Negatif insanlara değil, pozitif insanlara yakın olmak…
“İsteklerinizi, hayallerinizi küçümseyen kişilerden mümkün mertebe uzak durun! Ruhu küçük insanlar, başkalarını da daraltmak, azaltmak ister.”
- Mark Twain-
     Bu yazıda ünlü kişisel gelişim uzmanı Les Brown’dan dinlediklerimi aktarmayı düşündüm. Konuşmasına negatif ve pozitif insan tipinin diğer kişilerin üzerindeki etkisiyle başlıyor. Belki, Batı insanı olduğundan her söylediği bizimle tam örtüşmeyebilir. Fakat, yine de başarıda etkileyen faktörler bütün dünyada birbirine benzer. Negatif insanlardan uzak durun derken, onları bütünüyle yok sayın, demiyor. Galiba, arkasından sürüklenecek duruma düşmeyin, diyor. Tam anlaşılabilmesi için, anlattıklarını parçalara ayırarak aktarmaya çalışalım.
      Öncelikle negatif insanların etkisini anlatırken diyor ki: “Kaybedenlerle beraber olursanız siz de kaybedersiniz. Bilinçsiz bir şekilde onların huylarını ve alışkanlıklarını kaparsınız. Farkına varmadan onların tavırlarının çoğunu kaparsınız. Eğer negatif insanlarla birlikte olursanız, siz de aynı duruma düşer negatifleşirsiniz. Demek ki kendinize dikkat etmeli, başkalarının hayat tarzlarını yaşamamalısınız. Başkalarının vardığı sonuçlar size uymayabilir. Eğer böyle devam ederseniz sizde olaylara ve dünyaya aynı şekilde bakmaya başlarsınız. Negatif insanlar zamanla düşüncelerinize toksik etkide bulunur.”
     Daha sonra tersine çeviriyor. Negatif insanlardan uzak dururken pozitif insanlara yakın olmayı öneriyor. Diyor ki: “Siz güçlü insanlarla birlikte olmalısınız. Sizi teşvik edecek insanlarla aynı çizgide olmaya çalışmalısınız. Size güç katabilecek insanlarla…. Sizin bir şeyler öğrenebileceğiniz insanlarla… Size değer katabilecek insanlarla… Bu çok önemlidir. Sizin gelişmenize katkıda bulunabilecek insanlarla… Ben bir spiker olmak istersem, ulusal spikerler derneğine katılmak isterim. Meşhur insanların yanında olurum. Benim yapmak istediğim şeyi yapan insanların yakınında olurum. Onlardan öğrenmek isterim. Siz de aynısını yapmalısınız. Sizin gibi düşünen insanlarla birlikte olmalısınız. Sizin gibi hayalleri olan insanlarla… Stratejileri ve araştırmaları olan insanlarla olmalısınız. Her zaman en tepeye gelmeyi istemelisiniz. Çünkü aşağısı çok kalabalık. Siz dipte olmak istemezsiniz. Dipte olmak çok kolay. Dipte olmak için sizden fazla bir çaba istemez. Hiçbir motivasyon da gerektirmez. Orada düşük seviyede kalırsınız.”
     Sonra bunları da yeterli görmüyor, içteki potansiyeli keşfetmeyi öneriyor. Yine diyor ki: “Kendi içinizdeki değerleri ortaya çıkarın. Benim bulgularıma göre uğraşmanız gereken en büyük engel kendinizsiniz. Eski bir Afrika atasözü der ki, içteki düşman bir şey yapmazsa, dıştaki düşman hiçbir zarar veremez bize. Hayatınızda fark yaratacak şeyleri araştırın. Olmak istediğiniz hedefe göre nelerin değişmesi lazım? Şu an yapmakta olduğunuz şeyle devam ederseniz bu alışkanlıklara dönüşür. Sizin tavırlarınız değişmedikçe, düşünce tarzınız değişmedikçe, davranışlarınızı değiştirmedikçe; her zaman ki ürettiğiniz şeyleri üretmeye devam edersiniz.”
     En  hatalı şeylerden birinin ise geçmişe takılıp kalmak olduğunu vurguluyor. Diyor ki; “Geleceğe baktığınızda arkada bırakmak istediğiniz şeyler nelerdir? Bir arkadaşım bana şunu söyledi: Geçmişte ne olduğu önemli olan şimdi ne yapacaksın. O enerjiyi canlanmak için kullan… Geçmişin geçip gitmesine izin ver artık. Birçok insan bunu yapamaz. Çünkü geçmişlerinin kendilerinin yapabileceği şeyleri belirlemesine izin verirler. Geçmişleri onları ele geçirir. Geçmişte yaptığınız şeyler sizin asıl yapabileceğiniz şeyler demek değildir. Onlar sadece bilincinizin yansımalarıdır. Biz kendi kişisel tarihimizi değiştirebilecek güce sahibiz. Hayatımızın yönünü değiştirebilecek güce sahibiz.”
     Evet, ekleyecek bir şey yok galiba…