20 Temmuz 2017 10:33

OHAL'in 1. yılında eylemler: OHAL kaldırılsın

Demokratik kitle örgütleri OHAL'in 1. yılında eylem yaparak OHAL'in kaldırılmasını ve KHK'lerin iptal edilmesini talep etti.

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından OHAL'in 1.yılında “OHAL insan haklarına yapılmış darbedir, kaldırılsın” denilerek basın açıklaması düzenlendi.

İstanbul Galatasaray Meydanı'nda toplanan İnsan Hakları Derneği üyeleri tarafından  düzenlen basın açıklamasında OHAL koşullarında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekilerek  OHAL'in kaldırılması istendi. İnsan Hakları Derneği Üyeleri “111 bin 240 kamu görevlisi ihraç edildi”, “Sokağa çıkma yasakları can ve mal kayıplarına neden oldu, “89 belediyeye kayyım atandı başkan ve yöneticileri tutuklandı" yazılı dövizler taşıdı.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri tarafından okunan basın açıklamasında, “OHAL kaldırılacak diye beklerken yeniden uzatılması, yol açtığı hak gaspları ve mağduriyetlerin giderek derinleşeceğini gösteriyor. İnsan hakkları savunucularının dahi faaliyetlerine izin vermeyecek bir aşamaya gelmiş bulunulması karşısında, şartsız koşulsuz OHAL kaldırılmalı. OHAL'in amacıyla yani ‘15 Temmuz darbe girişiminin ve tekrarlarının önlenmesi’ amacıyla sınırlı olarak uygulaması, çıkarılan KHK'lerin de OHAL amacıyla sınırlı ve geçici düzenlemeler içermesi gerekirken; bu süreçte hayatın her alanına ilişkin düzenlemeler KHK kapsamında mümkün kılınarak KHK'ler anayasanın ve yasaların yerine geçirilmiş, hatta KHK'ler ile kanun maddeleri değiştirilmiş ve OHAL hiç kalkmayacakmış gibi uygulanmıştır. İnsanlar inandırıcı hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gözaltına alınmış, tutuklanmıştır. Gözaltında başlayan işkence hapishalerde de devam etmiş, tutukluların yasa ve genelgelerde tanımlanmış hak ve özgürlükleri gasbedilmiştir. Avukat görüşünün sınırlandırılması ve kayıt altına alınması, arkadaş görüşünün yasaklanması aile görüşünü kısıtlanması kitap ve gazete kısıtlamaları, mektup ve telefon hakkının kısıtlanması, sohbet hakkının yasaklanması gibi pek çok hak ihlali sürekli hale getirilmiş, hücre tipi hapishanelerdeki tecrit koşulları ağırlaştırılmış, savunma hakkı ihlal edilmiştir. Her bir yeni kararname ile anayasa güvenceye sahip her türlü toplantı, gösteri ve giderek düşünceyi ifade olanakları tamamen yasaklanacak, anayasal demokratik haklarını kullanmak isteyenler engellenecek, şiddete maruz bırakılacak ve tutuklanıp cezalandırılacaktır. OHAL'in yol açtığı hak gaspları, mağduriyetler ve demokratik hayatı imkansızlaştıran uygulamaların bir yıllık bilançosu çok ağır oldu. OHAL yeni mağduriyetler yaratarak yoluna devam ediyor. Bu süreçte çıkarılan KHK’ler ile hak arama yollarının kapatılması, yasa ve anayasal hakların devre dışı bırakılması, yargıya yapılan müdahalelerle siyasi vesayet altına alınması neticede adalet talebini yaşamasal bir talep haline getirmiş bulunmaktadır. OHAL, terörü önleme amacını aşarak terör nedeni olamaya doğru evrilmiş, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla yerle bir edilen şehirlerdeki halkın yaşamını daha da zorlaştırmış, KHK’ler aracılığıyla toplum baskı altına alınmış, demokrasi ve insan hakları adına ne varsa ihlal edilmiştir. OHAL'in yeniden uzatılması ise iktidarın OHAL sürecinde yol açtığı mağduriyetleri gidermek yerine daha fazla mağduriyet yaratmaya kararlı olduğunu göstermektedir " dedi . 

Açıklamada ayırca OHAL'in şartsız koşulsuz kaldırılması, OHAL 'in yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesi talep edildi. (İstanbul/EVRENSEL)


BURSA DEMOKRASİ GÜÇLERİ: KHK’LER İPTAL EDİLSİN

Bursa Demokrasi Güçleri de OHAL’in ilanının yıl dönümünde Kent Meydanında basın açıklaması yaparak protesto etti.

“OHAL kaldırılsın 20 Temmuz AKP sivil darbesine hayır” pankartı açan Bursa Demokrasi Güçleri OHAL’in AKP iktidarı tarafından amacının dışında kullanılarak devleti tek başına yönetmek, meclisi etkisizleştirmek ve muhalifleri susturmak için kullanıldığına dikkat çekti.

Bursa Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan CHP İl Sekreteri Muharrem Or 15 Temmuz’da darbe gerçekleştirseydi Türkiye’de mezhepçi, dinci, şeriat esaslarına dayalı bir yönetim kurulacağını belirterek, “Bugün ne yaşıyoruz? Mezhepçi, dinci, şeriat düzenini ülkeye egemen kılma özlemleriyle, saray diktatörlüğü ile yönetiliyoruz. Aradaki fark ne? İnsan hakları örgüt toplantılarına dahi tahammülleri yok.  Ülkede can güvenliği yok. Çocuklarımız güvende değil. Neredeyse her gün sözde dini eğitim verilen bir yerde çocukların cinsel istismara uğradığı ortaya çıkıyor. Gece yarısı yayınladıkları KHK’ler ile binlerce, yüzbinlerce kamu çalışanı işsizliğe açlığa mahkum ediliyor. Bugün açlık grevlerinin 134. gününde olan Nuriye ve Semih hukuk tanımaz ve kanunsuz uygulamaların en çıplak örneğidir. Yarın sabah hangimizin KHK ile işsiz kalacağı, işinden aşından olacağı, kimin malına mülküne el koyulacağı bilinmemektedir. O nedenle diyoruz ki; ne darbe ne dikta yaşasın demokrasi, OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin” dedi. (Bursa/EVRENSEL)


OHAL VE KHK DÜZENİ SERMAYE VE ZENGİN DÜZENİDİR

DİSK/Gıda-İş Sendikası Genel Merkezi OHAL sürecinde Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerin, ağır sömürü ve baskı politikaları altında ezildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz. Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine. Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz” ifadelerinin hatırlatıldığı açıklamada, bu sözlerin bile OHAL’in, patronların ve sermayenin çıkarı için kullanıldığını gösterdiği kaydedildi. 

TAZMİNAT OHAL’LE GÜNDEME GELDİ

OHAL süresi boyunca sermayeyi destekleyen, işçi sınıfının ise elini kolunu bağlayan uygulamaların hayata geçtiği ve yasaların çıkarıldığı belirtilen açıklama şöyle devam etti: “OHAL sürecinde kiralık işçilik, zorunlu bireysel emeklilik sistemi (BES), Varlık Fonu gibi emek düşmanı yasalar çıkartıldı. OHAL boyunca tam 5 grev yasaklandı ve yaklaşık 25 bin işçi bu grev yasaklarından etkilendi. İş cinayetleri OHAL ile birlikte artış göstermiş durumda. Yüz binlerce kamu emekçisi sorgusuz, sualsiz ve hukuksuz bir şekilde işinden edildi.

Yine örneğin, ‘ÇAYKUR’da Mevsimlik İşçiye Kadro’ talebiyle sendikamızın başlatmış olduğu imza kampanyası, OHAL gerekçe gösterilerek Artvin’de engellendi. OHAL sürecinde işçi eylemlerine yönelik polis müdahalesi arttı, sendikacılar gözaltına alındı ve sendikaların üyelerine yönelik bilgilendirme amaçlı düzenleyecekleri kapalı salon toplantıları bile yasaklandı. Sermaye sınıfının 40 senedir iştahını kabartan kıdem tazminatı fonu, OHAL’in patronlara ve hükümete sunmuş olduğu avantaj ile gündeme getirildi.”

BİRLİK VE MÜCADELE ÇAĞRISI

Gözaltılar ve gözaltı sürelerinin uzatılması, savunma hakkının kısıtlanması, kapatılan dernek/vakıflar, kapatılan TV/gazete/radyolar, kayyım atanan belediyeler gibi Anayasayla ve uluslararası sözleşmelerle güvenceye alınmış bütün temel hakların ihlal edildiği bir dönem yaşandığı kaydedilen açıklamada “OHAL ve kanun hükmünde kararname (KHK) düzeni, sermayenin ve zenginlerin düzenidir. Hangi siyasi partiye oy verilmiş olunursa olsun, işçi ve emekçiler olarak işimiz, ekmeğimiz ve geleceğimiz için OHAL-KHK düzenine karşı demokratik Türkiye mücadelesinde birleşilmelidir” çağrısı yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Figen Yüksekdağ’ın cezası jet hızıyla onaylandı

SONRAKİ HABER

DİB, OHAL’deki hukuksuzluk ve yıkım raporunu açıkladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...