"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Erken seçim de nereden çıktı?

Mehmet KARA
18 Mayıs 2020, Pazartesi
Bütün dünya gibi Türkiye de bir salgın ile mücadele ederken, iç siyasette yaşanan sert tartışmalar erken ya da baskın seçimi gündeme getiriyor.

CHP’li iki yöneticinin sözleri üzerinden çıkartılan “darbe söylentileri” ile başlayan tartışma erken seçim tartışmasına dönüştü.

Darbe tartışmaları devam ederken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın geçtiğimiz hafta sonu twitter hesabından “Üç Hilâl’in tek başına iktidarı artık bir zorunluluktur, ihtiyaçtır ve geleceğin lider ülke idealinin gerçekleşmesi buna bağlıdır” paylaşımı erken seçim tartışmalarını alevlendirdi. Bir anda “Ne oluyor, erken seçime mi gidiliyor?” değerlendirmeleri yapılırken Bahçeli’ye ait olan bu sözleri 2011’deki bir konuşmasında sarf ettiği ortaya çıktı. Yalçın, ardından “Hiç kimsenin endişesi olmasın Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır” paylaşımı yaptı, ama Bahçeli’nin 9 sene önceki sözlerinin neden paylaşıldığı tam olarak ortaya çıkmadı.

AKP’nin cumhurbaşkanı seçimi kriterlerinde 50+1’i değiştirmek için çalışma yaptığı; bu sözlerin buna gözdağı olduğu gibi birçok tahmin yapılsa da gerçek sebebi henüz ortaya çıkmış değil…

“Peki Semih Yalçın bu tweet’i niye attı?” sorusu Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nın dimdik ayakta olduğu söylemesine, Erdoğan’ın seçimlerin 2023’te yapılacağını ifade etmesine rağmen önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündeminde olmayı sürdürecek…

ERKEN SEÇİM KARARI NASIL ALINIR?

Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine göre erken seçim kararını hem Cumhurbaşkanı ve hem de TBMM alabiliyor. Her iki halde de hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimi birlikte yapılacak. Meclis, üye tam sayının beşte üç (360) çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.

Şu anda AKP’nin 291, MHP’nin 49 milletvekili var. Yani, Cumhur ittifakı erken seçim kararı almak istese de gerekli milletvekili sayısı bulunmuyor. Muhalefetin de oyu 360 sayısına yetmiyor.

Diğer yandan, anayasanın 101. maddesine göre bir kişi en fazla iki sefer Cumhurbaşkanı olarak seçilebiliyor. Eğer Cumhurbaşkanı ikinci (yani son) döneminde ise Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabiliyor. Fakat Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde Cumhurbaşkanının kendisi tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi durumunda ise Cumhurbaşkanı ikinci dönemini tamamlamış sayılacağı için tekrar aday olamıyor.

Ancak burada bir tartışma daha var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Ağustos 2014 ve Haziran 2018 tarihinde iki defa cumhurbaşkanı seçilmişti. Haliyle anayasada bir kişinin iki defa cumhurbaşkanı seçilebileceği ile ilgili hüküm olduğu için erken ya da zamanında yapılacak bir seçimde aday olamayacağı söylenirken, diğer bir kanaat ise Erdoğan’ın yeni sisteme göre bir defa seçildiği için yine aday olabileceği yönünde.

Bu durumda Erdoğan’ın anayasal riskleri ortadan kaldırmak adına iktidarın Meclis kararıyla seçime gitmesi gerekiyor. Tabiî bunun için de 360 milletvekilinin onayı lâzım.

ANKETLER NE DİYOR?

MAK Araştırma’nın sahibi Mehmet Ali Kulat, erken seçimin yaklaştığı görüşünde ve çok da uzak olmayan bir tarihte, sonbahar aylarında seçim olacağını düşünüyor. Kulat yaptığı ankette de AKP’nin yüzde 32.2, MHP’nin ise yüzde 9.3 çıktığını kararsızlar dağıtıldığında ise AKP’nin yüzde 37.4, MHP’nin yüzde 10.7 oy oranına ulaştığını açıkladı. Bu durumda cumhur ittifakının oyu yüzde 50’ye ulaşmıyor. Kaldı ki, Gelecek ve DEVA Partisi de oylarını büyük ölçüde AKP tabanından alacak.

Diğer yandan yeni kurulan partilerin teşkilâtlanma ve büyük kongrelerini yapmadıkları göz önüne alınarak bu partilerin seçime girmeyeceği hesap edilse de bir şekilde geçen seçimde İYİ Parti’nin uyguladığı model ile ya da başka bir partinin listelerinden seçime girmeleri mümkün gözüküyor.

ERKEN SEÇİM ZOR

Bütün bunları alt alta koyunca şunlar ortaya çıkıyor. Ben seçim olur mu? sorusuna “zor olur” diyenlerdenim. Ama burası Türkiye… Geçmişte hiç gündemde yokken erken seçim yaşamış bir ülkede yaşıyoruz, notunu da düşelim…

Şu anda erken seçimin olması için bir atmosfer yok. Bu atmosfer iktidar açısından erken seçimi kaybettireceğini herkes gibi iktidar ortakları da görüyorlardır. Burada erken seçimin gündeme gelmesini AKP içinden çıkan yeni partilere kayışlarının önüne geçmek ve kendi seçmenini “diri tutmak” olarak değerlendirmek lâzım.

Yani erken seçim şimdilik sadece seçmen tabanını korumak için “lâfta” bir söylem olarak görünüyor.

BİR MASA ETRAFINDA TOPLANAMAMAK!

Türkiye zor bir dönemden geçiyor. İşte böyle bir ortamda siyaseti bırakıp ülkenin geleceği için partilerin bir noktada bir araya gelmesi milletin beklentisi… İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bütün liderleri “memleket masası” etrafında toplanmaya dâvet etti.

Özellikle Özal ve Demirel’in cumhurbaşkanlığı dönemlerinde bu tür uygulamalara sık sık başvuruluyordu. Demokrasimiz adına önemli olan bu gelenek maalesef bozuldu.

Sayın Akşener’in bu dâvetinde de tahmin edildiği gibi oldu ve bu iyimser dâvet reddedildi ya da sessiz kalınma yoluna gidildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu zorlu süreçte liderleri toplasa ve onların görüşlerini alsa fena mı olur? Elbette iyi olur… 

Ama maalesef böyle bir siyaset tarzı artık yok…

Okunma Sayısı: 5141
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı