Gör, tat, işit dokun, kokla TOKAT

A -
A +

Anadolu coğrafyasında şekillenmiş özgün ve bilinen hâliyle altı bin yıllık tarihin derinliğiyle oldukça zengin olan Tokat mutfağı, bu muhteşem mahallî tatlarını bütün dünyayla paylaşmaya hazırlanıyor. Bu şehir, bilinen ünlü yerleri kadar bilinmeyen güzelliklere ve lezzetlere sahip.

Hayat devam ediyor, edecek de... Şüphesiz ki ülkemiz devletimizin almış olduğu kararlı, ısrarlı tedbirlerle koronavirüs belasından inşallah kısa sürede kurtulacak. Bir taraftan koronavirüs belasıyla mücadelemiz sürmeli ancak önümüzdeki günlerde bu beladan kurtulacağımızı da düşünerek gelecek planları yapabilmeliyiz.
Kültürün her alanı gibi mutfaklar da zaman içinde değişim geçiriyor ve derinleşiyor. Her dönem kendi modasını yaşatıyor ve kendinden önceki farklı bir anlayışı zorlayarak geliştiriyor. Bilirsiniz, dikkatinizi neye yoğunlaştırırsanız o daha da artar ve kalıcı hâle gelir. ‘Kısa süre bile olsa güzel şeyler düşünmek insana iyi gelir’ derler ya hani... İyi duygular hissettiren şeyleri yapmak, iyi duygular yaşatan kişilerle birlikte olmak, özel yerler keşfetmek, faydalı ve keyifli şeyler yeme içme, paylaşmak şüphesiz ki mutlu ediyor. Yeni dünyalar, yeni düşünceler, yeni keşifler, yeni arkadaşlar ve yeni tatlar. İşte bu düşünceleriniz için çok özel bir seçenek “TOKAT”. Tam da bu duyguların karşılığı olmaya aday, çünkü bütün dünya için kesinlikle çok özel bir hikâyesi var; anlatanı, kahramanları özetle her şeyi ile kendi coğrafyasına ait olan. Tokat bu topraklarda yaşamış bütün kadim halklardan gelen birikim ve geleneklerini bir sonrakilere aktarmış görkemli geçmişiyle Anadolu mutfak kültürünün vazgeçilemez halkası olmayı hak ediyor.
Tokat mutfağı; Anadolu coğrafyasında şekillenmiş özgün ve bilinen hâliyle altı bin yıllık tarihin derinliğiyle oldukça zengin. Tokat, bu muhteşem zenginliğini bütün dünyayla paylaşmaya hazırlanıyor. Binlerce yılda olgunlaşıp kuşaktan kuşağa farklı kültürlerin temsilcisi olan özgün yemeklerinin farklı pişirme teknikleri ve saklama tekniklerinin kapısını aralıyor. Heyecan verici tecrübeler, rutin alışkanlıklardan kaçış, doğru ve güvenilir mahallî ürünler, mahallî kültürler hakkında bilgi, orijinal gastronomi rotaları, geleneksel sabit pazarlarıyla sıra dışı bir alternatif.
Tokat yemek yerken ya da kimi zaman dostları için yaparken keyif duyan insanların yurdu. Doğru yapılan ve sunulan bütün yemekleri, insanları gibi samimi ve içten. Birçok yolun kesiştiği uğrak yeri ancak yine de gizemli bir bilinmezliği var. Bilinen ünlü yerleri kadar bilinmeyen güzelliklere ve lezzetlere sahip. Hangi eve misafir olsanız öncelikle ikram edilecek olan şey ‘sevgi’ olur bu topraklarda. Çünkü bu bereketli topraklarda, yaşayanların ortaya çıkardıkları sır lezzetler bu topraklardaki bütün etnik grupların ortaklaşa sevdaları, onlara her yerde eşlik eden sevinçler, hüzünler, acılar, törenler ve duygular.
Tokat aslında yüzyıllardır bu zenginlikleri barındırıyor ama bir türlü ülke genelinde, gastronomi anlamında gerçek yerini alamıyordu. Tokat Valisi Ozan Balcı, sanırım bu durumun farkına varmış. Tokat, mutfak adına varlık gerekçesini “Kendini bulmak, kendi değerlerinin farkına varmak ve sahip olduğu değerlere hak ettiği yeri vermek” olarak görüyor. Tokat Valisi, şehrin mutfağı adına yapılacak çalışmaları oldukça yakından, titiz ve detaycı bir şekilde derinlemesine sorguluyor. ‘Tokat için pazardan pay almak ne kadar önemli ise zihinlerden pay almak da bir o kadar önemli’ diyor Vali OZAN BALCI. İşin en güzel tarafı bu yolculuğunda yalnız değil. Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Tokat Ticaret Odası Başkanı Dr. Ali Çelik de yanındalar. Görünen o ki bu sefer Tokat aradığı dinamizmi bulmuş. GÖR, TAT, İŞİT, DOKUN, KOKLA. Tokat, gastronomi adına beş duyunuz için çağrıda bulunuyor. Vali’si, Belediye Başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve sektör dinamikleri yani özetle kamu-sivil-özel-yerel artık ‘Biz de varız’ diyor.
“ŞİMDİ SIRA TOKAT”ın...

İLK SOSYAL KAYNAŞMANIN İFADESİ HONÇA
“Honça”nın kelime anlamını öne çıkarmak sofra kültürüyle bir hayat biçimini ve geleneği anlamamızı zorlaştırabilir. Honça Anadolu’da genel olarak bir insanın yaşayabileceği özel günlerin ifadesidir, bu sebeple Anadolu’nun birçok farklı bölgesinde Honça günü, Honça yemeği, Honça hediyesi ya da Honça tepsisi olarak bilinir. Honça, Tokat’ta evliliklerin ilk gecesinde ilk sosyal kaynaşmanın ifadesidir, aynı kaptan yemek yiyen çift, evlilik süresince birbirlerinden hiç ayrılmayacaklardır. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde som altından yapılan Honça tepsisi, zamanla bakırın hayatın içine daha fazla girmesiyle Osmanlı döneminde kalhane bakırının dövülmesiyle yapılmaya başlanmıştır.
Orijinal bakır Honça tepsisi, daire şeklinde çapı 55-60 santimetre yaklaşık 5-6 kilo ağırlığında bütün olarak elde dövülerek imal edilmiştir. Tepsiyi diğer tepsilerden farklı kılan, tepsinin içinde bulunan altı adet kapaklı gözdür. Bu kapaklar kubbe görünümü taşır, bu gözlerin biraz büyük olanı tepsinin tam ortasında yer alır, geri kalan beş eşit göz eşit aralıklarla tepsinin çevresinde bulunur.
Honça tepsisine Tokat bölgesinde daha farklı bir mana yüklenmiştir. Buna göre yeni evlenen çiftler evliliklerinin ilk gecesinde “Honça tepsisi” içerisinde bir yemek yerler. Tepsi özel olarak hazırlanır. Orta büyük göze ekmek konur, ekmek helal kazanca saygıyı ifade eder. Diğer gözlerde;
Su böreği: Çiftin evlilikleri süresince birbirine şeffaf ve açık olması gereğini ifade eder.
Etli yaprak sarması: Çiftin evlilikleri süresince birbirlerinin eksiklerini ve yanlışlarını kapatması, sırların evin içinde kalması gereğini ifade eder.
Pehli pilavı: Çiftin evlilikleri süresince çocuklarının olmasını, pirinç pilavı taneleri gibi çoğalmayı ifade eder.
Kuzu pehli: Çiftin evlilikleri süresince Anadolu’da değerli görülen kuzu eti ile zenginleşme ve refah içinde yaşaması dileğini ifade eder.
Yufka tatlısı: Çiftin evlilikleri süresince sevgilerinin kat kat artarak ağız tatlarının ömür boyu bozulmamasını ifade eder.

Gör, tat, işit  dokun, kokla TOKATGör, tat, işit  dokun, kokla TOKAT

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.