Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal, Kurban Bayramının önemi ve mahiyeti hakkında önemli açıklamalarda bulundu.


 
Vakfıkebir İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal yaptığı açıklamada, Bayram günleri sevinç ve coşkunun zirvede olduğu vakitlerdir. Kurban Bayramı da Hicrî ikinci asırdan itibaren Allah'ın emrine itaat ederek, fedakarlık bilinciyle Allah adına boğazlanan kurbanların yine O'nun adına akraba, komşu ve muhtaçlarla bölüşüldüğü gündür, mâlî ibadet imkanına kavuşmanın neşesini ve mutluluğunu yaşama günüdür. O nedenle Allah Resûlü (sav), sevince ve eğlenceye tahsis edilen bu günler için yeme ve içme günleri nitelemesinde bulunmuş, oruç tutmayı yasaklamıştır.
 
            Bayramların en önemli özelliği, toplumun bütün katmanlarında karşılık bulmasıdır. Kurban etleri dahil bayram etkinliklerinin, ana baba başta olmak üzere komşu, akraba, muhtaçlar, çalışma arkadaşları ve işçilerle bölüşülmesi bu kapsamda değerlendirilmelidir. Herkese ihtiyacı olanı vermek İslâm'ın öngördüğü duruştur. İlgi de, istisnasız herkesin muhtaç olduğu şeydir. Bayramlar da bunun için en önemli vesiledir. Hasta ziyareti, sıla-i rahim, infak, kurban gibi ödevlerin hepsinde, ilgi ve duyarlılığın dolayısıyla insan saygınlığının canlı tutulması esas alınmıştır. Meşru kılındığı günden itibaren kurbanlarda sembolleşen paylaşma kültürü ile de amaçlanan budur.
 
            Her biri, insanın bir yönünü tamamlama amacı taşıyan ibadetler, insanı tekâmül süreciyle eğitir. O nedenle ibadetler gibi kurbanlıklar da bütün kusurlardan arındırılarak Allah’a adanmışlığı göstermeli, fedakarlıkta sınır tanınmayacağını ispat etmelidir. Anlamsız et-kilo-para tartışmalarına girilmemeli, bıçak Allah adına çekilmeli, ibadet bilincinden nasibini almayan ve kelle hesabına dayanan kasap anlayışına pirim verilmemelidir. Kurban, sahibinin sevgisini en iyi şekilde beslemeli, içtimai hayatı güzelleştirmelidir. Bu kazanım bir duruşa dönüşerek mütemadiyen Allah'a yönelik fedakarlık duygusunu, insanlara yönelik yardımlaşma, dayanışma ve ihsanla muamele eğilimini geliştirmelidir. Tevhidin sembolü, toplumsal vahdetin vesilesi olan kurbanlıklarımızın ilâhi rızaya vesile olacağı göz ardı edilmemelidir. Hayatın tamamı ibadet ekseninde tasarlanmalı, hayatın her alanına estetik hakim kılınmalıdır. Bu yaşam tarzı dünya milletlerine örnek olmalı, cesaret vermelidir. Manen terakkiye hız kazandırmalı, geleceğe ışık tutmalı ve umut vermelidir. İçinde bulunduğumuz anın telafisi olmadığını, ölümün her an mukadder olduğunu, ihtimal dahilinde bulundurmalıyız.
 
            Kurban Bayramının bütün kardeşlerimize, İlçemize, ülkemize, milletimize, soydaş ve dindaşlarımıza mübarek olmasını, kurbanlarımızın ve diğer ibadetlerimizin bizleri Allah Teâlâ'ya yaklaştırmasını, toplumun diğer fertleriyle kardeşlik esasında birleştirmesini, dünya üzerinde,çıkar çatışmaları nedeniyle mağdur edilmiş, müstemleke haline getirilmiş millet ve toplulukların kurtuluşuna, akıtılan masum kanının durdurulmasına, yerkürede yanmakta olan kin, öfke, intikam ve ihtiras ateşinin sönmesine, ülke sathında, sınır boylarında ve memleketimizin dışında ülkemizin itibarı, dinimizin ve devletimizin bekası, bayrağımızın dalgalanması, milletimizin iyilikte öncü olmasını, kardeşliğimizin pekişmesine vesile olmasını, yeniden bayramlara kavuşmayı Cenâb-ı Mevlâ'dan niyaz ediyorum.
 
            Mevlâ'mız, ülkemize kasteden düşmanlara ve onlarla işbirliği yapan hainlere fırsat vermesin. Tuzaklarını başlarına tebdil eylesin. Onları dünya ve ahiret huzurundan mahrum bıraksın. Yedi düvele karşı verilen çetin mücadelede güvenlik güçlerimizi muzaffer eylesin. Bir vesile Mevlâ'mız, şehitlerimize, ebediyete irtihâl eden gazilerimize, vatan için mukaddesât için değer üretenlere, değerlere sahip çıkanlara ve geçmişlerimize rahmet eylesin, hayatta olanlara sağlık afiyet ihsân eylesin dedi.