Mutsuzluk…

“-İnsan mutsuzken dikkati hep kendine döner...
Kendini çok ciddiye alır. Mutlular, yani kendilerini gerçekten sevenlerse, pek düşünmezler kendilerini.
Mutsuzu neşelendirmeye çalıştığında, istemez, karşı çıkar.
Çünkü dikkatini kendinden ayırıp evrene yöneltmek zorunda kalacaktır...
Mutsuzluk, kendine düşkünlüğün varacağı son noktadır…”
(...Tom Robbins)

Öğrendim ki; “-Beklentin olmuyorsa, hayal kırıklığın da olmuyor...”

İtirafım var

(...isim: türker ...şehir: bursa ...yaş: bilinmiyor)

Bir giyim mağazasında çalışıyorum...
İş yerimiz Bursa’da, eee sanayi bölgesi...
Yazın elbise almaya gelen bir çift...
“Merhaba hoş geldiniz” gibi bir-iki sohbetten sonra maalesef o soruyu sordum;
“-Ne işle meşgulsünüz efendim?..”
Cevap: “Bosch’tayım...”
Ben yorumumu yapıyorum; “Ne kadar güzel efendim... Güzel fabrikadır...”
Cevap: “Hayır arkadaşım, yanlış anladın çalışmıyorum... Boştayım...”
O günü ömrüm boyunca unutamam...
Hadi beni de rezil edin...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Temel’in yeri...

Kapı kapı dolaşan satıcı Temel, evin birinin kapısını çaldıktan sonra açılmasını beklerken, “Gir içeri” diye bir ses duymuş...
Birkaç kez zorlamış, kapıyı açamayınca arka mutfak kapısına yönelmiş...
Çalmış kapıyı, yine aynı ses “Gir içeri” diye...
Açıp kapıyı mutfağa girmiş ki dev gibi hırlayan ve ağzından salyalar akan bir köpek...
Temel duvara yapışmış âdeta ve yardım istemiş... İçeriden yine aynı “Gir içeri” sesini duymuş...
Yan yan duvara sürtünerek oturma odasına girmiş, bir kafes ve içerisinde bir papağan, “Gir içeri” deyip duruyor...
“Gir içeri, gir içeri... Bir tek bunu mu bilirsin” demiş satıcı aynı zamanda kendisini hırlayarak takip eden dev köpekten gözlerini ayırmayarak...
Papağan gülmeye başlamış,
“-Parçala oğlum şunu...”

Bizim pano

Murat’ın; evde yalnız kaldığı bir günü anlatırken ortaya çıkan bombasıdır;
“Karnım acayip aç, dolaptan bir şeyler uydurup atıştırdım...
Patates kızartması, zeytin, peynir, domates falan...
Baktım kapı çaldı... Kimseyi de beklemiyorum...
Pizzacıyı görünce kafam dank etti... Açlıktan sipariş verdiğimi bile unutmuşum...”

...gündemin kırıntıları...

-DEAŞ Filipinler’e saldırmış. Anlaşılan demokrasi götürme sırası Filipinler’e gelmiş.
-Algı, semazen dönmelerinin dinden sanılması gibi. Döndüre döndüre alıştırıyorlar. 
-İlmiyle amel etmeyenin merkepten farkı ne ola?
-Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz. Olan babalarıdır.
-Bu dünya ne görmezler gördü.

Ayaküstü...

Felsefe başka, tasavvuf başka. Herkes görmez. Merzifonlular ‘Garip Hafız’ı anlatsalar kâfi.
“Hoca Efendi! Ben de sizin gibi olmak istiyorum” diyen birine,
“Pazarda satılsa otuza kırka,
Ben de alırım vücuduma öyle bir hırka”
cevabını vermiştir.
Xxx

Sinekten yağ çıkaranlar
Tekeden süt sağanlar
Öküz altında buzağı arayanlar
Denize atılınca balık olanlar
Dünya size de kalmayacak...
(...Mustafa Koç – Okur / Yazar)

KRAMPON

TFF; Beşiktaş’ın bu hafta şampiyonluğu garantilemesi hâlinde son maçın playstation’da oynanacağını açıkladı…
…
BOBBY Dixon: “Takımda Türk yok deyip duruyorlar, n’apayım çizgili pijama ile mangal mı yapayım?..”
…
BURAK Yılmaz: “Bu sezonu daha önceden kapattığım için, yeni sakatlığım ile gelecek sezonu kapattım…”

Tuzaktan Kumanda

(...BEYAZ TV – Beyaz Futbol)

ABDÜLKERİM DURMAZ: İkinci golü seçtin mi hocam, Fenerbahçe’nin ikinci golünü?
AHMET ÇAKAR: Emredersen seçeriz Abdülkerim Abi...

Xxx

RASİM OZAN: Güzel geçmiş burada adamı...
AHMET ÇAKAR: Arkada gözü var bu Abubakar’ın ya... Kesin inanın arkada gözü var...

Xxx

SİNAN ENGİN: Hocam, ben senin eleştirilerine katılıyorum ama...
AHMET ÇAKAR: İstersen katılma... Ben Beşiktaş taraftarına sesleniyorum, sana değil...