İzmirli Beyin Cerrahı Opr. Dr. Hayati Atabay, müzikle ilgilenmeye henüz lise çağlarında başladı. Müzik tutkusu cerrah olduğu dönemlerde de devam etti. Meslek hayatında yaşadıklarını, yazdığı şarkı sözleri ve yaptığı bestelerle anlattı. İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun da aralarında bulunduğu sağlık çalışanlarının ölüm haberlerini alınca Nazım Hikmet Ran’ın “Yaşamaya Dair” şiirini bestelemeye karar verdi. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Barış Yanık, Nöroloji Uzmanı Dr. Muharrem Anıl Gürkan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Erhan Çağatay ile oluşturduğu ve “Bir Tebessüm” ismini verdiği müzik grubuyla stüdyoya giren Atabay, müzisyen Soner Ergün’ün düzenlemesiyle şarkıyı seslendirdi. Şarkıya çekilen klipte sağlık çalışanlarına ait görüntülere yer verildi. Kısa sürede 30 bine yakın kişi tarafından dinlenen şarkıyı tüm meslektaşlarına armağan eden müzisyen doktorlarla “Bir Tebessüm”ün hikayesini, gündüz hastanede hasta bakarak, akşam ise stüdyoda şarkılar çalarak geçen yaşamlarını konuştuk.
ÇOK YOĞUN ÇALIŞTIM
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Opr. Dr. Hayati Atabay: Ege Üniversitesi mezunuyum. 1-2 sene kadar Yozgat’ta mecburu hizmet yaptım. İhtisasımı Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladım. 25 yıl kadar Tepecik Hastanesi’nde çalıştım. Çok yoğun bir çalışma hayatım oldu. Hem muayenehane hem hastane temposu beni epey yordu.
MÜZİK RUHUMDA VARDI
Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı?
Opr. Dr. Hayati Atabay: Müzik çalışmalarım gençlik yıllarımda başladı. Lise yıllarımda deniz kenarında, kumsallarda gitar çalardım. Üniversitede de gitar çalan arkadaşlarımla birlikte ilerletmeye devam ettim. O zamanlar da kendiliğinden doğaçlama besteler çıkıyordu. Beste yapmaya bir yatkınlığım olduğunu hissediyordum. Ama beyin cerrahi branş olarak çok zor. Doktorluk zaten zor, beyin cerrahisi ayrıca daha zor bir branş. Bu süreçte müzik çalışmalarım düzenli gitmedi. 5 ay gitarı elime alamadığım dönemler oldu. Ama yine de elimden geldiğince bir şeyler üretmeye çalışıyordum. Ruhumda vardı.
TESADÜFEN KARŞILAŞTIK
Grubun diğer üyeleriyle nasıl tanıştınız?
Opr. Dr. Hayati Atabay: Emeklilikle yoğun çalışma temposundan kurtulmuş oldum. İnsan yaş ilerleyince hobilerine daha çok sarılıyor. İlk etapta yaptığım çalışmaları müzisyen bir arkadaşa veriyordum, stüdyoda kaydedip bana getiriyordu. Parçalarımı klarnetle çalan kişinin Nöroloji Uzmanı Dr. Muharrem Anıl Gürkan olduğunu öğrendim. Bu sırada Gazi Hastanesi’nde iki meslektaşımın müzikle uğraştığını duydum. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mehmet Barış Yanık bateri, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Erhan Çağatay ise gitar çalıyordu. Çok değil 7-8 ay önce bir araya geldik. Aslında birbirimizden haberdar olmamız tamamen tesadüftü.
CEMİL TAŞÇIOĞLU İÇİN BESTELEDİM
Yaşamaya Dair’i bestelemeye nasıl karar verdiniz?
Opr. Dr. Hayati Atabay: Pandemi döneminde İstanbul Tıp Fakültesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun aralarında bulunduğu sağlık çalışanlarının ölüm haberlerini aldıkça çok üzüldüm. Cemil hocanın fotoğrafının altında Nazım Hikmet’in Yaşamaya Dair şiirinden bir alıntı vardı: “Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel en gerçek şeyin yaşamak olduğunu bildiğin halde”. Bunu gördüğümde çok etkilendim, bestelemek istedim. Gayet de güzel oldu. Zor şartlarda çalışan meslektaşlarımıza bir selam olsun dedik ve bu parçayı Bir Tebessüm’ün çıkış parçası yaptık.
HASTALARDAN TAM DESTEK
Dr. Mehmet Barış Yanık: Ankara Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra ihtisasımı İzmir’de tamamladım. Müziğe ilgim hep vardı ama yoğun ders programında vakit ayıramıyordum. İhtisasımı bitirmeye yakın bateri çalmaya başladım. Hayati ağabeyle önceden tanışıyorduk. Ben onun besteler yaptığını biliyordum, o benim bateri çaldığımı biliyordu. Grup olarak müzik yapmaya başlamamız Hayati ağabeyin Yaşamaya Dair’i bestelemesiyle oldu. Kayıt yayınlandıktan sonra sağlık çalışanlarından çok olumlu tepkiler geldi. Dinleyen hastalarımız da oldu. Onların desteği bu yolda devam etmemiz için bizi motive ediyor.
GÜNDÜZ DOKTOR, GECE KLARNETÇİ
Dr. Muharrem Anıl Gürkan: Ben klarnet çalmaya üniversite yıllarında başladım. Klarnet benim için bir yaşam biçimi. Gündüz doktor, gece klarnetçiyim diyebilirim. Benim için çok önemli bir yeri var. Yıllarca ilerletmek için çok çalıştım, ciddi bir mesai harcadım. Müzik benim hayatımın bir parçası. Mesleğin stresinden beni uzaklaştırıyor. Hayati ağabeyi henüz tanımadan önce şarkılarını stüdyoda çalmıştım. Yaşamaya Dair’i ilk dinlediğimde çok beğendim. Yaşam var evet, ama ölüm de var. Mesleğimizi daha iyi anlatan bir şarkı olamazdı.
PROFESYONEL BEKLENTİM YOKTU
Opr. Dr. Erhan Çağatay: Lise yıllarından beri gitar çalıyorum. Farklı enstrümanlara da ilgim var. Şu ana kadar bundan profesyonel bir beklentim yoktu. Ama bu grubun içine girince her şey benim için daha başka oldu. Pandemi şartları izin verdikçe bir araya gelip çalıyoruz.
“BİR TEBESSÜM” MESLEK HAYATIMIN ÖZETİ
Grubun ismini neden “Bir Tebessüm” koydunuz?
Opr. Dr. Hayati Atabay: Uzun yıllar hep hastalarla, hastalıklarla iç içeydim. Bu bende acı ya da tatlı bir tebessüm oluşturdu. Ne abartılı sevinçler ne de abartılı hüzünler oldu hayatımda. Ama bir tebessüm mutlaka vardı. Beni tarif eden şeyin bu olduğunu düşündüm. Şarkılarımda da bu hissediliyor. Neşenin içinde hüzün, hüznün içinde neşe var. Hepsi iç içe. Meslek hayatımın özeti bu aslında...
İZMİR İÇİN SÖYLEYECEKLER
Opr. Dr. Hayati Atabay: İzmir için bir şarkı hazırladık. Stüdyoya girip kayıt yapacağız. İkinci şarkımız bu olacak.
İZMİR SEVDADAN YANA
Akşamüstü gün batarken
Seni andım bir daha
Karşıyaka gerdan oldu
Yalı çapkını mest oldu
Herkeste bildik hava
Ellerde midye tava
Belki geldim bin defa
Bulunmaz böyle sefa
İzmir benim ben İzmir’im
Çalsın sazlar aşkım sana
İzmir sevdadan yana
Fal baktırdım falcılara
Gül donattım masaya
Sarı esmer dilde ezber
Yanıyor İzmir yanıyor
Nargileden bir çektim
Sade kahveyi hüplettim
Belki geldim bin defa
Bulunmaz böyle sefa
İzmir benim ben İzmir’im
Kordon boyunda gezerim
Çalsın sazlar aşkım sana
İzmir sevdadan yana