NEREDE YEŞİL GÜMÜŞHANE ?

Kurban Bayramında yolu Gümüşhane'ye düşenlerden biriside bizdik. Yaklaşık 1,5 Yıl aradan sonra memleket özlemi aldı götürdü bizleri dağların avuçlarındaki namı değer yeşil  Gümüşhane'ye...

"Dut dibine yaslanırlar...Çise vurur ıslanırlar" veya "Elmalar allanıyor,Dalları sallanıyor" dizlerine konu olan, elmanın dutun diyarı  şirin Gümüşhane...

Bu gidişimde gördüm ki sevgili okuyucular Gümüşhane'de;  ne dibine yaslanacak bir dut ağacı nede dalından alınıp tadılacak bir elma ağacı ara ki bulasın...

Betonlaşmaya direnen bahçe sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Çocukluğumdaki Gümüşhane'nin elma bahçelerinin yerlerinde yeller esiyor. Betonlaşmadan aşırı derecede nasibini fazlasıyla alan Gümüşhane'nin Oltan Bey Mahallesinden itibaren adeta birbirine yaslanmış yüksek katlı binaların değim yerindeyse "mantar gibi yerden bitmek" görüntüsü veriyor insana.

Özellikle Gümüşhane'ye girişte yolun sol tarafındaki yamaçtaki yüksek katlı binaların varlığı doğrusu içimi sızlattı. Bu ruhsatları kimler ne zaman ve nasıl verdiler?

Birazda mesleğimle alakalı olduğu için konuyu yazmadan geçemeyeceğim.

Özellikle Oltan Bey Mahallesinde yapılan yüksek katlı binalar o kadar birbirine yakın ki işin ehli bir dostumun ifadesiyle "Bir balkondan diğer balkona atlayarak geçebilirsin" böylesi bir betonlaşma ve -bana göre- çarpık bir yapılaşma daha ilk girişte karşılıyor sizi.

"İyide Gümüşhane'de yeterli miktarda arsa yok" sorusunu bana bazı okuyucularımın sorduğunu düşünüyorum.

Ne kadar haklı gerekçe olursa olsun aklınıza gelen çok basit bir soruya bir kentin geleceğini heba etmeden 1/5000, 1/ 1000 'lik uygulama imar planları hazırlanırken bu bölgelerde yapılaşmanın bahçeli nizam olarak tasarlanması güzel bir görünüm çıkarmaz mıydı ortaya.

Eskişehir'de benzer bir eğimde olan Karabayır bölgesine yapılan yapılaşmayı örnek gösterebilirim sizlere.

Veya yeşil alan miktarı bu imar planlarında fazla konulamaz mıydı? diye haklı bir soru geliyor aklıma. Pek tabiî ki bu mümkündü ancak modern çağın betonlaşma hastalığından  benim memleketim de maalesef nasibini fazlasıyla almış oldu.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, betonlaşma kararlarını "kent suçu"  ilan ettiklerini bir toplantıda söyledi. 
Benimde katıldığım bir düşüncedir bu.

Ticari kazanç düşüncesiyle yapılan yapılarda kimlik, nitelik ve nicelik yerine daire sayısının ön plana çıkmasının getirdiği bu olumsuz durum, beton yığınları arasındaki bir vadide yaşama imkanı sunuyor Gümüşhaneli hemşerilerime. Buna üzülüyorum.

Buradan belirtmeliyim ki betonlaşma düşüncesinin egemen olduğu toplumlarda, geleceğe mimari açıdan estetik açıdan,yaşanabilir bir kent mirası bırakacak bir kentimiz ortalarda görünmüyor.

Buradan yetkililere çağrı yapıyorum. Lütfen imar planlarınızı tekrar gözden geçirin. Bari kentsel dönüşüm yapılacak mahallelerde ve bölgelerde beton yığınları arasında sıkışmış,göstermelik bir kaç metre kare yeşil alan görüntüsünden uzak hemşerilerimizin daha rahat ve yaşanabilir bir kent planları yapmalarını rica ediyorum.
Bu çılgın betonlaşma arzusunun bizlerdeki karşılığı her zaman nerede yeşil Gümüşhane? sorusu olarak hep hafızalarımızda kalacaktır.

Başka ne diyelim...
YORUM EKLE