Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Müezza

Aklıma güzel bir öykü geldi. Son yıllarda ülkede evcil ve yabani hayvanlara yapılan acımasız davranışlar, üstüne üstlük doğa katliamlarının hayvan ırkına verdiği inanılmaz zararları gördükçe, bu nasıl insanlıktır, isyanı içimde kabarıyor ve taşıyor.

Sözüm ona nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. Artık hangi istatistiğe dayanılarak bu rakam veriliyorsa! Müslümanların hayvan sever, yardım sever olduklarını ileri sürüyoruz. Pratiğe bakarsak bu inanç da boşa çıkıyor. Gün geçmiyor ki bir hayvana eziyet edilmesin, patileri kesilmesin, gözleri kör edilmesin, kükürt dolu kovaya atılmasın!

Kendine Müslüman diyen bu ahali tövbe istiğfar etmeli ve peygamberi Hazreti Muhammet’ten milyonlarca defa özür dilemeli. Neden mi? Kayıtlara göre Hazreti Muhammet Uhud seferindeyken ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıktığını görür. Hayvanları, özellikle de kedileri çok seven Hazreti Muhammet orduya emir verir. Kedinin etrafından dolaştırır. Kediye bir zarar gelmemesi için de başına bir nöbetçi diker.

Uhud seferi dönüşünde Hazreti Muhammet nöbetçiyi bukur. Kedinin durumunu sorar. İyi olduğunu öğrenir, gidip bakar ve sahiplenir. Bugün soyu tükenmek üzere olduğu söylenen bu Habeş kedisine şereflendiren anlamında Müezza adını koyar. Kedisini çok seven Hazreti Muhammet onu hiç yanından ayırmaz. Toplantılarında bile yanındadır. Hatta bir söylenceye göre de yine bir toplantıdayken harmanisinin eteğinin üzerinde uyuya kalan kedisini uyandırmamak için ayağa kalkarken eteğinin ucunu kesmiştir.

İlerleyen yıllarda İslamiyette kediler temizliğin simgesi sayılmış, Müslüman ümmeti kedileri çok sevip korumuştur. Hatta Müezza’nın soyundan gelen kedilerin de yüzyıllarca koruma altında tutulduğu bilinmektedir.

Gerçek Müslümanlıkta durum böyleyken İslam bezirganlığında kedi nefreti! Hayvan düşmanlığı. Hatta çok Müslüman bir büyüğümüze armağan edilen kedinin akıbetinin bilinmemesi! Vallahi sizler Müslümansanız ben de trenim.

Önceki ve Sonraki Yazılar