Mucize

11 Ocak 2017 09:22
A
a
Sütiş Eskişehir
Milletvekiliydi…
Gayet de başarılı bir dönem geçiriyordu.
Siyasetin tüm iniş-çıkışlarını yaşamıştı. 30 yılı aşan siyasi mücadelesinde ‘makam, mevki’ hariç her şeyi görmüştü!
Partiden bile ‘iki kere’ atıldı! Gerisini siz düşünün…
Bu mücadelesi ona yeni yöntemler, yeni yetenekler kazandırdı.
En önemlisi önüne çıkan, çıkarılan engelleri aşmayı öğrendi.
Kimilerine göre ‘dezavantaj’ gibi görünse de yaşadıkları ona ‘politikayı, insanı ve mücadeleyi’ öğretmişti.
Milletvekiliyken sadece partililerinin değil hemen her kesimin takdirini kazanmıştı.
Her şey ‘yolunda’ giderken kendisini Odunpazarı Belediye Başkan Adayı’ olarak buluverdi!
O günden beri de itirazların, tartışmaların, türlü çeşit engellemelerin odağında yer aldı. Adaylık sürecinde yaşadıklarına değinmek istemiyorum.
Başkan seçildikten sonra ‘maruz kaldıklarına’ bakalım…
İktidar ve ona bağlı bürokratlar ‘iş yapamasın’ diye hayli uğraştı. CHP’li Büyükşehir ve Tepebaşı ile bu denli hedefe konulmadı. İktidar temsilcileri ve bazı bürokratlar mesailerinin çoğunu Kazım Kurt’u ‘başarısız göstermek’ için ayırdı.
Kimi zaman proje ve hizmetleri yaptırmayarak başarılı oldular, kimi zaman komik duruma düştüler, kimi zamanda ellerine yüzlerine bulaştırdılar.
Yola birlikte çıktığı bazı ‘dava arkadaşları’ da Kurt’a yardımcı olmak yerine başka hesaplar peşine düştü. İlk andan itibaren yaşanan ‘ekip’ tartışması halen devam ediyor. Belediye gibi kurumlar için ‘abartı’ sayılabilecek hoşgörüsü nedeniyle başı çok ağrıdı, ağrıyor…
Yetkili kimseler bir yanlışı, ufak bir hatası nedeniyle çalışanlarına neler neler yapıyor. Kurt yanlışın, hatanın 99 olmasını bekliyor! Bu özelliğini ‘babacan’ bulup onu daha çok sevenler, daha çok çalışanlar da var.
Bu kadar da değil mücadele ettikleri…
Belki de en çok ‘kendi mahallesinden’ dayak yedi! Kendilerinden olan kişi bariz bir yanlış yapsa bile AK Partililer pek ses çıkarmıyor. Bazı CHP’lilerin Kurt’a nasıl davrandığını biliyorsunuz… Neredeyse ‘o kadar çibörek yiyip nasıl kilo almıyor’ diye eleştirecekler!
Dahası fazlası da var ama meselenin anlaşıldığını düşünüyorum.
Kurt, işte ‘bu ahval ve şerait içinde’ üç yılı geride bıraktı.
Şunu çok net ifade edeyim; Kazım Kurt’un yerine bir başkası olsa bu şartlar altında bırakın hizmeti, projeyi adım dahi atamazdı! Bırakıp kaçan bile olurdu…
Bana kalırsa yaptıkları ‘mucize’ kabilinden şeyler…
Kurt, 40’a yakın proje ve hizmeti kullanıma sundu. Yaklaşık 15’inin de yapımı devam ediyor. Başlayacak projeler de var. Belediye yakında 13 projeye başlayacak.
Peki, Kurt bunları nasıl başardı?
Yukarıda özetle anlattığım ‘hikâyesi’ Kurt’un engelleri aşıp bir şeyler üretmesini sağladı. Kimi zaman Külliye’nin önüne ‘bir sandalye’ atarak başardı, kimi zaman da Gökmeydan’da olduğu gibi ‘kamu yararı var’ deyip kazma vurduğu için…
Elbette eleştirecek tarafları, eksik yönleri de vardır ama ‘dâhili ve harici bedhahlara’ rağmen yaptığı onca hizmeti de görmeliyiz.
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
reha mutlu 12 Ocak 2017 03:06

ya bu kurt ce he pe nin kapisindan iceri girebiliyormuydu .yasasin hocanin destegi

1 0 Cevap Yaz
ahmet lala 12 Ocak 2017 03:01

guvercin kumesini proje sayarsan besyuz proje yaparsin.sonra cehepe de yetismis eleman olmayinca ehveliser olan en iyidir.yasasin kultur sanat festival.

1 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi