Kur’an’ın rehberliği
Eûzi Billâhimine’ş-Şeytâni’r-Racîm
“Rabbinizden size indirilene uyun, O'nun dununda (Allah’a ulaşmada aracı kabul edilenler) velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz?” A’râf 7/3
“Şüphesiz, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.” İsra 17/9
“Sana söylenen şeyler, senden önceki elçilere söylenenden başkası değildir. Şüphesiz, Rabbin, hem elbette mağfiret sahibidir, hem de acı bir azab sahibidir.” Fussılet 41/43
Allah yaratmada, mülkünde tek hükümdar olandır
“Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten Güneş’e aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da emir de (yalnızca) O’nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.” Araf 7/54
“Göğün ve yerin O’nun emriyle durması da, O’nun ayetlerindendir.”  Rum 30/25
 “Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren Rabbinin adını tesbih et.” A'la 87/1-5
“O, her an yaratma halindedir.”  Rahman 55/29
“Gerçeği görmek istemeyenler, gökler ile yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı düşünmediler mi?” Enbiya 21/30
“Acaba onlar, herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar, yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattılar”. Tur 52/35-36
“Göklerin ve yerin mülkü O’nundur, çocuk edinmemiştir. O’na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.” Furkan 25/2
Allah katında din tekdir
“Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'nun dununda veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez.” Zümer 39/3
“Kim İslam'dan başka bir DİN Ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır.”  Âl’i-İmran 3/85
“Allah yolunda, hakkını vererek cihad ediniz! Sizi O seçti. Din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; ceddiniz İbrâhim'in dininde de böyleydi. Rasul’ün size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, Allah gerek daha önce gelmiş kitaplarda, gerekse Kur'ân'da, size MÜSLÜMANLAR adını verdi. Öyleyse namazı kılınız, zekâtı veriniz ve Allah'a sımsıkı sarılınız! O, sizin mevlanızdır/dostunuzdur/ sahibinizdir/koruyucunuzdur. Ne güzel mevlâ; ne güzel yardımcıdır!.” Hac 22/78
“Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup da: "Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere BU DİNİ SEÇTİ, siz de ancak MÜSLÜMAN olarak can verin".  Bakara 2/132
Kur’an’ın gösterdiği yolun dışına çıkmamak
“De ki: "Bize yararı ve zararı olmayan Allah'ın dunundan (aracı kabul edilenlere)  başka şeylere mi tapalım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra, şeytanların ayartarak yerde şaşkınca bıraktıkları, arkadaşlarının da: "Doğru yola, bize gel" diye kendisini çağırdığı kimse gibi topuklarımız üzerinde gerisin geri mi döndürülelim?" De ki: "Hiç şüphesiz Allah'ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk." Enam 6/71
“Her kim, kendisine doğru yol belli olduktan sonra Elçi’ye karşı gelir ve mü’minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yolda bırakır ve cehenneme sokarız. Ne kötü bir gidiş yeridir orası!” Nisa 4/115
“Bu benim dosdoğru olan yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi O'nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup sakınırsınız.” Enam 6/153
“Kim (doğru) yola gelirse kendisi için gelmiş olur, kim de saparsa kendi aleyhine sapar.” İsra 17/15
Allah’ın koyduğu ölçülerle, Kur’an’ın ölçülerinde hayatı sürdürmek
“...Muhakkak ki Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.” Hud 11/56
 “Ey iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun hakkıyla bilincinde olunuz ve ancak MÜSLÜMANLAR olarak can veriniz.” Âl’i-İmran 3/102
“Gerçek şu ki, sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin, ancak Allah, dileyeni hidayete erdirir; O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir.” Kasas 28/56
        “Hayır, sizin mevlanız/sahibiniz Allah'tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.” Âl’i-İmran 3/150
         “Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.” Zuhruf 43/43
“Rabbin, hem elbette mağfiret sahibidir, hem de acı bir azab sahibidir.” Fussılet 41/43
Şeytanın doğru yol üzerinde bulunması ve yanıltması
“İblîs, “Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım” dedi.” A’râf 7/16
Allah’ın yolundan bütün saptırmalar, Allah adına ve dindarlık kisvesinde olmaktadır.
“Onlar, Allah'ın dununda bilginlerini/din adamlarını rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de.. Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden yücedir.” Tevbe 9/31
“Sonra onların ardından da rasullerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da onların ardından gönderdik ve ona İncil'i verdik. Ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duyguları koyduk. Ruhbanlığı ise kendileri uydurdular. Biz onu kendilerine yazmadık. Ancak onlar Allah'ın rızasını kazanmak arzusu ile bunu yaptılar; ama buna gereği gibi de uymadılar. Onlardan da inananlara ödüllerini verdik. Onların çoğu yoldan çıkmışlardır.” Hadid 57/27
De ki: "Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir."  Hucurat 49/16
Nebiler sadece Allah’ın vahyine davet etmişlerdir
“Dediler (Elçiler): 'Doğrusu Rabbimiz bizim size gönderildiğimizi bilir; bize düşen ancak apaçık tebliğdir' demişlerdi.” Yasin 36/16-17
“Ey Nebi, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” Ahzap 33/45
De ki: “O bilgi yalnızca Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.” Mülk 67/26
" De ki: Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve Kur'ân'ı tilavet etmekle/uymakla emredildim." Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: "Ben sadece uyarıcılardanım." Neml 27/91-92
Savaş ÖREN
Niğde Kur’an Evi Derneği Başkanı