Bir internet sitesi;
AK Parti'de yürütme kurulu üyeleri arasında görev değişikliğinin
yapıldığı dönemde yazdığım 3 Aralık 2015 tarihli
yazım ile dünkü
"Net gibi"
başlığını taşıyan
yazımı
karşılaştırıp,
"Neyin hesabı" diye
haber yapmış!..
Bugüne kadar
ne yazdıysam ve ne söylediysem
arkasındayım...
Karşılaştırılan
iki yazı da
kendi ölçülerimde
güncel bir durum tespitinden
ibarettir...
Yani, meseleye mesleki açıdan
bakacak olursak;
Göksel'i görev değişikliğiyle ilgili
eleştirmek ve gelişen süreç içinde ibrenin Göksel'i
gösterdiğini
ifade etmek
bir gazetecilik görevidir...
Elbette, her iki yazımla
ilgili olarak
farklı görüşlere
üslup
duyarlılığı içinde
saygı duyarım...
Eğer yanlışım varsa
ben de bu sayede haber kaynaklarımı
gözden geçirmiş olurum...
"Neyin hesabı" diye
haber yapan
o sitenin sahibi ya da
yöneticisi her kimse
"Hesapla mesapla"
işim olmadığını iyi bildiği halde
bunu soruyorsa,
ben de diyorum ki;
"Benim bilmediğim
ama kendilerinin
bildiği bir hesap
varsa, açıkça yazsın."
Bunca yıl birçok iftiraya
uğradım ama
hiç kimse art niyetli biçimde
"Hesap içinde"
olduğumu
yazmamıştı...
Beni tanıdıklarını
sandığım insanların
"Neyin hesabı"
diye sormaları,
hem mesleki hem de insani değerler yozlaşmasının
nereye geldiğini
görmek açısından
ilginçtir...
Herkes şunu bilsin ki;
Muharrem Göksel,
yeniden il başkanı olsa
ne olur, olmasa ne?..
O başkanlığa devam ederse,
terfi mi alacağım?..
Ailemden birini
işe mi yerleştirecek?..
Ya da devlet ihalesi
almamı mı sağlayacak?..
Ne yapacak ne?..
AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel ile
en çok 4-5 kez aynı masayı
paylaşmışımdır...
Bu beraberlikler de
daha çok,
basın toplantılarında
olmuştur...
Samsun'da
herkes birbirini
iyi bilir...
Benim derdim;
şahıslar değil,
Samsun'dur...
İsterim ki; Samsun'da daha çok iş daha çok aş olsun!..
Bu şehrin insanları;
mutlu, huzurlu ve refah içinde
bir hayat sürsün!..
Dünkü, yazımın
son paragrafında belirttiğim gibi,
"İşin bizi ilgilendiren yanı, Samsun'dur..."
Gerisi laf-ı güzaftır...