Mobil telefonumuz ve BİZ

Telefonumuzu ne sıklıkla kullanıyoruz? Ben söyleyeyim. Ortalama bir mobil telefon kullanıcısı telefonunu 6 dakikada bir kontrol etme ihtiyacını hissediyor. Yani günde en az 160-200 kere telefonumuzu kontrol ediyoruz. Çok mu geldi bu rakam? Sıkı durun bir rakam daha vereceğim: 2021 yılına gelindiğinde, dünya çapındaki toplam akıllı telefon kullanıcısı sayısının 3,8 milyara ulaşması bekleniyor.

Bilim ve Teknoloji
5 Aralık 2019 Perşembe

Bahar Anahmias


Peki, günde en az kaç saat telefon kullanıyoruz? Burada da çok ilerideyiz. Türkiye’de insanlar her gün en az üç saatlerini mobil cihazlarda harcıyor.

İnanmadıysanız kendi kullanımınıza bir bakın. Telefonunuzu ne kadar kullandığınızı  Ayarlar bölümünden kontrol edip, "Ama ben telefonumu çok az elime alıyorum" cümlesinin pek de doğru olmadığını görebilirsiniz.

Türkiye G20 ülkeleri arasında yüzde 61,1 ile mobilden internet kullanımda dördüncü sırada yer alıyor. Akıllı telefon kullanımının en hızlı yükseldiği on ülkeden biri. 

Türkiye’de toplam 51 milyon sosyal medya kullanıcısı var ve bu kullanıcıların 44 milyonu mobil cihazlar ile sosyal medyaya bağlanıyor.

Bu kadar çok ne yapıyoruz telefonumuzda? WhatsApp mesajları, sosyal medya, e-mail, oyun oynama... Telefonla konuşmak günde sadece 15-20 dakika civarında.

2018 yılında sadece doğrudan uygulama marketlerine (AppStore ve Google Play) ödenen ücret 92,1 milyar dolar. Tüm sektör ise 450 milyar dolar civarında.

Böylesine büyük bir sektörün de bir fuarı olmaması kaçınılmazdı. 21-24 Kasım tarihleri arasında İstanbul'da dünyanın ve Türkiye’nin ilk mobil uygulama fuarı Mobilefest kapılarını ziyaretçilere açtı. Ben de oradaydım.

 

Organizasyonun açılışında hazır bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank törende yaptığı konuşmada, mobil uygulamaların alışverişten seyahate, eğlenceden eğitime, bankacılıktan haberleşmeye kadar her sektörü etkilemeye başladığına vurgu yaptı. Varank, “Karşımızda hızla büyüyen bir pazar var. 2014 yılında dünyada mobil uygulamalardan elde edilen gelir 94 milyar dolardı. Beş senede piyasa beş kat büyüdü. Bu sene pazar hacmi 450 milyar dolara ulaştı. 2023’de ise 1 trilyon dolarlık büyüme yakalaması beklenen bir sektörden bahsediyoruz. Girişimcilerimiz, yazılımcılarımız hatta bu işi amatörce yapanlar bile dijital dünyanın eğilimlerini yönlendirme kabiliyetine sahipler. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu potansiyelin farkındayız. KOSGEB ve TÜBİTAK’ın sunduğu desteklere ek olarak Ar-Ge merkezlerine ve teknoparklardaki firmalara bir takım ayrıcalıklar ve muafiyetler tanıyoruz” diye devam etti. Mustafa Varank, hükümet olarak ortaya koydukları strateji ile 2023 yılına kadar yazılım alanındaki yetenek havuzunu genişleterek en az 500 bin yazılımcı sayısına ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Varank, “Mobil uygulamaları indirme ve kullanmada dünyanın sekizinci ülkesiyiz. 2016’da 40 milyon olan mobil internet kullanıcı sayısı, bu senenin ilk yarısında 61 milyona ulaştı. Türk milleti aslından bakarsanız bu işlere çok meraklı. Fakat kullandığımız uygulamaların sadece yüzde 14’ü yerli. Bu durum hem yurt içindeki firmalarımız hem de bağımsız geliştiricilerimiz için aslında büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye, heyecanlı ve sürprizlerle dolu bir yolculuğun daha çok başında diyebiliriz. Örneğin bu gün neredeyse her telefonda standart olarak gelen mesajlaşma uygulaması WhatsApp, dokuz yıl önce bağımsız bir geliştirici tarafından piyasaya sürüldü. Ne zaman ki 19 milyar dolara alıcı buldu, işte o zaman yazılımın ve yazılımcının gücü ortaya çıkmış oldu. Yazılımcı olmayı itibarlı bir kariyer haline getirmek istiyoruz. Bunun için bir seferberlik başlatacak ve şirketlerimize yeni imkanlar sunacağız” dedi.

Dört gün boyunca Mobilefest fuarını takip etmeye çalıştım. Google'dan, Facebook'a, Yapı Kredi'den Procter & Gamble'a güçlü firmaların konuşmalarını dinledim. Teknoloji duayenlerinin panellerini izledim.

 

Facebook Ortadoğu ve Afrika'dan sorumlu Pazarlama Direktörü Tony Evans ve Facebook Pazarlama’dan Kubilay Özdoğan’la ayaküstü sohbet ettim. Instagram like’larının kaldırılma nedenini sordum. "Instagram’da kaç kişinin beğendiğinin gözükmesi insanlarda, özellikle gençlerde bağımlılık ve psikolojik bozukluğa sebep olduğu için mi kaldırıldı?" dediğimde, bunun nedenlerden biri olduğunu belirttiler.

Yapay zekâ, Blockchain, Oyun Dünyası, 5G ana başlıklarında pek çok başlık vardı Mobilefest’te. İzledim, öğrenmeye, bu yeni dünyaya adapte olmaya çalıştım.

Fuardaki katılımcı firmalarla tanıştım. Gençlerin ve genç kalanların teknolojiyi mobille birleştirip, inovatif neler yarattığına şahit oldum. Hemeniş, Kaçıncıyım, Moneymo, Omuz, Iceshop, HeliumGo, Vivoo bu firmalardan bazıları. Neler mi yapıyorlar?

Hemeniş, iş arayan bireylerle işverenleri bir araya getiren yepyeni bir mobil uygulama. Kadın girişimci, öğrenci ve profesyonellerin ve ev hanımlarının iş arayan ve işveren olarak iki tarafında da yer alabileceği Hemeniş, iş dünyasına istihdam yaratmayı hedeflediği gibi, kadınların iş hayatındaki fırsatlarını çoğaltmayı ve ekstra kadın istihdamı sağlamayı, kadınları girişimciliğe teşvik etmeyi, teknolojiyi hayatlarına daha fazla katmayı ve kadın işbirliklerini çoğaltmayı da hedefliyor. 

Kaçıncıyım, üniversiteye hazırlanan gençlere sorularla kendi bölümlerinde kaçıncı olduklarını gösteren oyun tadında bir uygulama. 

Stork, lokasyona göre mesaj yollayan bir sosyal medya uygulaması.

Moneymo, tüm banka uygulamaları ve e-cüzdanlar üzerinden, markaların sipariş, ödeme, kampanya ve sadakat servislerini kullanabilmeyi sağlayan mobil alışveriş platformu.

Omuz, içinde bir sürü etkinlik bulunduran, bol bol kazandıran bir sosyal medya platformu. Videoları izledikçe, görevleri yerine getirdikçe muz kazanıyor ve muzlarınızı da uygulama içinde kullanabiliyorsunuz.

Iceshop, özellikle kuyruk olan ve kasada ödeme alan iyi lokasyonlarda AR tabanlı reklamların yaratıldığı bir mecra.

Vivoo, idrarınızın renginden sağlığınızı belirleyen yeni nesil, inovatif bir uygulama.

Sunumlardan, konuşmalardan aldığım ve sizinle paylaşmak istediğim bazı notlar:

 

Mobil Uygulama Dünyası ile İlgili Notlar

 2018 yılında sadece doğrudan uygulama marketlerine (App Store ve Google Play) ödenen ücret 92,1 milyar dolar.

Sektörün 2021 yılında farklı tahminlere göre 140 milyar dolar ila 300 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

İnternet kullanıcılarının yüzde 36′sı masaüstü bilgisayar veya laptoplarından, yüzde 62’si mobil cihazlardan ve yüzde üçü tabletlerinden internete bağlanıyor.

2018 yılında indirilen uygulama sayısı 205 milyar olarak belirtildi.

Mobil uygulama marketlerindeki indirilebilir uygulama sayısı 6 milyonu geçmiş.

Ortalama bir akıllı telefon kullanıcısının telefonunda 80’den fazla uygulama bulunuyor ve bunların 40’a yakınını kullandığını belirtiliyor.

Türkiye yüzde %14 . İlk aklımıza gelen yerli uygulamalar, Getir, Yemeksepeti, Bitaksi.

Türkiye’de uygulamalara ödenen ücret 2018’de 300 milyon. Büyüme oranı ise yüzde 56.

Globalde IOS – Android oranı yüzde 36 ve yüzde 64 iken Türkiye’de bu oran yüzde 18 ve yüzde 82. Google en baskın platform.

Silikon Vadisinde "Tek bir şeyi yap ama iyi yap uygulamaları" ön plandayken, Uzakdoğu’da "Her şeyi yapan uygulamalar" popüler.

Uzakdoğu’da seyyar satıcılar, hatta dilenciler bile mobil ödeme ile ödemelerini gerçekleştiriyor. Kredi kartı kullanana demode gözüyle bakılıyor.

Mobil Uygulamalara 5G Neler Getirecek?

Mobilefest 2019'da düzenlenen MMA Innovate Summit’in ikinci gün düzenlenen oturumlarında ise, ‘5G ve İleri Teknolojilerle Geleceğe Bakış’ paneli vardı.

5G nedir derseniz, 5G diğer adıyla 5. Nesil Mobil Telekomünikasyon Hizmeti, yeni nesil kablosuz telefon teknolojisidir.  4G'nin yaklaşık on katı veri iletim hızı sağlayan 5G İsviçre, ABD, Çin, Japonya gibi bazı ülkelerde kullanıma başlamış.

Mobilefest 2019'da panelde konuşan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, 5G teknolojisinin özellikle endüstriyel kullanıcı tarafından talep edildiğini ifade etti. 5G’nin tüketicilere yapay zekâdan robotiğe, nanoteknolojiden akıllı nesnelere, teknoloji bileşenlerinin günlük hayatın içinde yer alacağı yepyeni bir yaşam biçimi vaat ettiğini aktaran Önal, şunları söyledi: “Sağladığı yeni nesil erişim kabiliyetleri ile bugün artık sıklıkla bahsettiğimiz ultra yüksek çözünürlükte içerik kullanımı, uzaktan tıbbi operasyonlar, sürücüsüz araçlar, arttırılmış ve sanal gerçeklik uygulamaları, yapay zekâ destekli robotlar, gelişmiş akıllı şehir sistemleri, uzaktan eğitim, bulut tabanlı oyunlar gibi yeni nesil teknolojiler çok hızlı bir şekilde günlük hayatımızın bir parçası haline gelecek.”

 

5G teknolojilerinin uygulamaya alınmasıyla telekom sektörünün de önemli bir değişim yaşayacağını dile getiren Turkcell CEO’su Murat Erkan, “5G telekom sektörünü baştan aşağıya değiştirecek. Hatta klasik anlamda bir sektör olmaktan çıkarıp, tüm alanlarda yatay dönüşüm sağlayıcı bir sektör haline getirecek. Yani bir anlamda 5G transformasyon teknolojisi olarak var olacak. Bununla birlikte 5G’nin önümüzdeki on yılda dünya ekonomisine 4,3 trilyon dolarlık değer katmasını bekliyoruz. Sağlık sektöründen örnek vermek gerekirse, bu büyüklük 100 milyar doları geçecek. Beş yıl içinde, 5G’ye ulaşabilen nüfusun yüzde 50’sinden fazlası üzerinde giyilebilir bir cihazla yaşayacak. Sağlıkla ilgili ihtiyaç duyduğu her şeyi bu teknoloji ile gerçekleştirecek. Biz de geçen günlerde 5G ambulans testi gerçekleştirdik. Bu testte bir hastaya 5G ile ambulanstan uzaktan teşhis konmasını sağladık, hastaneye ulaştığında tedavi için hazır noktadaydı. 5G hayata geçtiğinde bu ve bunun gibi pek çok örnek test olmaktan çıkarak gerçek olacak. Aynı şekilde, önümüzdeki beş yıl içinde üretilen yeni araçların yüzde 35’i sürücüsüz olacak. Bunlar için gerekli altyapı kurulmalı ve hazırlıklar yapılmalı. Çünkü 2025’e kadar dünyada 5G’li 1,5 milyar mobil cihaz olacak. Ayrıca 5G ile birlikte çok fazla nesne internete bağlanacak. Hangi sektördeyseniz o sektördeki nesneler üzerinden yeni nesil çözümler geliştirmek gerekiyor” dedi.

Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan da 5G’nin bir evrimleşme sürecine işaret ettiğini belirterek, bu teknolojinin özellikle işletmeler açısından büyük anlam ifade edeceğine dikkat çekti. Deegan, “Dijital teknoloji kullanımı her geçen gün artıyor. Sektör olarak, dijital alandaki yatırımlarımızı artırmamız gerekiyor. Yatırımların önünün açılması, yatırım ikliminin desteklenmesi ve bu alanda yeni teşviklerin devreye alınması önem taşıyor. Vodafone olarak, yatırımları hızlandıracak ve bu sayede daha yaygın ve daha iyi bir hizmet sağlayacak her çözüme sıcak bakıyoruz” sözlerine yer verdi.


Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün