Yaşadığımız topraklara ait güzellikleri ve oradan çıkan değerlerin kadrini bilip değerlendirme konusundaki zafiyetimiz, hepimizce malum.
Bizden bir halt olmaz…
Neden içimizden başarıya ulaşan olmuyor?
Buralar nemrut toprağı, adam olmaz bizlerden…
Söylemlerinin arkasına sığınıp kalmışız, biraz da kendi dar kafalılığımızın sınırlarını zorlamamak adına. Ne var ki bu tarz lakırdılara kulak tıkayan basınımızdan 2 arkadaşımız, kendi işlerine duydukları saygıyı ön planda tutarak yaptıkları işe emek ve maharet katıp, “Bölgesel Medya Ödülleri” yarışmalarında hiç de öyle küçümsenmeyecek ödüllerini, tevazu içerisinde alıyorlardı.
“Soma Faciası” ana temalı mizanpaj yarışmasında Niğde Haber Gazetesi Editörü sevgili Fatih Tavlaşoğlu 1.lik, Niğde İHA temsilcisi Yasin Esen ise Fotoğraf dalında 2.lik ödülünün sahibi oluyorlardı.
Soma maden kazasının o acı ve elem dolu anlarını gazete manşetine taşırken “Canımız Çok Yanıyor Neden Diye SOrMA” başlığını atıp, tarif edilemez anların fotolarını manşette harmanlayan sevgili Fatih Tavlaşoğlu’nun, sadece becerisini değil, yüreğini de ortaya koyan mizanpajının birinciliği hak etmesi, hepimiz adına da gurur kaynağı oluyordu.
Kayseri, Sivas, Yozgat, Nevşehir, Kırşehir ve Niğde’den katılan birçok eserin arasından sıyrılıp çıkmak, pek de öyle kolay olmasa gerek.
Yerel veya ulusal basın tabirinin birbirinden ayrı-gayrı sının kalmadığı günümüz dünyasında, yerel basınımızın yaşadığımız yerle olan bire bir ilişkisi ve doğrudan yaşam alanımızı temsil etmesi açısından hak ettiği yere doğru ilerlediğinin izlerini görmek, mutluluk verici.
Dünya da 500 milyon ülkemizde ise 5 milyon civarında gazetenin basıldığını düşündüğümüzde, dünya ortalamasının bayağı altında gazete çıkarıyor oluşumuz, rakamsal bazda ürkütücü olsa bile, kalite noktasında basınımızın ortaya koyduklarını göz ardı edemeyiz.
Ödül töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Sayın Yalçın Akdoğan’ın yerel basını daha sahici ve çoğulcu buluyorum tespitine katılmamak ve milli iradenin korunmasında yerel basının kritik önemine dikkat çekmelerini göz ardı emek, elbette mümkün değil.
Evet sevgili Fatih ve sevgili Yasin…
“Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözüne nazire yaparcasına hepimizin gururu oldunuz ya ne diyeyim sizlere.
Lakin yükünüz ve sorumluluğunuz arttı.
Şimdilik sevgili  Fatih; şöyle bize havaalanından kalkan uçakları, musluğundan akan  Ecemiş suyundan içen Niğdelileri, Akkaya baraj  gölünün etrafında, 30 bin üniversite öğrencisiyle doğayla haşır neşir olmuş halde, gazete mizanpajına taşıyıp, ufkumuza zorlayıp da keyiflendirsen…
Sahi nasıl bir mizanpaj yapardın ki?