Nejat Abi; nurlar içinde yat!

A -
A +

Geçtiğimiz hafta sonu ülkemin en değerli sanat, bilim insanı, uluslararası temsilcilerinden ve önemli basketbolcularından Nejat Diyarbekirli ağabeyi kaybettik. Ağabey diyorum, çünkü Nejat Ağabey’i önce “Maskeli Beşler” diye tanımlanan ekibi Modaspor’un, daha sonra da Fenerbahçe’nin basketbol şampiyonluklarında izledim. Ağabey-kardeş ilişkimiz hep devam etti. Vefatından bir veya bir buçuk ay önce Moda Caddesi’nde yürürken karşılaşmıştık. Eşinin ailesinin o muhteşem köşkünden çıkmış ter atıyordu... Ayaküstü iki laf ettik, “Kemal, terliyim, görüşmek üzere” diye yürüyüşüne devam etti... Nurlar içinde yat ağabey!

Bu hazırlık size ne verdi?

Siz bu satırları okuduğunuzda Fenerbahçe son hazırlık maçını Monaco ile oynamış olacak. Düne kadar oynananlarda galibiyet yok mu? Olmasın, çünkü bu hazırlık maçı, kayba veya galibiyet bakılmaz. Peki, neye bakılır? Takım, takım olarak oynayabiliyor mu, ferdî olarak öne çıkan olabiliyor mu, bazı oyuncular değişik yerler ve görevlerle göze çarpabiliyorlar mı? Bunlardan hangisine rastlayabildiniz? O hâlde, önemli ekiplerle oynamış olmanın yararını gördünüz mü? Sanırım İstanbul dönüşü bütün bu soruların cevaplarını birileri başbaşa verip bulurlar. Ama desenize, nasılsa Van Persie var...

Yeni öcü Başakşehir!

Vay ki vay! Sola arkaya Clichy, sol öne Elia... Orta alana Gökhan İnler... En öne Mevlüt Erdinç... Geri kalanı zaten sağlamdı. Bir de Chedjou’nun bileği kırılmasaydı... Neyse bunları alt alta yazıp topladığımızda bizim malum “Dört Büyükler”in karşısına bu defa daha heybetli bir takım çıkacak. Abdullah Avcı’nın bu ekibi sizce ne yapar? Eh, geçen sezon daha kısıtlı bir kadro ile neler yaptığını gördük.

Sabri bunun adı...

Galatasaray forması içinde 17 sene her şeyini vererek hizmet eden Sabri, yani Reis, tuttu Göztepe’ye imza attı. Aslında Göztepe akıllıca bir iş yaptı da, bence en dikkat çekici yanı bu imzanın, takımın formasının renkleridir. Öyle değil mi Reis?

Trabzon'un kafası nerelerde?

Muhammet Demir alındığında, “Ne yapıyorsunuz, o futbolcu sizde oynar mı?” diye bu ülkede yazan belki de tek kişi idim. Hatta Fatih Terim, Millî Takım’a da çağırınca, şaşırıp kalmıştım. Şimdi yeni moda “karşılıklı fesih” ile futbolcuyla yollar ayrıldı. Ve de Burak Yılmaz gündeme geldi. Acaba diyorum günümüz Trabzonspor Kulübü yönetimi, kısa dönem önceki gibi hafıza kaybına falan mı uğradı?

Galatasaray'ı neler bekliyor?

Ve sonunda Sneijder, “karşılıklı anlaşma” ile postalandı. Detaylarını hiç mi hiç merak etmiyorum. Ancak G.Saray’ın bu tasarrufu önümüzdeki yıllarda benzeri büyük oyunculara yapılacak tekliflerde ciddi sıkıntıya sebep olur... Hatta hatta şu andaki az sayıdaki kaliteli ismin kafasından nasıl sesler çıktığı da merak konusu olmalıdır. Bekleyelim görelim ve kulaklarımızı, gözlerimizi açık tutalım... Yazı çıktığında daha İsveç skandalının rövanşı oynanmamıştı... Haa unutmadan; bir de 32’lik sağ bek alındı onca paraya... Hayırlısı diyelim...

Değirmenin suyu Doğuş'tan mı?

Darüşşafaka Basketbol ha bire yabancı transfer edip duruyor. Hem de ucuzundan değil pahalı Amerikalısından... Neredeyse yepyeni bir takım kuruyor. Peki, Doğuş grubu Fenerbahçe’nin sponsorluğuna geçtiğine göre, bu değirmenin suyu nereden geliyor? Seyirci salonu dolduruyor, oradan diyemezler. Haa kaynak aynı ise, bu sezonki basketbol ligi çok arızalı geçer, ben şimdiden söyleyeyim ey spor medyası, ey federasyon!

Listeyi istemiyorum!

Beşiktaş, Negredo ismini de telaffuz etmeye başladı. Hani Avrupa’da, Güney Amerika’da, hatta başka kıtalarda ne kadar santrfor varsa gündemde... Kim bilir belki de spor medyasının gündemindedir de kulübün haberi yoktur. Onu bunu bilmem, düne kadar bu transfer işinde parmak ısırtan Beşiktaş, ister misiniz bu defa kendi parmaklarını ısırsın!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.