Müslümanlara çağrı

 “YAHUDİLER Avrupa toplumunda nasıl haklarını elde etti ise, Müslümanlar da Avrupa’da toplumun her yerinde aktif olup geleceğe yön vermeli ve İslam düşmanlığına karşı çok çalışılmalı.”

İslam Barış Dini

“DAHA Batıda medeniyet yokken İslam dünyaya medeniyeti yaydı. Barış dini olarak bugünkü problemlerin çözümü için de katkıda bulunmalı. Toplumun geleceğini birlikte inşa etmeliyiz.”

Türkiye’ye selam

“TÜRKİYE’DE her kesimden çok dostlarım var ve onlarla sürekli irtibat halindeyim. Türkiye’deki okurlarıma gazeteniz Yeni Asya aracılığı ile selamlarımı iletiyorum.”

***

Müslümanlar Avrupa’nın geleceği

Alman Yazar JürgenTodenhöfer, Müslümanların da Avusturya ve Avrupa’da sosyal hayatın içinde ve toplumun her yerinde aktif olup geleceğe yön verilmesi ve İslÂm düşmanlığına karşı çok çalışılması gerektiğini vurguladı.

Yaklaşık bir ay öncesinden meşhur Alman yazar Jürgen Todenhöfer’in Viyana’ya geleceğini duyunca heyecan duymuştuk. Zira kendisini çeşitli televizyon kanallarındaki harika konuşmaları, kitapları ve Suriye’de IŞİD kuşatması altındaki bölgeye araştırma için gitmesinden dolayı iyi tanıyorduk. Bir Batılıdan duymaya pek aşina olmadığımız birçok şeyi kendisinden tekrarla duymuştuk zira.

Yirmiiki Kasım Cuma akşamı Viyana’da okuyucuları ile buluşan ve aynı zamanda hukukçu, eski politikacı ve eski milletvekili de olan Jürgen Todenhöfer kitap tanıtım programında Batı’nın iki yüzü, Ortadoğu savaşlarının özellikleri ve de Suriye, Irak ve Yemen hakkında bilgiler verdi. Bu bölgelere defalarca giden, özellikle savaş bölgelerini sıklıkla ziyaret eden, buradaki ülkelerin ileri gelenleri ile ve Avrupa ve Amerika hükümetleriyle bu konularda görüşmeler yapan, ayrıca başta Almanya olmak üzere kitapları birçok ülkede çok satan yazarın Viyana okuyucularıyla buluşması çok zahmetlerle gerçekleştirilebilmiş. Siyasî olduğu düşüncesi ile kendisine salon verilmemesini hürriyetçi Batı ve hürriyetler şehri Viyana’ya yakıştıramadığını ve bir Türk Düğün Salonu’nda buluşmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Programın geliri Suriye’deki muhtaçlara

Biletle girilen bu buluşma Etap Event Center’da yaklaşık 500 kişinin katılımıyla gerçekleşirken, programın ve o gün orada satılan kitapların gelirinin tamamının Suriye’nin Şam şehrinde yaşayan muhtaç ailelere verileceği söylendi.

Bu program şehir merkezine biraz uzak sayılabilecek bir Türk düğün salonunda yapıldı. Programa her kesimden çok farklı kişiler katıldı. Programın Müslüman, Hıristiyan, ateist, Avusturyalı, Arap, Türk, Boşnak ve de çok farklı siyasî görüşlerden ve sivil toplum örgütlerinden ilgi gördüğü dikkatlerden kaçmadı.

Arkadaşımız İbrahim Burak Özaydın, Alman yazar Jürgen Todenhöfer ile Viyana’da görüştü.

Musul harap olduktan sonra

Program başlangıcında Musul sokaklarında harabeye dönen ve bir hayat izi kalmayan şehrin hazin görüntüleri gösterilirken bizleri derin düşünceler ve büyük bir hüzün kapladı. İnternette az görülen bu görüntüler Jürgen Beyin oğlu Frederic tarafından çekilmiş. Bin yıllık Musul yerle bir olmuş, hayatlar ve daha ötesinde tarihiyle ve geçmişiyle bir medeniyette böylece yok olmuş.

JürgenTodenhöfer Batının ikiyüzlülüğünü, barış ve demokrasi götürmek istiyorum diyerek gittikleri her yeri perişan hâle düşürdüklerini ve böylece sadece o bölgeyi ve oradaki insanları değil, bumerang etkisi diye ifade ettiği yani aslında kendilerine de zarar verdiklerini, çünkü oradan kaçmak zorunda kalan insanların bu ülkelere geldiklerini, o ülkelere satılan silâhların gelip yine kendi ülkesine zararı dokunacağını ve de bunu bilen insanların Batıya düşmanlaştığını ifade etti.

 “Büyük sahtekârlık: Siyaset ve medya mânevî değerlerimize ihanet ediyor“ ismiyle çıkan son kitabı Viyana’daki programa da isim sahipliği yaptı. Kitap Musul, Suriye ve Yemen’de bulunan JürgenTodenhöfer ve oğlu FredericTodenhöfer’in bu savaş ve kriz bölgelerinde gördükleri, şahit oldukları ve duydukları bir çok hadiseyi anlatıyor.

Savaşların kazananı yok

JürgenTodenhöfer bu bölgede olan olayların en büyük suçlusu Batı ve oraya silâh satıp para ve güç peşinde koşan sermaye sahipleri çete olduğunu belirtirken, Arapların buna alet olmalarını eleştirdi ve orada savaş neticesinde kazanan kimsenin olmadığını ve bütün tarafların bu şekilde kaybettiklerini hatırlattı. Örnek olarak 7-8 yıllık Suriye savaşında hükümet ve muhaliflerinin kayıplarının neredeyse aynı olduğunu ve hepsinin birlikte kaybettiklerini ve aslında silâh tacirleri dışında kimsenin kazanmadığını söyledi.

Avrupa’daki Türklere düşen...

Avrupa‘da yaşayan bizlere ise özellikle siyaset ve medyanın etkisine girmeden Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi farkı gözetmeksizin Allah’ın bahşettiği hürriyet hakkıyla herkesin eşit olduğunu unutmamamız gerektiğini hatırlatırken, bir Müslümanın bir Hıristiyandan veya ateistten değersiz olmadığını, saygı içerisinde bu toplumun geleceğini birlikte inşa edeceğimizin tekrarla altını çizdi.

Müslümanlar Avrupa’nın geleceği

Bunu ifade ederken Avrupa’nın geleceği sizlersiniz, Avrupa’nın geleceği Müslümanlardır, Hıristiyanlardır; Yahudiler nasıl haklarını arayıp Avrupa toplumunda haklarını elde etti ise, Müslümanların da Avusturya ve Avrupa’da sosyal hayatın içinde ve siyasî partilerde ve toplumun her yerinde aktif olup geleceğe yön verilmesi ve İslâm düşmanlığına karşı çok çalışılması gerektiğini vurguladı.

JürgenTodenhöfer İslâm dininin daha Batıda medeniyet yokken dünyaya medeniyeti yaydığını ifade ettikten sonra her zaman dile getirdiği İslâm dininin barış dini olarak bu problemlerin çözümü için Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi katkıda bulunması gerektiğini söyledi. 

Yeni kitabından bazı bölümler okuduktan sonra Trump ve Amerika politikalarını, IŞİD ve bütün işbirlikçilerini çok ağır bir şekilde eleştirdi. Afganistan’da kızlar okula gidemiyor diyerek bölgeye yapılan müdahaleleri savunan Alman siyasetçilerinde aynı şekilde suçlu olduklarını belirtti. Kızlar bölgeye müdahale yapılmadan önce yüzde kırk civarında okula giderlerken, bu gün birçok yerde okul bile kalmadığını hatırlattı. O zaman kızlar okula gidemiyor, baskı altındalar diye sesleri çıkanların bugün insanların hayatları söz konusu olduğunda sesleri çıkmıyor, bunlar hep ikiyüzlülüklerinin göstergesidir, dedi.

Engel olmaya çalışıyorlar

Todenhöfer şahsına ve çalışmalarına engel olunmak istendiğini ve kitaplarının okunmaması için gayret edenlerin olduğunu belirtirken, kitap ve çalışmalarına da özellikle bu yüzden destek vermelerini rica ettiğini ve insanların bu gerçekleri duymaları için çok çalışılması gerektiğini hatırlattı.

Program sonunda kitaplarını imzalayıp, okuyucuları ile sohbet eden bahtiyar Alman Todenhöfer Yeni Asya adına sorduğumuz Türkiye hakkındaki düşünceleri ve Türkiye’deki okuyuculara söyleyebileceği bir şey olup olmadığı konusundaki sorumuza, kendisinin devlet politikaları ve ülke halkını birbirine kesinlikle karıştırmadığını, Türkiye’de her kesimden çok dostları olduğunu ve onlarla sürekli irtibat halinde olduğunu söyledikten sonra Türkiye’deki okuyucularına da Yeni Asya aracılığı ile selâmlarını iletti.

İBRAHİM BURAK ÖZAYDIN - VİYANA