Büyük gün geldi çattı! Bir haftadır etrafımdaki insanların “Yılbaşında ne yapıyorsun?” sorularının sonuna geldik. Gerçi yılbaşı birileri için öyle önemli öyle önemli ki yılbaşından bir hafta sonrasına kadar da “Yılbaşında ne yaptın?” sorularına maruz kalacağımı düşünüyorum.
Televizyonlardan, gazetelere, sosyal medyadan, kahvehanelere kadar gündem yılbaşı olmuş. Desem ki kardeşim siz kâfir misiniz? Alınıp gücenecek. Ama Hristiyanların bayramını kutlamak, çocuklarına kutlatmak da nedir? Saat erken yazık diyerek çocuğunu bayram namazına götürmeyen baba, yılbaşında çocuklarıyla çam ağacı süslüyor, mekânlardaki canlı müzik programlarına katılıyor. Bak evladım hediyeleşmek Peygamber Efendimizin (SAV) sünnetidir demiyor da yılbaşında hediyeleşildiğini anlatıyor.  
Emekli bir Hristiyan papazın şu sözleri durumu özetler nitelikte: Müslümanlar bizim bayramımızı bizden daha iyi kutluyor. Bu söz bir Müslüman için ne büyük utançtır. Hangi Hristiyan bizim bayramlarımızı kutluyor? Hangi Hristiyan Ramazan bayramı ve kurban bayramında caddelerde, sokaklarda eğlenceler düzenliyor?
Toplum olarak geldiğimiz nokta ortada. Toplumun bu durumunun bir tezahürü de devlet televizyonumuz TRT’ye yansımış. Duydum ki Ecdadımız Osmanlı’nın kuruluş dönemini anlatan “Diriliş Ertuğrul” isimli dizi bu hafta yayınlanmayacakmış. Sebebi malum! Yılbaşı programı varmış. Kendi topraklarında, işgal altında olmayan bir toplumun milli ve manevi değerlerinden bu kadar yoksun olması, kâfirlere bu kadar özenmesi beni fazlasıyla endişelendiriyor.
Yazıyı okuduktan sonra abarttığımı düşünenler olacaktır muhakkak, yılbaşı kutlamayla kâfir mi olunurmuş diyebilirsiniz. Kimsenin imanını sorgulamak bana düşmez sadece toplum olarak kâfirlerin âdetini yaşamak ve yaşatmak benim zoruma gidiyor, bu kadar!