¤  Bugün seçenek bırakılmadan,  iradeniz dışında önünüze getirilen üç cumhurbaşkanı adayıyla karşı karşıyasınız!
¤  Eğer oy vermeye gitmezseniz, Tayyip’i desteklemiş olacaksınız!
¤  Boş oy pusulası verirseniz Tayyip’in ekmeğine yağ sürmüş olacaksınız!
¤  O halde tek seçenek kalıyor : Ekmeleddin’e oy vermek… Bununla Tayyip’ten kurtulmuş olacağız. Tayyip’i yığınlaşan kendi suç ve günahlarıyla başbaşa bırakarak  boşluğa düşürmek sizin elinizde!
 
Ne kadar seçme ve seçilme haklarına sahibiz?
 
Zaaflar, açık  vermeler, saplantılar, yozlaşmalar, umursamazlıklar, kuşkulanmamalar, geçiştirmeler, savsaklamalar, dışa bağımlılıklar, kötü alışkanlıklar ;  bunların her birisi çöküşün, tükenişin, kaybedişin ve karşılaşabileceğimiz tehlikelerin habercisidir.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın, altta kalanın canı çıksın, her koyun kendi bacağından asılır, düşenin dostu olmaz gibi İslâm’a , insanlığa, dostluğa ve kardeşliğe aykırı ters sözlerin ya da uygulamaların içerisine itenlerin Türk olmadıkları, hele hele Müslüman da olmadıkları anlaşılıyor. Önemli olan Müslümanları ve Türkleri  ne yapıp – ne edip kendi genlerine sirayet eden değerlerden uzaklaştırmak…
Bunun  için de bireylerin cahil bırakılmaları, beyinlerinin yıkanmaları ve koyun sürüsü gibi belirlenen yönlere sürüklenmeleri gerekir.
 
Yalan siyasetin malzemesi, kıvırma da penceresi oldu!
 
Hani parti genel başkanlarını seçmek için, Atatürk’süz, ilkesiz, ülküsüz  kongreler falan yapılıyor ya, sanki partilerde demokrasi varmış gibi bir görüntüyle,  güya parti genel  başkanları seçiliyor.
Daha önceden emperyalist güçlerin belirlediği kendilerine TESEV’ci, SOROS’cu, BOP’cu gibi  adlar verilen bu insanlar sizin tarafınızdan seçilmiş gibi bir kılıfın, bir ambalajın içerine sokuluyor! Artık genel başkan tek yetkili, kral gibi, astığı astık, kestiği kestik... Sözde danışma kurulları, başkanlık divanları var… hepsi fasarya…
Milletvekillerinin dahi, konuşma, demeç verme özgürlükleri yok! Fazla ileri gitti diye mimlenenlere ilk seçimde kapı gösteriliyor. Yani susmak, konuşmamak, eleştırmemek, ilkeleri, ülküleri savunmamak, hukuksuzluğuna bakmadan emre, talimata harfiyen uymak takdir sebebi sayılıyor!
Eğitilen insan hesap soran insandır, cahil insan kolayca teslim olandır!
Milyonlara varan insanın bulunduğu Gezi direnişinde bir tek insanın cüzdanı çalınmadı, aksine bulunan cüzdanlar sahiplerine teslim edildi. Ama bir de bugünkü Sözcü Gazetesi’nin haberine bakın : Erdoğan’ın mitinginde hırsızlık şoku! Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 bin kişinin katıldığı Aydın mitingi sırasında 20 kişinin cüzdanının yankesiciler tarafından çalındığı ortaya çıktı. AKP’nin parayla topladığı kalabalıklarda inanç, dürüstlük ve vefa aranmıyor! Siyasi kirlilik, ilkesizlik, ülküsüzlük AKP’nin çevresinden başlayarak tüm ülkeyi karanlığa ve kaosa sürüklüyor!
 
Niğde’nin Kemerhisar ilçesindeki Hatice Ananın, Adıyaman’ın  Kahta kazasındaki Dursun Dedenin, Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki Durdu Ablanın, fikri, zikri, şükrü önemli değil! Sevsinler sizin demokrasinizi. Halk iradesi sözü  “cuk” diye oturuyor bütün çarpıklıkların üzerine... Hani nerede sözüne, sazına, özüne güvenilen, hırsızlara, yolsuzluklara ve  haksızlıklara karşı çıkabilecek devlet adamları? Saygıya, sevgiye ve övgüye layık inançlı yiğitler nerede? Nerede kıvırmayan, savurmayan, ülkesini, bayrağını, milletini, dinini, inancını, kültürünü, değerlerini savunan ve dik duran arslanlar?
 
Şimdi söyleyeceklerime iyi dikkat edin
 
Ben 65 yaşındayım. Siyasetten bir beklentim yok. Makam, mevki, para, pul, servet peşinde de değilim. Hayatım boyunca eğilmedim, bükülmedim ve  tükürdüğünü yalayanlardan da olmadım.
 
Siyasetin üzerinde milletin iradesi etkili olamıyorsa, milletvekilleri Türk Milletini temsil edemiyorlarsa, insanlar kendi kaderleriyle başbaşa bırakılıyorlarsa, iktidar sahipleri hukuksuzlukta, anayasa ihlallerinde, hırsızlıkta, yolsuzlukta hatta dinsizlikte sınır tanımıyorlarsa ve bu kötü gidiş karşısında hiçbir şey yapamıyorsanız, biliniz ki ülkeniz emperyalist işgal altındadır: Gurbetçiler unulmuştur, Türkmenler, dış Türkler, Hz. Ali’ye (R.A.) gönül verenler, Peygamber (S.A.) sevdalıları ve Müslümanlar heba edilmektedir. Teröristler başınıza çorap örmektedir... Katiller söz sahibidir, vatanseverler, milliyetçiler, ulusalcılar, kahramanlar cezaevlerindedir!
 
İlk önce söylemeniz ya da yapmanız gerekenleri son anda, yani iş işten geçtikten sonra yapmaya kalkışırsanız  tahsili ve hukukî durumu tartışmalı olan Tayyip’i bu kez siz kendi ellerinizle cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturturmuş olursunuz!
Biraz daha açık konuşursak; Ey AKP’liler, AKP’ye destek olanlar!  Türkiye’yi emperyalist hedefe oturtan, zamanında gereken hassasiyetleri göstermeyen, dış güçlere zenginliklerinizin peşkeş çekilmesine göz yuman bireyler olarak artık namazınız, orucunuz, zekatınız, sözde ALLAH’a (C.C.) bağlılığıniz hiçbir anlam taşımıyor. Zaten yüce ALLAH’ın (C.C.) sizin gibi gafil insanların ibadetlerine de, oruçlarına da ihtiyacı yok! Bu ifadelerimi muhataplarına arzediyorum!
 
Yurt dışında yaşayanların yerine oy kullanıldı iddiaaları hiç soruşturulmadı. AKP’lileştirilen bir Yüksek seçim Kurulu’ndan sık sık bahsedilir hale geldi.
Almanya’dan Fransa’daki T.C. Başkonsolosluk yetkililerine telefon açılarak oy kullanma süresi içerisinde AKP’lilere ister seçim sistemine girsin, ister girmesin yardımcısı olunması talimatı verildiği haberleri bize ulaştı. Bunun yanı sıra ilkokul kitaplarına seçim sonuçları henüz belli olmadan Tayyip’in resmiyle birlikte cumhurbaşkanımız şeklinde tanıtımının yapıldığı söyleniyor! Paris Bölgesinde 03 Ağustos 2014, Pazar günü saat 14.30’dan sonra bilgisayarlarda arıza var diye AKP’li olmayanlara oy kullanıldırılmadığı bize gelen haberler arasında!
 
Dünyada İslam’ı ve Kur’an’ı ağzına almaması gereken tek insan Recep Tayyip Erdoğan’dır
 
Tayyip 12 yılda imanınızı gevretti… Size ülkenize, devletinize ağır yükler yükledi, tehlikeli ve onarılamayacak hasarlar verdi. Türkiye ve çevresinde ruh hastaları, katiller, caniler, kafa kesenler üretti! Ülkemizi, kurumlarımızı ve Türk kimliğini dünyaya rezil etti. Dünya insanını İslâm’dan Müslümanlıktan nefret ettirdi!  Tayyip’in kusurları ve suçları tamamen devletin ana hassasiyetleriyle ilgili ve onu ve onu destekleyenleri zamanla idama götürecek nitelikte! Yaptığı hukukî değişikler, aldığı bütün tedbirler boşa gidecek, çevresini kuşatan günahlar ve kul hakları onu iyice çaresizleştirecek!
Bugüne kadar emperyalistlere boyun eğenlerin akıbetleri ne yazık ki gafillere ders olmadı!
 
Cemil Çiçek’in “Devleti biz öldürdük”, “Hakimlerin bağımsızlığı artık öldü”,“Anayasa’nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür” Dengeyi kuramadık”sözleri sizi uyandırmadı.
Benzer bir açıklama HSYK 3. Daire Başkanı’ndan geldi : “Hakimler ve savcılar korkutuluyor” çığlığı AKP’li yetkilileri hiç rahatsız etmedi!
“Cenaze şov yeri değil” diyerek “Ölüye saygı gösterilmesini isteyen”  müftünün AKP’li Bakanın hışmına uğrayarak aynı gün içerisinde sürülmesi sizi hiç tedirgin etmedi mi?
"Sıfırlama" tapeleri gerçek olsa bile Erdoğan'a oy vermeyen imansızdır, diyen yoldan çıkmış, gerçekleri gizleyen, hırsızlıkları savunan AKP’li din adamları türetildi!
Tarihçi Yazar Kadir Mısırlıoğlu’nun A Haber'de katıldığı bir programda Erdoğan'a oy vermenin imanın bir gereği olduğunu öne sürmesi sizi hiç rahatsız etmedi mi?
AKP’li bir milletvekilinin Tayyip için :  “Allah’’ın tüm vasıflarını üzerinde toplamış bir lider” sözünün büyük şirk olduğunu ifade edebilecek ve ALLAH rızası için konuşabilecek din adamları adeta buharlaştırıldı!
Görevini, dinini  bilmeyen, İslam’ı hayatından uzaklaştıran, zinayı suç olmaktan çıkaran, domuz etini helâl diye kasaplarda sattıran AKP bu hâlleriyle size güven veriyor mu?
Tayyip’in “milliyetçiliği ayaklar altına aldık” sözlerini eleştiren Samsun Valisi Mesut Taner Genç’e soruşturma açıldığını dumadınız mı?
Kur’an, teslimiyetçiliği yasaklamasına rağmen, AB ve ABD’nin dayatmalarına boyun eğerek ayetlere ve camilere el atan ve ‘Allah katında din İslam’dır’ ayetini hutbelerden çıkaran AKP’ye destek olmak  ve oy vermek sizi  hiç endişelendirmiyor mu?
 
Bugün seçenek bırakılmadan,  iradeniz dışında önünüze getirilen üç cumhurbaşkanı adayıyla karşı karşıyasınız!
Eğer oy vermeye gitmezseniz, Tayyip’i desteklemiş olacaksınız!
Boş oy pusulası verirseniz Tayyip’in ekmeğine yağ sürmüş olacaksınız!
O halde tek seçenek kalıyor : Ekmeleddin’e oy vermek… Bununla Tayyip’ten kurtulmuş olacağız. Tayyip’i yığınlaşan kendi suç ve günahlarıyla başbaşa bırakarak  boşluğa düşürmek sizin elinizde!
Size soruyorum emperyalist diretmeler va dayatmalardan başka  bir seçeneğiniz var mı?
 
Paris, 08.08.2014