Münih’te Merkel ve Pence atışması! AB-ABD çatlağı söz düellosuna döndü

Münih Güvenlik Konferansı’nın ikinci günü, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in tartışmasına sahne oldu. Arka arkaya söz alan Merkel ve Pence, INF Anlaşması, Kuzey Akım 2 ve ABD’nin Suriye’den çekilmesi konularında görüş ayrılıklarını dile getirdi.
İlk olarak kürsüye çıkan Merkel, Amerikan yönetimini özellikle Suriye ve İran politikaları nedeniyle sert sözlerle eleştirdi. Merkel aslında ABD ve Avrupa’nın bölgede aynı hedefi izlediklerini ancak farklılığın kullanılan yöntemlerde olduğunu söyledi. Merkel, ABD’nin Suriye’den tek taraflı olarak çekileceğini açıklamasının ve İran ile imzalanan nükleer antlaşmadan çekilmesinin ise tam aksi yönde bir sonuca ulaşma tehlikesi barındırdığına dikkat çekti.
;Merkel şu soruları yöneltti: “Amerikalıların Suriye’den hemen ve hızlı bir şekilde çekilmesi mi daha iyi? Yoksa bu İran ve Rusya’nın orada etkisini güçlendirmek için imkanlarını mı güçlendirir? İran’ın zararlı ve külfetli etkilerine sahip olduğumuz tek antlaşmayı feshederek mi ulaşabiliriz? Yoksa sahip olduğumuz bu çıpayı elimizde tutup, belki bu noktadan başka bölgelere baskı yaparak mı?”
Almanya Başbakanı ayrıca ABD’nin çekildiğini açıkladığı INF Antlaşması’nı (Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması) kurtarmak için Çin’e çağrı yaptı. Nükleer anlaşmasının devam etmesinden yana olduğunu belirten Merkel, anlaşmanın İran rejimine çeşitli alanlarda baskı yapabilmek için önemli bir araç olduğunu söyledi.
‘BALTIK’TAKİ DE RUS GAZ MOLEKÜLÜ’
Merkel, Kuzey Akımı 2 projesi nedeniyle Almanya’ya yöneltilen “Rus gazına bağımlılık artıracak” eleştirilere de yanıt verdi. Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığının projenin gerçekleşip gerçekleşmemesine bağlı olmadığının altını çizen Merkel “Bir Rus gaz molekülü Ukrayna’dan da gelse, Baltık Denizi’nden de gelse yine bir Rus gaz molekülü” diye konuştu. Rusya’yla ilişkiler konusunda ABD’yle ters düşen açıklamalar yapan Merkel, Berlin’in Moskova’yı partner olarak gördüğünü belirtti. Merkel, Batılı müttefiklerini Rusya ile tüm ilişkileri koparma konusunda uyardı. Bu durumda Rusya’yla işbirliğinin tamamen Çin’e bırakılacağını vurgulayan Merkel “Ticari ilişkilere biz de biraz olsun katılmak istiyoruz” dedi. Merkel projeye ABD’den gelen eleştirilerle ilgili olarak ise gelecekte “Amerikan gazını satın almak için de” hiçbir engel bulunmadığını kaydetti.
Merkel’in, Trump’a yönelik bir diğer eleştirisi ise, AB’den ithal edilecek otomobillere yüzde 25’lik gümrük vergisi oldu. Amerikan yönetiminin Alman otomobillerini tehlike olarak görmesini anlayamadığını belirten Merkel, “Almanya tarafından üretilen otomobillerin ABD’nin güvenliği için bir tehdit unsuru olarak görülmesi bizi şaşırtır” ifadelerini kullandı. Merkel’in konuşması dakikalarca ayakta alkışlandı.
‘DOĞU’YA BAĞIMLILIK’
Daha sonra söz alan ABD Başkan Yardımcısı Pence ise, Almanya ve diğer AB ülkelerinin ABD’in İran ve Suriye konusundaki politikalarını desteklemesini istedi. İran’ın terör destekçisi bir devlet olduğunu ve yeni bir Yahudi soykırımı planladığını iddia eden Pence “Avrupalı ortaklarımız yaptırımlarımızı baltalamayı durdurmalı ve bizim yanımızda yer almalı” dedi. ABD Başkanı Pence, Merkel’e İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilme çağrısı yaptı.
Pence, Almanya’nın Kuzey Akım 2 projesi kapsamında Rusya’dan gaz alacak olmasına da atıfta bulunarak, “Müttefiklerimiz giderek Doğu’ya bağımlı hale geldiği sürece Batı’nın güvenliğini garanti altına alamayız” diye konuştu.
BİDEN ÇIRPINDI
Pence’ten sonra söz alan Obama döneminin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ise “Batılı müttefiklerimize sesleniyorum. Lütfen şu andaki Amerikan yönetimi nedeniyle transatlantik ilişkileri tümden dondurmayın” dedi. Trump döneminin sona ereceğini söyleyen Biden, son iki yılda ABD ve Batılı müttefikleri arasında bir güven sorunu oluştuğunu ve bunun tamir edilmesi gerektiğini vurguladı.

'PATOLOJİK SAPLANTI!'

Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, ABD’nin İran politikalarını “patolojik saplantı” ifadesiyle nitelendirdi.
Münih Güvenlik Konferansı’nın son gününde konuşan Zarif, Avrupa ülkelerine İran nükleer anlaşmasından çekilme çağrısı yapan ABD yönetimine sert çıktı. ABD’nin İran politikasının rejim değişikliği hedefiyle sınırlı olduğunu savunan Zarif, Washington’un Tahran’a yönelik politikalarını “patolojik saplantı, pervasızlık, yıkıcı maceraperestlik” olarak nitelendirdi. Müzakere masasından kalkan tarafın ABD yönetimi olduğuna dikkat çeken Zarif, “Biz hâlâ masadayız” sözleriyle Trump yönetiminin istemesi halinde, masaya oturmaya hazır olduklarını kaydetti.
Zarif, ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı bir kararla çekilmesinden sonra, anlaşmanın muhafazasından yana tavır alan AB’nin, İran ile doğrudan ticaret yapabilmek için kurduğu Instex mekanizmasının gerekli koşulları karşılamadığını söyledi. Fransa, Almanya ve İngiltere’nin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın muhafazası için daha fazla adım atması gerektiğine işaret eden Zarif, şöyle devam etti: “Avrupa, ABD’nin tehlikeli tek taraflılık akıntısına karşı yüzmek istiyorsa önce ıslanması gerekir. Günümüzde insanlık aynı gemide seyahat ediyor, ya yolculuğumuza devam edeceğiz ya da hep birlikte batacağız.”