17 Ocak 2018 01:12

OHAL sermaye için güvence oldu

CHP tarafından düzenlenen 'OHAL’de Yeter' forumunda söz alan sendika ve meslek örgütleri, OHAL'in sermaye için güvence anlamına geldiğini söyledi.

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

CHP tarafından düzenlenen “OHAL’de Yeter” forumunda sendika ve meslek örgütleri de söz aldı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Raşit Tükel, grev yasaklarına dikkat çekerek, OHAL’in çalışma hakkının gasbı, iş güvencesinin kaldırılması, sendikal hakların sınırlandırılması gibi birçok özelliği itibariyle sermaye için güvence anlamına geldiğini söyledi. 

OHAL’in ilan edilişinden bu yana sendika ve meslek örgütleri ihraçlar, işten atmalar ve yasaklarla karşı karşıya kaldı. Yasaklanan grevler, yüz bini aşkın ihraçlar ve KHK’lerle hem işçi-emek hareketini hem de muhalefeti sindirmek için birçok adım atıldı. Geçtiğimiz gün CHP tarafından düzenlenen “OHAL’de Yeter” forumunda söz alan sendikalar ve meslek odaları da OHAL koşullarını tartıştı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Raşit Tükel’in başkanlığını yaptığı “Emekte OHAL” başlıklı oturumda DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB adına da Kemal Zeki Taydaş söz aldı.

Tükel, OHAL’de ihraç edilmenin uzun süre iş bulamamak, mesleğini icra edememek, hak ettiğinin altında ücretlerle çalışmak, sosyal çevresini ve sağlığını kaybetmek gibi birçok anlama geldiğini söyledi. Tıp fakültesi öğrencilerinin mezun olduktan sonra devlet hizmeti yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan Tükel, güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesi sonucu birçok mezunun zorunlu hizmete başlayamadığını söyledi. Tükel, diğer alanlardaki ihraçlarda, kişilerin özelde çalışma imkanı varken tıp alanında bu imkanın da bu nedenle bulunmadığını belirtti. 

OHAL’DE 5 GREV YASAKLANDI

OHAL’in çalışma hakkının gasbı, iş güvencesinin kaldırılması, sendikal hakların sınırlandırılması gibi birçok özelliği itibariyle sermaye için güvence anlamına geldiğini belirten Tükel, çalışanlar için ise OHAL’in hak ihlali anlamına geldiğini söyledi. Tükel, 2002 yılından bu yana 8 büyük çapta grevin, OHAL döneminde ise 5 grevin yasaklandığını hatırlattı. Metal işçilerinin greve gitme süreci yaşadığını ifade eden Tükel, sermayenin, iktidarın grevi yasaklayacağını bildiği için rahat olduğunu belirtti.

ÖZEL SEKTÖRDE İŞÇİLER GÖZ ARDI EDİLDİ

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da taşeron işçilerine KHK ile kadro verilmesini eleştirdi.

Taşeron sistemindeki ciddi adımların 2002 yılında AKP tarafından atıldığını belirten Beko, bugün ise Anayasa’ya aykırı bir biçimde KHK ile kadro verildiğini söyledi. Beko, birçok taşeron işçinin kadro dışı kaldığını, özellikle özel sektörde çalışan işçilerin göz ardı edildiğini ifade etti. Geçmişte bu gibi sorunların ekonomik sosyal konseylerde tartışıldığını dile getiren Beko, taşeron konusunda ise üçlü konseyin bile toplanmadığını söyledi.

MÜCADELEYİ GELİŞTİRMEK GEREKİYOR

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de 3 Kasım’da ilan ettikleri kampanya çerçevesinde tek adam tek parti rejimine karşı mücadele içinde olduklarını belirtti. Kamu emekçileri, muhalif kesimler, demokratik siyaset yürütenlere karşı bir anayasasızlık süreci işletildiğini dile getiren Bozgeyik, OHAL döneminde 116 bin 86 kamu çalışanının işten çıkarıldığını ifade etti. Bozgeyik, haklarında takipsizlik kararı olmasına rağmen emekçilerin işe dönme kararlarının bir türlü verilmediğini söyledi. Üyelerinin yüzde 10’unun da sendikal faaliyetler sebebiyle idari soruşturma ile işten çıkarıldığını dile getiren Bozgeyik, tekçi ve otoriter bir anlayışın ürünü olarak keyfiyetin hakim olduğunu belirtti. Bozgeyik, bu durumun içerisinden çıkabilmek için 16 Nisan’da ortaya çıkarılan enerjiyle, bir programla mücadeleyi geliştirmek gerektiğini söyledi.

ORTAK EYLEM ÇAĞRISI

Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, OHAL ile mücadele edebilmek için yapılması gerekenin tüm kamu çalışanlarını ve işçileri bir araya getirmek olduğunu söyledi. Konfederasyonlara çağrıda bulunan Balık, 3 Mart 1924’te gerçekleştirilen inkılapların dönümünde, laik bir eğitimi savunmak için ortak eylemler yapma çağrısında bulundu. Balık, “Artık seni beni yok, birlikte hareket etmek zorundayız” diyerek emek hareketinin örülebilmesi için de 1 Mayıs’ın tüm illerde çok güçlü bir biçimde kutlanması gerektiğini ifade etti. Birleşik bir mücadelenin yürütülememesi durumunda 1 Mayıs’ın dahi kutlanamayacağını belirten Balık, emeğin gücünün gösterilebilmesi için birleşmenin önemine dikkat çekti.

ÖNCEKİ HABER

İzmir Büyükşehir Belediyesinde ihale inadı

SONRAKİ HABER

Bakan Faruk Özlü'den cam filmi açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa