapan topluluk eksiktir. İslam’da asıl ana zikr farz namazlar ve tesbihattır. Namaz mü’mininmi’racıdır.

***

İslam hayata hâkim olduğu zaman, bütün tekkelere şu büyük levha asılacaktır: “Şeriatsız tarikat olmaz.”

***

Lüks, israflı, şahane, ihtişamlı, israflı ziyafetler verilmesi, tekke ve dergâhların kudsiyetine gölge düşürür. Çünkü bunlar kemalsizliktir. Tasavvuf tarikatları ise mü’minleri tekmil etmek (olgunlaştırmak) için kurulmuştur.

***

Rsulullahın, Kibar-ı Ashabın, evliyaurrahmanın ruhaniyetleri üzerimize sayeban olun.

***

Günahlarına üzülüp ağlayan, tevbe ve istiğfar eden, nefsini kınayan bir mü’min; ibadetleriyle gurur ve kibre kapılan sahte ve ham bir sofudan üstündür.

***

Herif sarhoş gibi yaşadı. Ömründe bir kere bile “Ben kimim, benim varlığım nereden geliyor, ben nasıl var oldum? Beni bir Yaratan olduğu muhakkak. O beni niçin yarattı? Benden istedikleri nedir? Varlığın, hayatın sebebi, gayesi, hikmeti nedir? Nereden geliyorum, nereye gidiyorum. Hesaba çekilecek miyim? Ölüm bir bitiş yok oluş mudur, yoksa, bir âlemden başka bir âleme intikal midir?” sorularını bir kere bile düşünmedi, sormadı. Ölünce gerçek  (yakîn) ona malum oldu ama iş işten geçmişti.

***

İmanı olmayan bir insana yapılabilecek en büyük hizmet ve iyilik onun iman kazanmasına, mü’min olmasına vesile olmaktır.

***

Şeriat gitti, din elden gitti, şimdi imanlar gidiyor. İmansızlık ebedî felakettir. Ebedî saadet ancak imanla olur. Bütün salih Müslümanların, bütün islamî sivil toplum kuruluşlarının iman kurtarma hizmetlerine ağırlık vermeleri gerekir.

***

Camiye klima cihazı, gür hoparlör koymak, Müslüman öğrenci yurdunun duş/banyo dairelerinin zeminlerine granit döşemek gibi işler islamî hizmet değildir. Bunları islamî hizmet sananlar büyük yanılgı içindedir.

***

O, sırılsıklam bir cep telefonun manyağıdır. Cep telefonu, bağımlılık konusunda eroinden beterdir. O hastanın rehabilitasyon tedavisi iki sene sürer. Telefonu statü haline getiren o zavallıya acımak mı, kızmak mı gerekir?

***

Bütün mimarlık fakültelerinde yirminci yüzyılın büyük mimarları listesinde yer alan Mısırlı Hasan Fathy okutulmalı ve incelenmelidir. Bu zat, üç dört bin sene önceki Firavunlar devri malzemesi için çağdaş binalar yapmıştır. Meksika’daki İslam kültür merkezi ve camiini her Türk mimarı bilmelidir.

***

Yirminci asrın 25 büyük mimarı listesinde niçin bir tek Türkiyeli mimar yok?

***

Takma adı Tekin Alp olanlardan kork. Zehri teneke kupa içinde sunmazlar.

***

Allah’ın rızasına uygun işler yap. Onun rızasına uygun olmayan hiçbir işte hayır bereket ve meymenet yoktur.

***

Lüks elbisesiyle, lüks ayakkabısıyla, yediği lüks ve pahalı yemeklerle, lüks otomobiliyle, lüks mobilyalarıyla, konakladığı lüks telle, oturduğu businessclass koltuğuyla, uçağa binmeden önce istirahat ettiği VIP salonu ile övünen, gururlanan, kibirlenen kimseler lüks beyinsizlerdir.

***

Resulullah (Salât ve selam olsun ona)  âdem oğullarınınSeyyidi idi. İnsanlık tarihinde ondan büyük insan olmamıştır. Buna rağmen o fahr etmemiş, övünmemiştir. Onun yolundan gidenler övünmeyi, böbürlenmeyi, gururlanmayı, kibirlenmeyi atsınlar. Tevazu ve alçak gönüllülük ziynetlerin en kıymetlisi ve güzelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi