Maç öncesi kağıt üzerinde kolay gibi görünen ancak yağmurun etkisiyle ağırlaşan zemin, Necmi'nin kırmızı kart görmesi  ile eksik duruma düşülmesi ve rakibin puan alma arzusuyla zorlaşan bir maçı kazandık.
Turgutlusporlu futbolcuları ve teknik ekibi verilen mücadeleden ve kazanılan üç puandan dolayı gönülden tebrik ediyorum.
İlk yarının son dakikasında golü bulmamızla birlikte maçın havası bir anda değişti.
Sanki maç doksan dakika değil de sadece ikinci yarı 45 dakika oynandı. İlk yarı orta alan mücadelesi ve cılız Turgutluspor ataklarıyla geçerken 45+ da Ergun'un ayağından golü bulduk ve maçın seyrini değiştirdik.
Gol çok değerliydi elbette, ama golün Ergun Cengiz'in ayağından gelmesi ayrı bir öneme sahipti.
Geçtiğimiz hafta oynanan Ağrı maçının ardından Erzurum'da yaşayan babasının kalp krizi geçirdiği haberi ile Erzurum'a giden tecrübeli golcü, hafta içi yapılan hazırlıkların büyük bölümünde yer alamasa da bugün çıkıp golünü attı. Devre arası takıma katılan ancak bir türlü istediği golü bulamayan Ergun'un böyle kritik ve 1-0 kazanılan maçta gole imza atması ekstra sevindiriciydi. İnşallah gollerine devam edecektir... Babasına geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Ergun'u da ayrıca tebrik ediyorum.
Bu galibiyette tabi ki savunmaya ayrı parantez açmak gerekiyor. Hayrullah ve Mehmet Kuruoğlu ikilisi Turgutluspor'un belki de uzun yıllardır göremediği bir stoper ikilisi. Bu ikiliye devre arasında katılan genç Doğan'ın da iyi performansı eklenince kırmızı siyahlılar böyle zor maçlarda Çanakkale geçilmez'i oynuyorlar adeta, Ağrı maçını da bu şekilde kazanmıştık. Rakibin ceza alanımıza şişirdiği bütün toplar Hayrullah - Mehmet duvarından dönüyor. Ne havadan ne yerden, kanatları da iyi kapatınca rakipler karambol dışında pozisyon üretemiyor.
Tabii Emre Keskin'in kart cezalısı olması Turgutluspor'un topu rakip yarı alanda daha fazla tutamamasında etkili oldu.  Ancak yerine oynayan Kadir Torbacı da özellikle ikinci yarıda sanki dördüncü bir stoper gibi savunmaya desteğinde gayet başarılıydı.
Samet, Abdülkadir, Necmi ve Kadir Yazıcı'nın orta alandaki mücadelesini alkışlamamak elde değil. Özellikle Kadir Yazıcı arkadan yediği tekmeler, burnuna yediği dirseğe aldırış etmeden savaştı. Zaten Ergun'un attığı ve maçı kazandıran gol'de Kadir Yazıcı'nın bu mücadeleci yapısının eseriydi.
Sonuç olarak ağır zeminde, son 25 dakikasında 10 kişiyle ve her ne kadar iyi puan toplayamasalar da grubun kaliteli ekiplerinden biri olan ve puan alma arzusuyla sahada mücadele veren bir ekibi mağlup etmek hiç de kolay olmadı.
Futbolun altın kurallarından biridir, zor maçları kazanmak başarıyı getirir. Turgutluspor üç haftadır bunu yapıyor, önce 10 maçtır kazanan lider Kocaeli galibiyeti, ardından grubun iyi takımlarından ve iklim şatlarının en zor olduğu Ağrı deplasmanı galibiyeti ve bugünkü şartlarda kazanılan Elazığ maçı.
Her ne kadar artık kolay maç kalmasa da Cüneyt Biçer ve öğrencilerinin bu ligin tüm zorluklarının üstesinden geleceğine ve Turgutluspor'u hak ettiği yere taşıyacağına benim inancım tam.
Ancak bu şampiyonlukla mı olur, PLAY OF'tan mı olur orasını kestiremiyorum. Ama her ikisi de olası...
Benim bugünkü maçtan sonra Turgutluspor yönetim kuruluna da bir tavsiyem olacak, şimdiden primleri hazırlasınlar bu çocuklar kolay kolay puan kaybetmez.
Taraftar da artık yağmur, çamur, güneşli ayırmamalı Turgutluspor kulübü 2.lige yükselme yolunda kenetlenmiş ve bugünkü mücadeleden benim çıkardığım GÜZEL GÜNLER YAKIN..