Olgulardan Anlam Çıkaramamak

Bilimin en önemli özelliklerinden birisi “Genelleyicilik“tir. Genelleyiciliğin anlamı, olgular arasındaki ilişkileri incelemek ve bu ilişkilerden bir anlam çıkarmaktır. Bilim, tek başına bir olayı inceleyerek anlam çıkarmaz.

Olgulardan Anlam Çıkaramamak
Olgulardan Anlam Çıkaramamak Yonetici
Advert

Varlığını görebildiğimiz, ölçebildiğimiz, hesaplayabildiğimiz her şeye “olgu” denir ve bilim olgularla uğraşır. Dolayısı ile toplumda cereyan eden olayların her biri, çevremizde gördüğümüz, hissettiğimiz her şey olgulara örnektir. Bilimin en önemli özelliklerinden birisi “Genelleyicilik“tir. Genelleyiciliğin anlamı, olgular arasındaki ilişkileri incelemek ve bu ilişkilerden bir anlam çıkarmaktır. Bilim, tek başına bir olayı inceleyerek anlam çıkarmaz. Olayın nedenleri, olayla bağlantılı olan bütün unsurları inceleyerek bir anlam çıkarır.  Başka bir ifade ile saptanan bir olayın tek başına hiçbir anlamı yoktur. Tek bir olguya, tek bir alternatife dayalı karar vermek bu bakımdan sorunludur.

Olguları inceleyerek anlam çıkarmak sadece bilim ve bilim insanlarına mahsus bir şey değildir. Girizgâhta izah etmeye çalıştığım kural toplumsal faaliyetler için de geçerlidir. Bir sorunun çözümüne karar vermeden önce, sorunun ortaya çıkmasındaki koşulları etraflıca incelemek gerekmektedir.  Bu yapılmadığında  bulunan çözümler genellikle işe yaramamaktadır.

Bu konuyu somutlaştırmak için bir örnek vermek istiyorum. Bir yamaçtan kayan toprağın önlenmesi için duvar çekmek sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Çoğu kez bunun işe yaramadığına, duvarı yenilemek zorunda kaldığımıza şahit olmuşuzdur.  Çünkü faaliyetimiz sadece toprağın “kayma” olgusu üzerinedir. Oysa toprağın kütlesi, su tutma kapasitesi, içeriği, kalınlığı, bölgenin ilim koşulları, bitki örtüsü, yamacın eğimi gibi olguların da hesaba katılması, akılcı önlemin duvar olup olmayacağına, duvar olacak ise duvarın niteliğine odaklanmamızı sağlayacaktır.

Bizim gibi duygusal toplumlarda alternatifli düşünmek, birden fazla seçeneği göz önüne almak, olaylar arasındaki bağlantıları irdeleyerek anlam çıkarmak genellikle arzu edilmeyen sosyolojik bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Galiba seçenekleri göz ardı etmemizin nedeni; duygusal ve içinde bulunduğumuz koşullar nedeniyle yapmayı planladığımız şeyin önünde onları engel olarak görmemizdir. Çünkü alternatifler bize başka seçenekler sunacaktır.

İnsan yaşamı ile olgular iç içe geçmiştir. Çünkü duygusu, sağlığı, geliri, mutluluğu, ilişkileri hep olgulara dayanır. Dolayısı ile hem bireyin hem de toplumun sağlıklı karar vermesi kendini kuşatan olguları doğru anlamasına bağlıdır. Bu, eğitim sisteminin bireye ve topluma kazandıracağı düşünme biçimi ile ancak başarılabilir.

Eğittiğimiz insanların niteliğini hesap etmeden işsizlik olgusunu sadece fabrika açarak çözemeyiz, kirliliği göz ardı edip sadece hastaneler yaparak hastalıkları önleyemeyiz, meslekleri güncellemeden, niteliğini ve üretkenliğini artırmadan ve dünya ile entegre etmeden yeterli üretimi sağlayamayız, ürettiğimizi satamayız. Onca para harcayarak inşa ettiğimiz spor tesislerinden sınav yoğunluğu ve stresi ile mücadele etmek zorunda kalan çocuklarımızın uluslararası düzeyde sporcu olmalarını bekleyemeyiz.

Ülkemizde ve dünyada başarılı olan bütün çalışmaların ister teknik olsun, isterse sosyal ortak yönü; tek bir olguya bakarak değerlendirmede bulunulmamasıdır.

Etraflıca düşündüğümüzde; niyet etmiş, para harcamış ve mücadele göstermiş olsak bile  çözemediğimiz sorunlarımızın  tümünde içinde bulunduğumuz olguları yeterince irdeleyip doğru anlamlar çıkarmadığımız ayan beyan görülecektir.

 

Prof. Dr. Ali Kandemir Olgulardan anlam çıkaramamak
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg