Tacettin DURMUŞ

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda ehlibeyt dostu gençler tarafından gerçekleştirilen konferansta konuşmacılar, Hz. Muhammed’in kızı ve Hz. Ali’nin eşi Hz. Fatıma’yı ve Nevruz’un İslam’daki boyutunu ve önemini anlattı.

Başta ehlibeyt şehitleri olmak üzere tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, Mir Ahmet Çiçek’in Kuran-ı Kerim okuması ile devam etti.

Ardından Seyit Ali Ekber Çiçek, günün anlam ve önemi ile Hz. Fatıma’yı anlatan bir sunum yaptı. Daha sonrada Hacı Muzaffer Öztürk, Azerbaycanlı Şair Elşen Hazer’in “Zehra’ya selam olsun” adlı şiiri okudu. Şiirin okunduğu sırada salonda duygulu anlar yaşandı. Öztürk’ün okuduğu şiirden sonra Kars Ehlibeyt Derneği Başkanı Mir Kasım Erdem, “Nevruz’un İslam’daki Boyutu” konulu anlam bir sunum yaptı. Konferans, ilahilerin okunması ve Ferec duası ile son buldu. Program, baştan sona Kars Ehlibeyt Derneği’nin facebook sosyal medya hesabından canlı olarak yayınlandı. Canlı yayın izlenme rekorları kırarken, solunu dolduran Ehlibeyt dostları günün ve Nevruz’un içselliğini doyasıya yaşadı.

MİR KASIM ERDEM: NEVRUZ BAYRAMI AYNI ZAMANDA BİR DİNİ BAYRAMDIR

Sunumunda Nevruz’ın İslam’daki boyutunu anlatan Kars Ehlibeyt Derneği Başkanı Mir Kasım Erdem, Nevruz Bayramının Türk âleminde olduğu gibi, birçok milletçe kutlanmakta olduğunun altını önemle çizdi.

Konuşmasında Nevruz Bayramının her hangi bir millete ait bir bayram olmadığını söyleyen Erdem, Nevruz’un aynı zamanda bir dini bayram olduğunu ifade etti. Kaynaklarda Nevruz’un dini boyutunun incelenmekte olduğunu da ifaden Mir Kasım Erdem, Nevruz’un önem ve ehemmiyetini İmam Cafer’in (a.s) kaynak kitaplarda yer alan anlatılmaları ışığında dile getirdi.

Kars Ehlibeyt Derneği Başkanı Mir Kasım Erdem, Nevruz’un İslam’daki boyutunu kaynaklar ışığında; “Cafer-i Sadık’ın (a.s) ashabından (arkadaşlarından) Mualla Bin Hanis şöyle diyor; Bir Nevruz günü İmam Cafer-i Sadık’ın (a.s) yanına gittim. İmam Cafer (a.s) bana, bugünü biliyor musun? Diye sordu, bunun üzerine ben; “ Ey kurban olduğum, bugünü acemler ( Arap olmayan) önemli bir gün sayarlar ve bir birlerine hediye verirler.” Dedim.İmam Cafer (a.s) bana yönelerek şöyle buyurdu: “Ey Mualla Nevruz öyle bir gündür ki; o günde Allah kendisinden başkasına ibadet etmemeleri için ( ruhlar alemin de) kullarından söz almıştır. Aynı şekilde Peygamberlerine, hüccetlerine (Allah’ı temsil edenler) ve Ehl-i Beyt’e itaat için kullarından söz almıştır. Güneş ilk ışıklarını Nevruz günü saçtı ( gece ve gündüzün başlangıcı), bitkiler Nevruz günü yeşermeye başladı (tabiatın uyanışı), Hz. Nuh’un (a.s) gemisi Nevruz günü Cudi Dağına oturdu. Bakara süresinin 243. ayetinde anlatılan binlerce kişiden oluşan bir kavmin şehirde baş gösteren veba hastalığından dolayı şehri terk ettiklerini daha sonra onların hepsinin birden öldüğünü, Hz. Hizkil (a.s) adlı bir peygamberin duasıyla, Allah’ın onları tekrar diriltmesi, onların tekrar uzun süre yaşadıkları bir olay anlatılır. O ölen binlerce insan Nevruz günü dirilmiştir. Peygamberlerden biri Allah’a bu insanları nasıl dirilttiğini sordu, Allah’ta “onların üzerine su serptim ve dirilttim ” diye buyurdu. Bundan dolayı nevruz günü birilerine su serpmek sünnet sayılmıştır. Şu an bazı ülkelerde nevruz günü arkadaş ve dostlar arasında sulaşmak adettir. Nevruz bir gündür ki o gün Cebrail Peygambere gelmiştir. O gün Hz. Peygamber (s.a.a), Hz. Ali’yi (a.s) omuzlarına alarak Kabe deki putları kırmışlardır. Hz. İbrahim (a.s) da nemrutun putlarını nevruz günü kırmıştır. Hz. Peygamber (s.a.a) böyle bir günde ashabına Hz. Ali’ye (a.s) müminlerin emiri sıfatıyla biat[1] etmelerini söylemiştir. Yani Hz. Ali tüm müminlerin itaat etmesi gereken bir şahıstır. Hz. Peygamber (s.a.a) nevruz gününde Hz. Ali’yi (a.s) cin vadisine göndererek cinlerden peygambere biat ve itaat etmelerini istedi. Yine müminler bir nevruz gününde Hz. Ali ye (a.s) ikinci defe biat ettiler. Hz. Ali (a.s) Nehrevan savaşını Nevruz günü kazandı ve Za Sediyye’yi (Nehrevan savaşının ortaya çıkmasın da etkili olan biri) öldürdü. İmam buyurdu ki bizim Kaimimiz (Hz. Mehdi) Nevruz günü gelecek ve yine bir nevruz günü deccalı Kefe de asacak ( bir görüşe göre de Kudüs’te başını kesecek) o gün Hz. Mehdinin zafere ulaştığı gündür. Nevruz Bizim (Ehl-i Beytin) bayramlarımızdandır.

Ey Mualla, o gün gusül et, temiz elbiseler giy, güzel kokular sür, oruç tut, öğle ve ilkindi namazından sonra dört rekat namaz kıl, bu namaz ikişer rekat olarak kılınır. Namazın kılınma şekli şöyledir; önce niyet edilir nevruz bayramı namazı kılıyorum gurbeten ilellah daha sonra tekbir getirilip namaza başlanılır, ilk rekatta hamd süresi okunduktan sonra 10 defa kadir süresi okunur rüku ve secdeler yerine getirilir, ikinci rekatta Fatiha’dan sonra 10 defa kafurun süresi okunur yine rüku ve secdelerden sonra selam verilerek namazın iki rekatı bitirilir. Yine ayağa kalkılarak aynı şekilde niyet edilir ve fatiha süresi okunur sonra 10 defa İhlâs süresi okunur rükû ve secdeler yerine getirilerek ikinci rekat için ayağa kalkılır tekrar Fatiha süresi okunur ardından 10 defa Felak, 10 defada Nas süresi okunur rüku ve secdeler yerine getirildikten sonra selam verilerek namazdan bitilir. Namaz bittikten sonra secdeye gidilerek şükür secdesi yapılır. İmam Cafer sadık buyuruyor. Bu namazı kim böyle kılarsa Allah 50 yıllık günahını af eder. ( kul hakkı olmayan günahlar).”şeklinde anlattı.