“Şu kopan fırtına Türk Ordusudur yâ Rabbi.

Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.

Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,

Galip et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın

Yahya Kemâl Beyatlı nın 26 Ağustos 1922 de kaleme aldığı dizeler adeta bu günü anlatıyor. Şanlı Ordumuz ve Mehmetçiğimiz tarihin derin sayfalarında olduğu gibi, şerefli bir destan daha yazıyor.

09 Ekim 2019 saat 16.00 da başlayan Barış Pınarı Harekâtında, Türk Ordusu büyük bir titizlikle hiçbir sivile can kaybı verdirmeden, teröristlere karşı başarılı bir operasyon sürdürmektedir.

Ülke sınırımızın güneyinde, Suriye de çöreklenen teröristlere karşı, ülke güvenliğimiz için kılıkırk yararcasına en üst düzeyde programlı bir şekilde harekât başarıyla sürdürülüyor.

HAREKÂTIN İSMİ NEDEN BARIŞ PINARI HAREKATI; Ayn el Arap,Resulayn,ayn İsa ya da Türkçe manaları ile Arap Pınarı,Pınarbaşı,İsa Pınarı gibi isimlerin oluşu.Bölge tam anlamıyla bir pınarlar coğrafyasıdır.Bundan dolayı da ,bölgeye barış getirecek olan harekatın adı da “ Barış Pınarı Harekatı “olarak taçlandırıldı.

Barış Pınarı Harekâtı jeopolitik olarak, tarihsel manada çok doğru ve ciddi bir değere sahiptir.

Bu harekât sadece ülkemiz açısından değil, ulusal anlamda ve bölge anlamında yeni bir dönemin sayfası aralanıyor.

Sonraki yıllarda bunun önemini daha iyi anlayacağız. Uzun senelerden beri, Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye ye uzanan coğrafyanın içinde, çirkin ve kirli hesaplar peşinde olan emperyalist güçler, bu coğrafya yı terör örgütleri üzerinden vekalet savaşlarıyla, bu hale getiren emperyalist güçlere karşı milletiyle bütünleşmiş, şanlı ordusuyla “yeter artık” diyecek güçlü bir Türkiye var. Cevabı misliyle veriliyor, Türkiye yi artık kimse durduramaz.

Yeni bir dünya kurulacaksa da Türkiye orda yerini alacaktır. Yani küresel güçler çalkalanmaya başladı. Ezberler artık bozuluyor ve çatırtıların sesleri duyulmaya başlandı. Türkiye’nin kendi sınırında, ülkemizi hedef alan ABD VE İsrail bileşenleriyle bir ”garnizon devlete” veya terörist devletin yapılanmasına, Türkiye zaten müsaade etmez. Ankara ‘nın ve Cumhurbaşkanın güçlü duruşu karşısında emperyalist güçlerin hesapları tutmadı.

Bu milletin asil yüzü Çanakkale’de de aynı, Suriye sınırında da aynıdır. Türkiye nin asil bir tarihe ve medeniyete sahip olduğunu artık tüm dünya kabul etmek zorundadır. İşte bu gerçeklerin ve dinamiklerin yeniden yapılanması batılıları ürküttüğünü düşünüyorum. Türkiye nin bu milletle bu ruhla, ordusuyla yeniden bir tarih yazacağı duygusu ve gerçeğini batılılar çok iyi biliyor.

Önemli olan devlet olabilmek, devlet olabilmek o kadar kolay değil. Temelinde ve gövdesinde devletçiliğe yakışan unsurların bulunması gerekiyor. Biz bunun için farklıyız bunun için Türkiye yiz! Milletteki birlik ve beraberliğin, halkımızın vatan şuuru ve askerimizin, polisimizin taşıdığı o yüce ruh, devlet olabilme yolunda önemli etkendir. Şehitlerimize rahmet dilerken, ordumuzu muzaffer eyle ya Rabbim!