|
Noldu Zayed! Afrin ve Libya’dan sonra Karabağ’da da kaybettin!

Arap-İsrail “normalleşmesi”
adı altında Basra Körfezi’nden Kızıldeniz’e kadar olan bölgede
Türkiye karşıtı bir eksen
kuruldu.
Birleşik Arap Amirlikleri
(BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır
rejimi ile İsrail ve ABD’nin dizayn ettiği bu eksen, BAE’li Muhammed bin Zayed ve Suudi Veliaht
Muhammed bin Selman
üzerinden pazarlandı.
BAE, bölgemizdeki
Türkiye düşmanlığının adresi
haline getirildi. Muhammed bin
Zayed, coğrafyanın tamamında Türkiye ile savaşa tutuştu.
Erdoğan’a ve Türkiye’ye yönelik
15 Temmuz saldırısı dâhil,
Zayed’in
nefretinin
ulaşmadığı hiçbir yer olmadı.

Karabağ savaşını aslında o başlattı.

Suriye
’nin kuzeyinde o vardı.
Libya
’da o vardı.
Irak
’ta PKK ile mücadelenin karşısında o vardı.
En son Karabağ’da Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırıya kışkırtan da oydu.
Ülkemize yönelik
ekonomik saldırı
ların içinde o da vardı. Türkiye’nin bu cephelerde verdiği mücadelede karşısında hep o ve o eksen vardı.
Zayed, doğrudan ABD, İsrail istihbaratına bağlı çalışıyor,
Batı’nın
“Türkiye’yi durdurma” planlarının coğrafya ayağı
nı yürütüyor, Arap dünyasını
İran’dan sonra Türkiye ile de çatışma
alanına sürüyor, bütün bölgeyi İsrail için “normalleştiriyor” ama Arap coğrafyasını yeni
çok daha büyük bir çöküşe
sürüklüyordu.

Zayed, Suudi Veliahtı istediği gibi kullanıyor.

Zayed, Suudi Veliaht
Muhammed bin Selman’ı avucunun içine
aldı, onu bir tür
“kullanılmış aptal”
olarak sahaya sürdü. Böylece
S. Arabistan’ın siyasi ve ekonomik gücünü de Türkiye ile savaşa sürdü.
Trump’ın damadı
Jared Kushner
üzerinden de ABD gücünü kullanıyordu.
İki veliaht ve Trump’ın damadı
üzerinden bölge
dizayn
ediliyordu ama asıl işi
İsrail istihbaratı
yürütüyordu.
Bu eksen;
Mısır’da darbe yaptı. Sudan’da darbe yaptı. Libya’da
terör devleti kurmaya kalkıştı.
Yemen’i
korkunç acılara boğdu ve ülkenin bazı bölgelerini işgal etti. Birçok Arap ülkesine,
İsrail’le barışmaları için baskılar yaptı, şantajlar
yaptı, tehdit etti.

“HAYBER’de Peygamber hata yaptı” diyen, İslâm’la hesaplaşmaya girişen adam!

Bu eksen;
Türkiye ve Erdoğan’a karşı bütün terör örgütlerini harekete geçirdi, besledi, büyüttü,
Türkiye’ye saldırttı.
Sadece Irak ve Suriye’de değil, Türkiye içinde de terör saldırıları yaptırdı.
Bu eksen,
İsrail aşırı sağı ve ABD’li şahinlerin “İslâm’la savaş” doktrinini üslendi.
“Normalleşme” adına İsrail istihbaratı ellerine ne verdiyse onu uyguladı.
Kudüs’ü İsrail’e sattı, Mekke ve Medine üzerine pazarlıklar yaptı, “Hayber’de Peygamber hata yaptı”
dedi ve İsrail’e tazminat ödenmesini istedi.
“Kudüs Müslümanların ilk kıblesi değildi”
bile diyebildi.
Bu eksen;
İslâm medeniyetini, kültürünü, siyasi iddialarını toptan reddediyor,
bu iddiaları, mirası savunan herkese savaş açıyor, yeni
zulüm düzenleri
inşa ediyordu.

Onlara göre Trump “kullanışlı aptal”dı.

Öyle bir
bağımlılık
gösteriyor, öyle
aşağılık uygulamalar
a imza atıyorlardı ki, Arap coğrafyasını
1. Dünya Savaşı’ndan sonra ikinci kez Batı’ya hediye ediyorlardı. Yeni bir vesayet, sömürge düzeni
kuruyorlardı.
Bu eksen; 1. Dünya Savaşı’nda kurulan
işgal cephesini yeniden kuruyor
du. O dönem İngiliz saflarında duranları bugün ABD, İsrail saflarında topluyordu.
O dönem Türkiye ile savaşmışlardı, bugün de cepheyi Türkiye’ye karşı kuruyorlardı.
Trump da onlar için “kullanışlı aptal”dı.
İstediklerini en kaba haliyle yaptırıyorlardı.
Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma
planı Trump’ın bu “aptallığı” üzerine kurgulanmıştı.

Suudi Veliahta “ezik, aptal” diyen adam, S. Arabistan’ı parçalama planları yapıyor.

Ama bu eksen zayıftı,
zor tutunuyordu, İsrail tazyikleriyle ayakta duruyordu.
Türkiye’ye karşı ayakta kalamaz, Türkiye’yi durduramaz, sınırlayamazdı.
Çünkü Türkiye, büyük bir siyasi geleneğin mirasçısıydı,
karşısına çıktıkları her yerde onları eziyordu.
Zayed, S. Arabistan’ı parmağında oynatıyor, Suudi Veliaht üzerinden istediğini yaptırıyor
ama bir taraftan da
Muhammed bin Selman’
a güvenmiyor,
onu takip ettiriyor,
İsrail istihbarat aparatlarıyla dinliyor, ona
“aptal, ezik”
diyordu.
S. Arabistan, bu eksen için sadece “paravan” olarak kullanıldı.
Aslında oyun,
Suudi coğrafyası üzerinde kurgulandı.
Irak ve Suriye’den sonra
ilk yıkım S. Arabistan’da olacaktı. Dağıtılacak ülke orasıydı.
Öyle Suudilere dikte edildiği gibi tehdit Türkiye’den ve İran’dan gelmiyordu. Tehdit Muhammed bin Zayed ve İsrail’di.
Yıkım oradan gelecekti.

Erdoğan-Kral görüşmesi ne anlama geliyor?

Yumuşama olur mu?

Şimdi Riyad yönetimi bu durumu
ne kadar kavrayabilecek
göreceğiz. Ancak Trump gittikten sonra Suudilerin, durumun vahametini kavramaları için, bir fırsat oluştu. Veliaht
Muhammed bin Selman dizginlenirse, Zayed’in elinden kurtarılırsa, bütün coğrafyayı mahvedecek bir çılgınlığın önüne geçilebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Suud Kuralı Selman
arasında cumartesi günü yapılan telefon konuşması
bir fırsat, bir normalleşme
oluşturabilir mi?
Olmalı…
Riyad yönetimi Türkiye’yi düşman bellemeye artık bir son vermeli. Buna Türkiye’den çok kendilerinin ihtiyacı var.

Bekleyip göreceğiz.

Türkiye doğudan kuşatılacaktı.

Hesap buydu.

Bu eksen yürümez.

Ancak
BAE-İsrail ekseninin, Zayed’in kontrolsüzlüğü
nün Riyad tarafından er-geç algılanmasını ummak zorundayız. Yoksa Basra Körfezi ile Kızıldeniz arası büyük bir felâkete tanık olacak.
Bu eksen yürümeyecek. Türkiye karşıtı bu cephe ayakta duramayacak.
Çok zayıf,
kırılgan
ilişkiler üzerine kurulu çünkü. BAE’nin,
Zayed’in örtülü hesapları,
onun arkasında İsrail ve ABD aşırı sağının örtülü hesapları bir bir ortaya çıkacak.
Zayed’in Türkiye’ye karşı son savaşı Karabağ’da yaşandı.
Ermenistan Başbakanı
Paşinyan’ı Azerbaycan’a saldırtan oydu.
Güney’de, Doğu Akdeniz’de ve Libya’da etkin bir varlık gösteren
Türkiye, Doğu’da meşgul edilmek
istendi.
Rusya, Fransa, Avrupa ve ABD Ermenistan’a destek verecek,
Türkiye köşeye sıkışacak, Suriye, Libya ve Akdeniz’de zor durumda kalacaktı.
Hesap buydu.

N’oldu Paşinyan!

N’oldu Zayed?

Tutmadı…
Paşinyan da, Zayed de yalnız kaldı.
Ve Zayed, Afrin’den, Libya’dan sonra en ağır yenilgisini Karabağ’da aldı.
Azerbaycan Cumhurbaşkan
ı İlham Aliyev’in Paşinyan’a söylediği,
Karabağ savaşının sembolik bir sözü var:
N’oldu Paşinyan!

Biz de aynı sözü Zayed’e söyleyelim. Çünkü asıl kaybeden o oldu.

N’oldu Zayed!
#Zayed
#Afrin
#Libya
#Karabağ
3 yıl önce
Noldu Zayed! Afrin ve Libya’dan sonra Karabağ’da da kaybettin!
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti