20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mümtaz Hoca’nın ardından…

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Bilgi Yayınevi’nden 1995 yılında çıkan kitaplarının birinde kendini şöyle tanımlıyordu:
“Trablus, Balkan ve Çanakkale’den sonra Osmanlı Donanması'nı bırakıp Karadeniz’deki Kuva-yı Milliye’ye katılan Bahriye Kolağası Beşiktaşlı Osman Muhtar’ın oğlu.”
Doğan Avcıoğlu ve Cemal Reşit Eyüboğlu ile 20 Aralık 1961’de Yön dergisinin kurucusu ve isim babası. Yön’de devletçi bir sosyalizmi savunan yazılar yazdı. 1962’de Sosyalist Kültür Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı. 1969 yılında Anayasa Hukuku Profesörü, 1971’de Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı’dır. 12 Mart darbesi SBF’yi de hedef alır. Önce Bahri Savcı, Muammer Aksoy ve Cahit Talas gözaltına alınır. 18 Mayıs 1971 günü ders verdiği sınıftan çıkarılarak askeri bir ciple, “bilgisine başvurulmak üzere” Mamak Askeri Cezaevi’ne götürülür.
Sıkıyönetim davaları Dışkapı’da Ordonat Okulunun duruşma salonuna çevrilmiş bir yerinde yapılıyordu. Ankara Hukuk Fakültesi’nin genç asistanı Uğur Mumcu bütün duruşmaları izliyordu.
13 Haziran 1971’de 1 Nolu Askeri Mahkeme tarafından TCK’nın kötü ünlü 142. maddesinden tutuklanır. Mümtaz Soysal’ın 26 Nisan 1971 günü Ortam dergisinde yayımlanan “Güzel Huzursuzluk” başlıklı yazısı “suçun delili”dir! Bir diğer “suç delili” ise Soysal’ın 1968 yılında SBF Yayınları’ndan çıkan “Anayasaya Giriş” kitabıdır. Soysal,”Güzel Huzursuzluk”tan beraat etti. “Anayasa'ya Giriş” ders kitabında ise komünizm propagandası yapmakla suçlandı, 6 yıl 8 ay ağır hapis, 2 ay 20 gün Kuşadası'nda emniyet gözetimi altında bulundurulmaya ve kamu haklarından ebediyen mahrumiyete mahkûm edildi. Toplam 14.5 ay Mamak Cezaevi'nde kaldı.
Mümtaz Soysal, ‘68’ kuşağının “Hoca”sıdır.
“Mümtaz Soysal’a Armağan”. Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları’ndan 2009 yılında çıktı. Armağan kitapta, Mümtaz Soysal’ın “Manevi doçentim” dediği. Mülkiyeliler Birliği’nin eski genel sekreterlerinden, mulkiyehaber.net yazarlarından, ADD kurucularından ve 27 Aralık 2016 günü yitirdiğimiz İlter Ertuğrul’un emeği büyüktür. Mümtaz Soysal’la ilgili bilgileri, Armağan kitapta İlter Ertuğrul’un Mümtaz Hoca ile yaptığı söyleşiden aldım.
YÖN
Eğer bugün milyonlarca Türk yurttaşı Nâzım Hikmet’i okuyabiliyorsa, bunu, Doğan Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüboğlu ve Mümtaz Soysal’ın kurdukları Yön dergisine borçluyuz. Yön’ün 20 Kasım 1964 tarihli 86. sayısında, ilk kez bir Türk aydınının, gazeteci-yazar İlhami Soysal’ın, Moskova’da Nâzım Hikmet’in mezarının başında fotoğrafı yayımlandı. Fotoğrafın yanında, Soysal’ın “Bir Türk şairinin ölümü” başlıklı yazısı vardır. Fotoğraf ve yazı bir dönüm noktasıdır. Büyük yankı yaratır, dergi hakkında “komünizm propagandası” gerekçesiyle dava açılır.
İlhan Selçuk, Nâzım’ın “Kurtuluş Savaşı Destanı”nın kitap olarak yayımlanmasını önerir. “Destan”, Yön yayınlarından çıkar, büyük yankı yaratır, Yöncüler hakkında dava açılır, sonunda aklanırlar. 1938’de hüküm giydikten sonra şiirleri yasaklanan, el yazısı ile çoğaltılarak elden ele dolaştırılan, 1930’larda doldurulan plakları gizlice dinlenen Nâzım, Yöncüler sayesinde, ancak 1965 yılında Türkiye halkıyla buluşacaktır.
58 yıl önce, 20 Aralık 1961’de ilk sayısı yayımlanan Yön, Türkiye’nin siyasal tarihine damgasını vuran ve etkin bir rol oynayan bir yayın organı oldu. Yön’ün ilk sayısı, “Aydınların Ortak Bildirisi” ile çıktı. Siyasal tarihimize “Yön Bildirisi” olarak geçen bildirgeyi önce 156 aydın imzalar, daha sonra imza atanlarla bu sayı bin 42’ye ulaşır.
Yön bildirisine imza atanlar Türkiye’nin seçkin Kemalist ve sosyalist aydınlarıdır. Bildiriyi imzalayan aydınların bazıları şunlardır:
Muammer Aksoy, Melih Cevdet Anday, Ceyhun Atuf Kansu, Deniz Baykal, Alev Coşkun, Oktay Ekşi, Suphi Karaman, Sami Küçük, İlhan Selçuk, Mümtaz Soysal, Muzaffer Erdost, Turan Güneş, İlhami Soysal, Abdi İpekçi, Mehmet Ali Kışlalı, Fethi Naci, Vala Nurettin, Nimet Arzık, Attila İlhan, Halit Refiğ, Vahap Erdoğdu, Enver Ziya Karal, Mustafa Özyürek, Onur Öymen, Korkut Boratav, Taner Timur.
Aralık 1961’den Haziran 1967’ye kadar yayımını sürdüren Yön, 27 Mayıs Devrimi sonrasında aydınların “Kemalist-Sosyalist ittifakı” gibidir. Yön bildirisine ise 27 Mayıs sonrası ilk milli demokratik devrim programı demek yanlış olmaz.
Mümtaz Soysal, İlter Ertuğrul’a Yön’ü şöyle anlatıyor:
“Her ne kadar TİP’çilerle beraber olmadıksa da Doğan’la ben, “şimdi bizim tekrar bir parti kurmamız yanlış olur” diye düşündük. Biz komünist partisi gibi bir şey değil de, hafif Nasırımcı, bugünkü görüşlerimde, biraz asker desteği de olacak, devrimci olacak ama komünist partisi damgasını da yememesi lazım diye düşündük. Ama bunu da hiçbir zaman çıkıp açıkça yazmadık. TİP’le uğraşmaya kalkmadık, sustuk.(…)
“Ama karar verdik ki, biz bir hareket başlatmalıyız. Onu iyi düşündük. Muazzam bir haber, bir şey yapmamız lazım ilk sayıda. Düşündük taşındık, tam o sırada 27 Mayıs bitiyor, asker gelmiş artık gidiyor, ne olacak Türkiye’de? ‘Bir görüş bildiren bir bildiri yayınlayalım, buna imza toplayalım, öyle çıkalım’ dedik.
“Onun ilk taslağı vardır bende. Doğan dedi ki, “sen bir yaz”. Ben yazdım, çok beğendi o, bir ki yerinde bir şey yaptık, ‘Hah böyle’ dedi.
“Adını da ben bulmuştum zaten. Ad düşünüyoruz şimdi, ne olacak? Ben dedim bir yön araması var, adı Yön olsun. Onu çok beğendi Doğan. Doğan’la kolay anlaşırdık bir noktaya kadar, sonra o işi iyice askerciliğe vurdu da, orada yan çizdim ben, çünkü olacak gibi değildi.
“Asıl finansör Cemal Reşit Eyüboğlu’ydu. O, CHP Parti Meclisi üyesiydi. Dolayısıyla orada adamımız vardı. İçerden iyi haber alıyorduk, çaktırmadan alıyorduk. Bir de Akis deneyimimiz vardı ikimizin de. Sonuçta böyle bir bildiri ile çıktık. Birkaç sayı idare etti o bildiri, ha bire yeni imzalar geldi.
“Bazen ben yazardım ama daha çok Doğan yazardı, başyazıları. İçeride bir süre ben 10- 12 sayı Anayasa Komisyonu’nda neler oldu, onu yazdım.
“Bir nokta geldi, iş biraz daha ciddileşiyordu. 12 Mart’a doğru geliniyor, o zaman inanıyordum, asker desteğine falar tamam ama, bu cunta işlerine fazla itimadım yoktu. Doğan’ın çok iyi teması vardı. 9 Mart’ta nitekim bakan listesini bile yapmışlar, ben dışişleri bakanıymışım, benim ondan haberim yok, haberim olsa ‘çıkarın başıma iş açacaksınız’ filan diyeceğim.”
YÖN'ÜN SOSYALİZM ÖZEL SAYISI
Mümtaz Soysal anlatıyor:
“O arada Devlet Planlama Teşkilatı kuruldu. Bizim fikirlerimiz yavaş yavaş uygulamaya giriyor. Altıncı sayıda sosyalizm olarak çıktık. Öncekilerde cesaret edemedik. Kapakları Turhan (Selçuk) yapıyordu. İlhan da (Selçuk) yazıyordu. Çetin Altan da bize yardım ediyordu. 7. sayı müthiş sattı, ikinci, üçüncü baskıları yaptı. Böyle millet sosyalizm lafı duyunca…”
Yön’ün 24 Ocak 1962 tarihli 6. Sayısında, “Gelecek hafta sosyalizm özel sayısı” ilanı çıkar. 31 Ocak 1962 tarihli 7. sayısı ise “Dünya sosyalizme gidiyor” kapak haberiyle çıkar. 7. sayı Türkiye’de deprem etkisi yaratır.
“Niçin Sosyalizm” başlıklı başyazı Doğan Avcıoğlu imzalıdır.
İlhan Selçuk, “Sosyalizm ahlaktır” diye yazar.
Şevket Süreyya Aydemir’in yazısının başlığı “Türk Sosyalizmi ve Fikir Atatürkçülüğü”dür.
Abdi İpekçi “Fabianizm ve Islahatçı Sosyalizm”i yazar.
Türkkaya Ataöv’ün yazısının başlığı ise “Castro Sosyalizmi”dir.
Bütünüyle sosyalizme ayrılan 7. Sayıda bir de sosyalizm konulu açık oturum vardır. Doğan Avcıoğlu ve Mümtaz Soysal’ın sorularına Ordinaryüs Profesör Enver Ziya Karal, Profesör Bahri Savcı ve Profesör Sadun Aren yanıt vermektedir.
SOSYALİST KÜLTÜR DERNEĞİ NASIL KURULDU?
Mümtaz Hoca anlatıyor:
“Böyle olunca kendi düşüncelerimizi TİP’ten biraz daha farklı olarak yayalım diye düşündük. Mesela Atilla da (Karaosmanoğlu) buna oynuyordu o zaman biraz. Sonradan Amerika’ya gitti, kafası değişti. Ona benzer yine DPT’den birkaç kişi Osman Nuri Torun, Necat Erder, Ayhan Çilingiroğlu ve diğerleriyle Sosyalist Kültür Derneği’ni kurduk.
“Sosyalist Kültür Derneği kuruldu diye İngiltere’den Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri “Türkiye’de önemli şeyler oluyor” diye,. Ankara’ya geldi, benimle görüşmeye. Dedim “daha parti falan kurmadık bakalım” filan dedik. Sonra dağıldı millet, o iş çok yayılmadı.
“12 Mart tarihine kadar dahi yaşamadı. İşler biraz gerginleşti. Biz onu bıraktık, demek ki o sırada Doğan, artık iyice darbe havası geliyor diye, ona soyunmuş olabilir. Dernekçiliği filan bırakıp. Öyle olabilir.”
Mümtaz Soysal, Yön’ün devamı niteliğindeki Devrim dergisine neden katılmadığını şöyle açıklıyor:
“Ondan önce soğuma gelmişti. Doğan hızlı olsun istiyordu. Ben, her zamanki ihtiyatlılığımla maceraya girmedim.”
Son bir not. Soysal’ın cenaze töreni, 13 Kasım Çarşamba günü, İstanbul’da yapıldı. Bence Soysal'ın kızları Funda ve Defne Soysal ayıp ettiler! Mümtaz Hoca için Dışişleri Bakanlığı ve ondan da önemli SBF önünde tören yapılmalıydı.
Mümtaz Hoca öldü. Anayasa profesörlüğü Burhan Kuzu gibilere kaldı!