Pösteki saymak

A -
A +
“Pösteki saymak, deliye pösteki saydırmak, delinin pösteki saydığı gibi...” Sık duyduğumuz bu tabirlerin aslı ne ola ki?
Efem, içinden çıkılması zor ve anlamsız bir işle uğraşmak anlamında kullanılan; nimeti külfetinden az veya elde edilen kârın, harcanan emeğe değmeyeceği durumlarda söylenen bir sözümüz ‘Pösteki saymak.’
İmkânsız gibi görünen bir şey için, boşa gayret sarf etmenin mantıksızlığını gayet güzel anlatır bu tabirimiz. Yaşanmış bir olaydan ortaya çıkıp kulaktan kulağa, kuşaktan kuşağa geçip dilimize yerleşmiş…
Vaktiyle İstanbul’un Toptaşı Bimarhanesine (akıl hastalarının tedavi edildiği hastane, tımarhane) alaylı paşalardan biri idareci tayin olunmuş. Bir müddet tabiplerin tedavi usullerini ve hastaların gidişatını takip ve müşahede eden paşa, yavaş yavaş işin içine girmeye, yalnızca idarî değil, tıbbî meselelere de müdahale etmeye başlamış. Koğuşları geziyor, kendince delilerin vaziyetlerini inceliyor ve bazılarında hiçbir anormallik görmediği için de onların akıllandığına hükmediyormuş.
Nihâyet onları sınamak için kendince bir usul geliştirmiş. Buna göre delileri tek tek huzuruna çağırtıp önlerine bir pösteki koyarak “Say bakalım...” diyormuş, “şu pöstekinin tüylerini ve bize tam olarak söyle.” Eğer hasta; “Efendim, bu zor iş, hepsini sayamam, diyorsa dışarıya, yok, “Başüstüne paşam!” deyip işe koyuluyorsa geri, hücresine gönderiyormuş…
Meğer hastalardan biri bir gün “Nasıl sayacağım paşa hazretleri?” demesin mi!.. Paşa, çarnaçar “İşte böyle...” deyip almış pöstekiyi önüne kıllarını tek tek sayar gibi yapmış.
Onun bu gayretini gören tımarhane doktorları, bu akıllılık testini her ne kadar tıbbî kurallara uygun bulmasalar da, mantıklı bulduklarından itiraz edememişler. Paşa da zamanla bu işi o kadar ileri götürmüş ki, bütün gününü hastalar ve pöstekiler arasında geçirir, hatta hastaneye yeni getirilen hastalara da hastaneye kabul veya ret için aynı testi uygulamaya başlamış.
Gel zaman git zaman, hastanenin tabiplerinden biri çarşıda paşanın arkadaşlarından birine rastlamış.
“Bizim paşa ne yapıyor?” demiş.
Doktor gülerek cevap vermiş.
“Pösteki sayıyor!”


Ninem diyor ki; Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.