BU KEZ DE BÖYLE OLSUN!

      Bundan önceki yazıları okuyan bazı dostlardan eleştiri geldi. “Yazıların çoğu karamsar ve ciddi, ara sıra iç açan şeyler de yazsan olmaz mı yani” diyenlere cevaben: “Çok fazla uçuk şeyler bilmiyorum istediğiniz bir şey varsa hay hay dedim.” Onlardan da “iğnele fakat gülümsetsin de…” yanıtını aldım düşündüm sanırım en iyi yanıt fıkralar olsa gerek.

    Sizlere birkaç fıkra seçtim bu kez.

    Aslında hepsinin bir yerlere gideri var. Gideri bulmak size kalmış ben fıkraları sunayım da.
   Hadi gülümseyin biraz.

                                      Nükleer Enerji

   Uçağın havalanmasını beklerken adamın yanında oturan diğer yolcu, adama dönmüş ve

- Biliyor musunuz, bir yerde okumuştum eğer yolculuk esnasında yanınızdaki ile sohbet ederseniz, seyahat süresi daha kısa geliyormuş insana.

Kucağındaki kitabı okumak üzere yeni açmış adam, kitabı yavaşça kapatmış ve adama;

- Hangi konuda sohbet etmek istersiniz?

- Bilmem ki, nükleer enerji konusunda konuşmak ister misiniz?

- Olabilir, bu ilginç bir konu olabilir ancak nükleer enerji konusuna girmeden önce size başka bir soru sorayım.

Bir at, bir inek ve bir keçi, üçü de ot yiyerek beslenmelerine rağmen, keçi misket şeklinde, inek sıvı şeklinde, at ise kurutulmuş ot şeklinde dışkılar.

Sizce neden?

Sohbet etmek isteyen adam, hayretle bakmış;

- Hiçbir şey aklıma gelmiyor, bilmiyorum.

Kitabını okumak isteyen adam;

- Hiç bir b.k hakkında bilgin yoksa ne demeye nükleer enerji konusunda sohbet etmek istedin?



                                   Tünel İhalesi

Mısır hükümeti, Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açmış. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılmış. Firmaları teker teker mülakata çağırıp teknik bilgi istemişler.

İngiliz firması :

- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum bir metre fark olur. 30 metre enindeki tünelde de bir metreyi rahatlıkla düzeltiriz demiş.

Amerikan firması:

- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, onu da düzeltiriz demiş.

Japon firması :

- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Biz de fark olmaz, demiş.

Sıra bizim Temel'e gelmiş. Temel :

- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamazsak iki tane tüneliniz olur.




                                                    Araplar
 
Bir gün çölde bir cin ağacın tepsinde yanlızlıktan sıkılmış bakınıyordu birde ne görsün ileride bir karartı hemen atlamış aşağıya bir de ne görsün 11 tane Arap.

1. Arap'a sormuş dile benden ne dilersen.

Ben beyaz olmak istiyorum demiş. Cin hemen yapmış.

2. Arap'a sormuş. O da aynı şeyi demiş.

3. Arap'a sormuş. O da aynı şey demiş bu böyle 10.ya kadar gitmiş. Sıra 11.'ye gelmiş cin :

- Hadi bakalım söyle şimdi ne istiyorsun.

- Siyahları beyaz, beyazları siyah yap.

                                         ANKET

Dünya çapında bir anket yapılmış. Sadece bir soru sorulmuş:
 "Lütfen dünyanın geri kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm İle ilgili kişisel görüşünüzü dürüstçe belirtiniz."
Anket büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmış. Çünkü,
- Afrika'da insanlar "yiyecek" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Bati Avrupa'da insanlar "eksiklik" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Doğu Avrupa'daki insanlar "kişisel görüşün” ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Uzak Doğu’da insanlar "çözüm “ün ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Güney Amerika'daki insanlar "lütfen" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Orta Doğu’daki insanlar "dürüstlük" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
- Amerika'daki insanlar ise, "dünyanın geri kalan kısmının ne anlama geldiğini bilmiyorlar!