29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Alışveriş bağımlılığı

Defne Tamar Gürol

Defne Tamar Gürol

Eski Yazar

Geçen hafta tüm dünyada bir alışveriş çılgınlığı yaşandı. İnsanlar alışveriş merkezlerinin kapısında kuyruklar oluşturdu. “İndirimli” olduğunu düşündükleri ürünleri alabilmek için neredeyse birbirlerini ezdikleri görüntüler basına yansıdı.

Alışveriş, internet kullanımı gibi diğer bağımlılıklardan farklı olarak, yapmak zorunda olduğumuz bir davranış. Yemek, giysi ve diğer ihtiyaçlarımız için alışveriş yapmak zorundayız. Burada “ihtiyaç” kelimesi belirleyici olmalı. Bu tür “kara” veya “çılgın” alışveriş günlerinde, yapıldığı iddia edilen indirimler, “ihtiyacı” değil, “satın alma”, “sahip olma” dürtüsünü kışkırtarak çok, daha çok, daha da çok tüketmeyi teşvik ediyor. Üreterek değil, tüketerek mutlu olunabileceği mesajının içselleşmesine hizmet ediyor.

İhtiyaçlar tarafından yönetilen alışveriş, giderek şekil değiştirip alışveriş bağımlılığına dönüşebiliyor. Normal alışveriş davranışı nerede biter, alışveriş bağımlılığı nerede başlar?

Yaklaşık 100 yıl önce aşırı düzeyde alışveriş yapma “dürtüsel delilik” olarak tanımlanmıştır. Tekrarlayan, karşı konulmaz, kuvvetli bir dürtü ile çeşitli eşyaları satın alma şeklinde karşımıza çıkar. Alışveriş bağımlılığı ve normal tüketiciler arasındaki en önemli fark, alışveriş bağımlılığı olanlarda odak ve hissedilen heyecan sadece alışveriş değil, satın alma sürecinin kendisidir.

Alışveriş bağımlılığında satın almaya ilişkin kuvvetli dürtü, tekrarlayan bir şekilde harcama üzerindeki kontrol yitimi ve alışveriş yapılmadığında madde kullanılmadığında ortaya çıkan aşerme, madde arama davranışı ve yoksunluk belirtilerine benzeyen olumsuz bir duygu hissedilmesi görülür. Alışveriş yapıldığında, madde etkisine benzer bir “yüksek” hissetme hali ortaya çıkar. Şiddetli ruhsal, sosyal, mesleki ve mali sonuçları olmasına rağmen sürekli, aşırı, dürtüsel ve kontrol edilemez bir şekilde ürün satın alma ile karakterize ruhsal bir durumdur.

Bağımlı olmayanlar alışveriş yaparken temel güdüleri satın aldıkları ürünün kullanışlı, ihtiyaca karşı gelmesi ve değeri iken, alışveriş bağımlıları alışverişi duygu durumlarını yükseltmek, stresle başa çıkabilmek, sosyal onay, tanınma sağlamak için ve kendilik imajlarını geliştirmek için yaparlar. Daha sonra aşırı alışveriş yaptıkları için pişmanlık, utanç ve suçluluk hisseder, yasal veya mali sorunlar ve kişiler arası ilişkilerde güçlükler yaşarlar. Kompülsif alışverişlerini durdurmak için başarısız girişimleri olur.

ARTIŞ VAR

Son 20 yılda kompülsif alışveriş davranışında artma olmuştur. Kompülsif alışveriş davranışı pazar temelli ekonomi, ulaşılabilir çok çeşitli ürünlerin varlığı, harcanabilir gelir ve maddeci değerler gibi belli kültürel mekanizmaların varlığına bağlıdır. Maddeci değerler önemli hale geldikçe gençler arasında kompülsif alışveriş davranışı artmaktadır. Alışveriş yapmaktan yoğun bir haz alınır. Alışveriş bağımlılığı, diğer bağımlılıklardan farklı olarak çoğunlukla 30’lu yaşlarda ekonomik bağımsızlığa ulaştıktan sonra gelişir. Kadınlarda daha yaygın karşımıza çıkar. Online alışveriş olanakları arttıkça erkekler arasında da alışveriş bağımlılığı daha sık görülür hale gelmiştir.

Online alışveriş, alışveriş bağımlılığı olanlar için daha da cazip hale gelmiştir. Online alışveriş sayesinde çeşitli ürünleri inceleme, bilgi edinme artmış. Alışveriş yapılmadığı zamanlarda da bu siteleri dolaşma, meşguliyet ortaya çıkmıştır.

Alışveriş bağımlıları çoğunlukla dürtüsel bir şekilde satın alırlar. Alışveriş alışkanlıklarını gizleme eğilimindedirler. Yeteri kadar düşünmeden yapılan alışveriş sonucunda bir sürü açılmamış paket olmasına rağmen satın almaya devam ederler. Böylece alışveriş bağımlıları giderek istifçi hale gelirler.

KISIR DÖNGÜ

Alışveriş yalnızlık, kontrol yokluğu, özgüven yokluğu gibi duygusal bir boşluğu doldurma girişimidir. Sıklıkla tartışma veya hayal kırıklığı gibi olumsuz duygular alışveriş yapmayı tetikler. Olumsuz duygularda azalma geçicidir ve yerini artan bir kaygı ve suçluluk alır. Alışverişi pişmanlık takip eder. Alışveriş yaptıkları için suçluluk hissederler. Kısır döngü başlar. Bu olumsuz duygular başka bir alışveriş atağını tetikler.

Nakit ödeme, kredi kartı ile ödemeden daha acı vericidir. Kredi kartı ile ödeme, gerçek para harcanmıyor hissi yaratarak kontrol yitimini artırır. Kredi kartı kullanımının teşvik edilmesi alışveriş davranışında artma ile sonuçlanır.

Alışveriş bağımlılığı, diğer bağımlılıklar gibi kişiyi sistemin kölesi haline getirir. Basın, sosyal medya ve çok çeşitli reklam yöntemleri ile kişilerin önüne bazı ikonlar koyulmakta, bu ikonların giydiğini giyme, yediğini yeme, yaptıklarını yapma, onlara benzeme için amansız bir yarış kışkırtılmaktadır. Otantikliğini kaybetmiş, aynı tornadan çıkmış görüntüsü veren kadın ve erkekler bu çarkın içinde düşünmeden, sorgulamadan çabalamaktadır. Mutluluğu tüketmede arayan bu kişiler için, gerçek bir doyum mümkün olmayacaktır. Eğer sistem tüketimi yüceltiyorsa, biz de hep birlikte israfa karşı olma, ihtiyaç kadar tüketmeyi yüceltebiliriz.