Memlekette birinin alkışlanması için; başarı, kabiliyet, iyilik, güzellik değil hainlik gerekiyor sanki… Sanat ne sanat için, ne millet için… Sanat, sol cenahın hainliğe yaptığı atıfların kurtarılmış bölgesi adeta; yer yer özgürlüklerin ahlaksızlıkla tanımlandırıldığı, yer yer hainin krallaştırıldığı bir mecra halini almış … Milli ve manevi değerlerin sanat sınırları içinde yeri pek yok, olursa da alkışlar ıssız kalıyor…

Barış propagandası yapıyorlar habire, oturdukları yerde buldukları huzuru borçlu oldukları kişileri eleştiriyorlar… Barışın ve savaşın ancak iki devlet arasında olabileceği gerçeğini umursamadan teröristin hakkını arıyorlar, teröristin kanlı ellerine güvercinler tutuşturuyorlar, güvercinlerin de kanına giriyorlar… İnsancıllar, ayrım yapmıyorlar, ötelemiyorlar, demokratikler… Ama aynı kişiler Mehmetçik’e sessiz iken; teröriste kol kanat geriyor… Mesele insanları bütünüyle kucaklamaksa, ne bu terazinin hainliğe ağır basışı..? Mesele demokratiklikse, ne için kendilerinin aksi yönlü bir fikri öteliyor hatta yok sayıyorlar..? Mesele “yaşasın terörizm için demokrasi!” mi..? Cumhuriyet cumhuriyet diye en çok bağıranlar, cumhuriyeti bir kadın modası mı sanıyor..? Cumhuriyet bunlar için “cumhuriyet kadını” tamlamasından öteye gidemeyen, kavranmamış bir slogan mı..? ***Ya insanların vicdan terazisi şaşmış, yahut memleket şuheda ile suladığı bağrından hain fışkırtıyor…

Sokakları yangın yerine çeviriyorlar, işi halaya bağlayınca özgürlük savaşçısı kesiliyorlar… Gerçi daha ne kadar özgürlük istiyorlar o da muamma; “canımız isteyince sokakları yakalım, pusu kuralım, sivillerin malını kundaklayalım, atımızı alıp istediğimiz gibi koşturalım, uyuşturucuyu gençliğe dayayalım, kaçakçılıktan geçinelim, yiyelim, yediğimiz kaba tükürelim…” diyorlar… Mesele hiçbir azınlığın özgürlük arzusu üzerine değil, Kürtleri kullanan aşağılık bir maske takmışlar, edebiyatla süsleyip sanatla sunuyorlar… Ve her gün bir ocağa ateş düşen memleketimde; bunlara terörist-katil diyenlerin değil, diyemeyenlerin sesi yükseliyor… Üstüne bir de teröriste terörist diyen faşist oluyor iyi mi… Adalet can bulsa, anlaşılamadım şu memlekette diye isyan eder… Vicdan, zaten bu ortamda can bulamaz…

Teröristi, sempatizanı, haini, yancısı sokakları yaka yaka yürür, ihanetle yürür, nankörlükle yürür, bu olay takdir edilir. Milliyetçiler sokaklara iner, kimseye zarar vermez, slogan atar, esnafa selam verir, nizami usule uyar, şehrin huzuruna kastetmez, derdi de dediği de vatan millettir bir şehidin ardından son vazifedir belki attıkları adımlar, vefa ile yürürler; bu durum yadırganır. “Katiller sokakta, faşistler geliyor, çeteci bunlar…” diye karşılanırlar… Yine de yılmazlar, o katil diyenin de, minnet duyanın da yaşadığı bu vatan için seve seve can verirler, ki veriyorlar da… O şehitler şehadete Bozkurtça bir selam ile koşuyor, görüyoruz her şehidin ardından paylaşılan birkaç kare fotoğrafında… O fotoğraflar çok şey anlatıyor aslında üç maymunu oynamadıkça…

Ama sanat, ana temasını “üç maymunculuk” üzerine konumlandırmış sanki… Milli ve manevi hissiyatın döküldüğü bir eser kayda değer bulunmuyor pek. Bir canlı bombanın hayatı daha cezbedici geliyor, sanat(!) oluyor… Neredeyse “milliyetçi misin, sus yobaz.” , “Terörist misin, hain misin, gel bakalım mağdursun sen, halkın içindensin, sanat senin ruhunda…” Yahu bu millete hakarettir. Sanat bir milletin siluetidir, bizim tiyatro sahnelerimize teröristin siluetini düşürüp, halk budur diyorlar, bu hakarettir! Bu milletin aklına hakarettir, bu vatana ihanettir, bu sen huzursuz olma diye, güvende ol diye, ölme diye ölen şehitlere vefasızlıktır…

Aklı, vicdanı hür olanlar düşünmeli; nasıl oluyor da, terörist kadar sempatik gelmiyor Ülkücüler..? , Nasıl oluyor da katil mağdur olurken; canı feda olan katil oluyor..? Nasıl oluyor da ben Atatürkçüyüm diyenler teröristi sahnelerde alkışlayıp, vatan evlatlarını yuhluyor..? Nasıl oluyor da cumhuriyet kavramına sığınanların dostları, bu devlete bu düzene kastedenler oluyor..? Bu hain ile vatan evladını karıştırmış, vicdan şirazesi şaşkın cumhuriyetin çığırtkanlığını yapıp Atatürkçü(!) geçinenlere sormalı; bu cumhuriyet nasıl kuruldu, kim kurdu ..? Size sempatik gelen Şeyh Saidciler mi, Ermeniler mi, hainler, eşkıyalar mı yoksa milliyetçiler mi kurdu o milat sandığınız cumhuriyeti..?

Bu milletin refahı da kurtuluşu da milliyetçilerdenken, milliyetçileri kötü bellediler, hainliği sahnelediler… ***İşte bunlar; dilde Atatürkçü, işte ve fikirde Şeyh Saidci … !