Soner Yüksel yazdı
CHP Genel Merkezi’nin nasıl bir büyüsü var bilemiyoruz ancak CHP Genel Başkan Vekilliği, yardımcılığı veya benzeri bir üst düzey görevin Eskişehir ile organik bir bağlantısı olduğuna dair ciddi bir hissiyat içindeyim.
Öyle ki senelerdir, ya Tayfun İçli gibi genel merkezin hatırı sayılır isimlerinden ya da Süheyl Batum gibi Genel Başkan Yardımcısı olan isimlerden Eskişehir’e garanti sıradan aday çıkarılır. Ya da Cemal Okan Yüksel ve Gaye Usluer gibi Eskişehir’den seçilen isimler Genel Merkez’de hedefi büyültüp bunun için çaba harcarlar.
Bu duruma normal koşullar da itirazım yok. Amma velakin vekil olunan şehirde tabir yerindeyse etliğe, sütlüğe karışmadan daha genel görevlere talip olma isteği biraz eğreti duruyor.
İl ve ilçe örgütlerinde masaya yumruk vurmadan, yaşanan sıkıntı ve kaos ortamını çözecek kararlı söylem ve eylemler olmadan işi genele taşımak biraz soru işaretleri biriktiriyor insanda.
Zaman zaman da bu gayretin bir sebebi de acaba ön seçim mi? Daha doğrusu ön seçim olursa hiç riske girmeyim kaygısından mı acaba diye düşünmeden edemiyorum. Tüzük gereği bir daha ki dönem Milletvekili adaylarının da ön seçimle belirlenme ihtimali olduğunu düşünürsek, bu seçimin sonuçları şu an ki sıralamayı hayli hayli değiştirebilir. Bu da mevcut vekiller için Genel Merkez’de işi garantiye alma eğilimi oluşturabilir sanırım. Sizin anlayacağınız öyle ya da böyle Eskişehir CHP’nin oy olarak olmasa da hareket, bereket, yerel güç ve adaylık konusunda gerçekten kalesi zannımca.
Babasının oğlu
TV hizmet binamızla Karacan merkez hizmet binası birbirine çok yakın. Bu yüzden gün içinde birkaç kere Ali, Harun, Alihan, Halil Karahan’dan birini görme ihtimalimiz epey fazla oluyor. En sık gördüğümüz isimse Alihan Karacan. Sürekli bir koşturmaca, gayret ve babası gibi yoğun tempo içinde görüyoruz ki o da Karacan ailesinin özelliklerini dışarı çok net yansıtıyor. Babasının oğlu diyebileceğiniz ender örneklerden.
Zaman zaman sosyal medyadan karşıma çıkan Haberler, zaman zaman da tesadüfen karşılaşmalarımızda gördüklerimden dolayı Alihan Karacan’ın yaşının çok üstünde girişimci ve özgüven sahibi olduğunu söyleyebilirim. Sürekli temas halinde olduğu Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan, İş dünyasının ülke çapında seçkin isimleriyle temasları, satranç ve Türk Kızılay’ında yürüttüğü çalışmalar gayet başarılı. Saygısı ve efendiliği de yine Dede’den toruna bir Aile geleneği olarak son derece örnek bir tablo. Velhasıl böylesi gençlerin, kardeşlerimizin önüne engel çıkarmak yerine engellerini aşmada yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Niyetim Alihan harika imiş yazısı yazmak değil ama genç yaşta sorumluluk alıp başarmak için yola çıkanları biliyorum ki bu şehir çok hırpalar, yorar, üzer ve ayağından çekmeye çalışır. İşte bunlar olmasın diye yazayım istedim. Çünkü şehrimi de, şehrimin huyunu da çok iyi biliyorum.