Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, “Öğretmen Okullarının Kuruluşunun  170. Yılı Kutlu Olsun” başlıklı bir açıklama gönderdi. 

 

Açıklamasına “1838 yılında, II. Mahmut döneminde çocukların “rüşt” (erginlik) yaşına kadar okuyabilmeleri için ortaokul düzeyinde rüştiyeler açılmış ve  çocuklar ergenlik yaşlarına kadar bu okullarda öğrenim görmüşlerdir. 16 Mart 1848 ise tarihinde rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere üç yıl süreli Darül Muallimin-i Rüşdi adını taşıyan okullar kurulmuştur. Bu tarih, öğretmen okullarının ilk kuruluş tarihi olarak kabul edilmekte ve bugüne kadar her yıl 16 Mart tarihi öğretmen okullarının kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır” sözleriyle başlayan Orhan Yılmaz görüşlerini şöyle bildirdi:

Bugün öğretmen yetiştirme alanında önemli ve kalıcı bir yeri olan öğretmen okullarının kuruluşunun 170. yılı kutlanıyor. Günümüzde öğretmen yetiştirme konusundaki yetersizlikler, her geçen gün artan sorunlar, geçmişte öğretmen yetiştirme konusunda uygulanmış başarılı modelleri anımsamaya, zaman zaman o modellere özlem duyulmasına neden olduğundan, öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü her yıl hatırlanmakta ve düzenli olarak kutlanmaktadır.

Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin’ in, aradan 170 yıl geçmiş olmasına karşın, öğretmen okullarının Türkiye eğitim sistemi içindeki yerinin doldurulabilmesi mümkün olmamıştır. AKP hükümeti döneminde artan eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımları, kamusal, bilimsel, demokratik ve  laik  eğitim anlayışı ile temelden çelişen politika ve uygulamalar, siyasi iktidarın “sıbyan mektepleri” ve “medrese eğitimi” ne dönmenin hesaplarını yaptığını göstermektedir.

Öğretmenlik mesleği ülkemizde uzun yıllar cazip ve saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilmesinde 170  yıl önce kurulan öğretmen okullarının ve bu okullardaki eğitim felsefesinin payı büyüktür. Eğitime, çocuklarımıza çok daha fazla önem vermek gerektiğinin sürekli vurgulandığı son 16  yıl içinde, öğretmenlik mesleği ve onuru tarihte hiç olmadığı kadar ayaklar altına alınmış, eğitim emekçilerinin emeği değersizleştirilmiş, eğitimciler her fırsatta aşağılanmış ve şiddete maruz bırakılmıştır.

Eğitim sisteminin, Öğretmen Okulları deneyiminin yarattığı değerler sayesinde yaşanan sorunlara rağmen bugünlere kadar gelebilmesi bile başlı başına bir başarı olarak görülmelidir.

15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK’ lar ile 30 bini aşkın öğretmen hukuksuz bir şekilde, kendilerini savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edilmiş, tamamen idari tasarruflarla okullarından ve öğrencilerinden koparılmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde öğretmenine bu kadar eziyet eden, onların emeğini yok sayan bir iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı görmek mümkün değildir.

Türkiye’ de eğitimin ve öğretmen yetiştirme sisteminin yaratılmasında ve sürdürülmesinde önemli yerleri olan Öğretmen Okulları ve Köy Enstitüleri gibi deneyimlerin yarattığı değerleri savunmak, yaşadığımız tüm olumsuzluklara, ihraçlara, baskı, sürgün ve tehditlere rağmen  “Nitelikli Eğitim İçin, Nitelikli Öğretmen” anlayışını hayata geçirmek, Eğitim Sen’ in ve yüz binlerce eğitim ve bilim emekçisinin öncelikli görevleri arasındadır.

Eğitim Sen, başta eğitim sistemi olmak üzere tüm toplumsal yaşamı kuşatan ve yaşamı kendi dinsel ve siyasal  ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenlere karşı yürüttüğü mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir.