Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Okullar bir daha kapanamaz

6 Eylül Pazartesi günü öğrencilerimiz sınıflarına "merhaba" dedi. Yüz yüze eğitim haftada 5 gün ve tam zamanlı olarak başladı. Yüz yüze eğitime geçmek artık bir tercih meselesi değildir. Bir zorunluluk haline gelmiştir. Okullar açılır mı, kapanır mı diye düşünmemeliyiz. Okulları nasıl açık tutarız diye düşünmeliyiz. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) maskeden dezenfektana, her türlü hazırlığı yapmış bulunuyor. Okullarımızın bir daha kapanmaması için tüm paydaşlara görev düşüyor. Okulların toplumsal düzen üzerindeki etkisi çok net görülmüş oldu. Şimdi öğrenciler ile sınıflarda buluşulan bu günler değerlendiriliyor. Onların okullaşamama kayıplarını gidermek için farklı programlarla öğrencilere yaklaşım getirilecek. Öğrencilerin uzaktan eğitimden sonra yüz yüze eğitime nasıl adapte olacakları konusunu, FMV Eğitim Kurumları Direktörü ve Kurucu Temsilcisi Müge Yalım Alpan ile masaya yatırdık.
Yaş gruplarının özelliklerine uygun olarak akademik destek programlarının yanında özellikle sosyalleşmeleri ve yeniden kaynaşabilmeleri, hatta bazı grupların ilk defa yüz yüze eğitimle tanışabilmeleri için etkinlikler planlanıyor. Oryantasyon dönemi bu yıl çok büyük öneme sahip. Öğrencilerin öncelikle moral motivasyonları yükseltilmeli. Aidiyet duyguları canlandırılmalı ve öğrenme istekleri harekete geçirilmeli.
Müge hoca önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Akademik programlar sorgulamaya dayalı, kavramsal anlayışa odaklanmış, yerel ve küresel bağlama gönderme yapan şekilde olmalı. Etkin takım çalışması ve işbirlikçi yaklaşımın ön planda olduğu, tüm öğrenenlerin farklı gereksinimlerine yanıt vermenin yollarını arayan, biçimlendirici ve sonuç değerlendirmeyle desteklenen eğitim programları olarak tasarlanmalı. Psikolojik danışmanlar bu yıl öğrenciler, öğretmenler ve veliler ile post pandemi sürecinde bireysel ve grup çalışmaları yoluyla ihtiyaçların belirlenmesi ve desteklenmesi konularında yoğun bir çalışma yürütmeliler.

ÖĞRENCİLER ARASI AKADEMİK FARK
"Bu dönemde, öğrenciler arası akademik fark açıldı mı?" sorusunun yanıtı istatistiklerle ortaya konulması gereken bir durum. En son LGS ve YKS sonuçlarına bakıldığında Türkiye genelinde derslerdeki net ortalamalarının düştüğünü görüyoruz. Sınavların zorluğu etkili olabilir ancak bu sınavlara öğrencilerin hangi şartlarda hazırlandığı da düşünülmeli. Uzaktan eğitim, erişim sağlanabildiği ve öğrencinin bir cihazı varsa mümkün oldu. Bu açıdan baktığımızda her iki konuda da öğrencilerin eşit şartlara sahip olmadıklarını gördük.
Müge hocaya göre, bu süreçte öğrenciler kendi öğrenme sorumluluklarını almak zorunda kaldılar. Bu alanda da kişisel farklılıklar, öğrencinin takibi, motive edilmesi, doğru yönlendirilmesi, pekiştirme ve etüt imkânları gibi pek çok konu devreye girdi. Özel okullar bu olanakları sağlama konusunda birbirleriyle yarıştılar. Devlet okullarında çalışan idealist öğretmenlerimizin çabalarına da saygı duymak gerekiyor. Ancak küresel salgının getirisi olan uzaktan eğitim, sosyal ve ekonomik eşitsizliğin belirgin bir şekilde ortaya çıkmasına neden oldu. Genel duruma bakarsak, salgının eğitimde ortalamanın üzerinde hasara neden olduğunu söyleyebiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA